Türkiye’nin ilk 'Anne Müzesi' açılıyor

Türkiye’nin ilk 'Anne Müzesi' açılıyor
Şermin Yaşar tarafından kurulan Türkiye'nin ilk "Kelime Müzesi"nin ardından ünlü yazar, anne müzesi için harekete geçti.

Ankara’da yer alan ziyaretçi akınına uğrayan Kelime Müzesi’nin ardından Şermin Yaşar, Instagram hesabından Anne Müzesi’nin haberini duyurdu.

TÜRKİYE'DE BİR İLK

Yaşar, takipçileri ile paylaştığı gönderiye “Anne Müzesi’nden kime bahsetsem daha içerikleri görmeden gözleri doluyor. Anayı anlattığımız yerde anasızlığı da anlatmam gerekecek elbet. Bunu bilhassa istiyorum. Bu konuda derdim var. Çünkü öksüzlük eskiye dair bir kavram gibi algılanıyor, bugünün insanı bugün öksüzler yokmuş gibi yaşıyor. Kelime eski, duygu aynı, ihtiyaç aynı, öksüzlük var, olmaz olaydı ama var… Biz yok sayıyoruz diye öksüzün başı okşanmayı beklenmekten vazgeçmiyor. İnsanın kalbine doğuştan yakılan merhameti yeniden nasıl harlayacağız, diye sorup duruyorum kendime. Fakat kimseyi ağlatmak da istemiyorum. Geçen gün Esra’ya bak bu odada bu olacak sadece, dedim hıçkırarak ağladı. Bu hal de düşündürdü beni. Dün Mustafa Hocaya söyledim, dedim hocam ne yapsam, gidip gelip düşünüyorum, bakıp bakıp düşünüyorum. Anlatsam mı anlatmasam mı? Böyle böyle bir şey düşündüm, yer versem mi, çok ağır mı? Dedi ki “Şermin öksüzlüğün nahifi olmaz, onu nahif anlatamazsın. Öksüzlük ağırdır. Öksüzlük ne zaman hafifler? Öksüze herkes ana baba olursa o zaman hafifler.”

Bu kez benim boğazım düğümlendi. Günlerdir bu haldeyim aslında. Anne Müzesinin arkasına düşen sokağın adı Öksüzler Sokak. Düşündükçe halden hale düşüyorum. Düşünün, Ankara’da bir sokak olsun, orada çok eskiden bir yetimhane olsun, sokağın adı seneler önce Öksüzler Sokak konsun; kadının biri günün birinde çıkıp gelsin ve desin ki “Ben buraya Anne Müzesi kuracağım. Binlerce anne gelecek buraya, biliyorum. Bu mahallede yüzlerce öksüz uykuya dalmış, bizim gelişimiz, hiç değilse onların ruhuna “yavrum biz geldik” demek gibi bir şey.” Şükürler olsun yaradanın nasip ettiğine…

Çok sevdiğim yazar Galeano’nun bir kitabında şöyle okumuştum: “Ailenin sınırları olmaz, diyor Dagara halkından Soboufu Some: Bizim çocuklarımızın bir sürü anası ve babası vardır. Ne kadar isterlerse o kadar.”

Bizim yavrularımızın da, bizim yavrularımızın da, bizim yavrularımızın da…” notunu düştü.

Kelime Müzesi ile dikkatleri üzerine çeken Yaşar’ın yeni projesi merak konusu oldu.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.