Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Türk İnternet Medyası Çalıştayı

İnternet medyasındaki yasallaşma süreci 1 Ekim''de Meclis''in açılışı ile gündeme gelecek. "Basın Kanunu" ve "Medyada Dezenformasyona Yönelik Tedbirler Yasası" Meclis''te görüşülecek. İnternet Medyası Yasası, İnternet medyası konularındaki hukuki ve sosyal sorunlar ve RTÜK uygulamalarının konu edildiği "Türk İnternet Medyası Çalıştayı" 27-28 Eylül tarihlerinde Ankara''da düzenlendi.

13 yıldır internet medyası ve bilişim alanında önemli çalışmalara imza atan İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (IMEF) öncülüğünde yapılan Çalıştay, İnternet yasasının çıkması öncesinde internet medyasına önemli katkılar sağlayacak. Türkiye''nin 81 il ile 7 ülkeden 900 internet gazetecisinin kurduğu Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile birlikte yapılan Türk İnternet Medyası Çalıştayı''nda Meclis''e gelecek yasa ile ilgili görüş ve önerilere yer verildi.

Bilişim ve internet medyasındaki gelişmelere bağlı olarak sosyal, siyasal, ekonomik, teknolojik alanda yeniden yapılanma süreci tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de önemli gündem konularından biri. Günümüzde yazılı basının yerini önemli bir oranda internet medyası almaya başladı. "Dijital Medya" uygulamaları, habercilik altyapısında da önemli değişimler yaşanmasına neden oldu. Ülkemizde dünyaya paralel olarak internet haberciliğinin sayı ve etkisi hızla artıyor. Ancak ülkemizde internet haberciliği, sosyal ve ekonomik anlamıyla yasal ve ekonomik altyapıya ulaşamadı. İnternet gazeteciliği tanımı tam olarak yapılamadı, yazılı ve görsel basına sağlanan pek çok hak internet haberciliğine sağlanmadı. İnternet medyasının zamana ayak uydurması ve ülkemizdeki medya sektörünün bu yeni medya alanından en iyi şekilde yararlanması için gerek kamu kurumlarımız ile ve gerekse özel sektörümüz ve STK''larımız ile birlikte hareket etmesi büyük önem taşıyor.

Çalıştay, kamuoyunda "İnternet Medyası Yasası" olarak bilinen yasa konusunda kamudaki gelişmelerin medya mensuplarına anlatılması ve medya mensuplarının görüş ve önerilerinin alınması açısından dikkate değer. Çalıştayda, dijital medyanın en önemli ihtiyacı olan belgelendirme, akreditasyon, sertifikasyon ve standardizasyon''un sağlayan RTÜK''ün bu konulardaki alt yapı çalışmalarının tanıtımının yanı sıra dezenformasyonla mücadele konusunda karşılıklı görüş alış verişi yapıldı.

 

RTÜK''ün İnternet Medyası Konusundaki Çalışmaları

Çalıştay''ın RTÜK Başkan Yardımcısı Orhan Özdemir''in moderatör olarak yer aldığı "Türk İnternet Medyası ve RTÜK Uygulamaları" konulu 1. Oturumunda, RTÜK İzin Tahsisler Dairesi Başkanı Av. Aydın DEMİR "İnternet Yayıncılığında Lisanslama ve Yetkilendirme Süreçleri", ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı "Medyada Dezenformasyon, İtibar Yönetimi Enstitüsü" (İYE Başkanı) Orhan Samast "İnternet Medyası Basın Etiği ve İtibar", Av. Cüneyt Altıparmak, "internet medyası hukuki sorunlar" konularında İnternet medyasının sorunları masaya yatırıldı.

İnternet Haberciliğinde Problemler ve Çözüm Önerileri

Hacı Bayram Veli (HBVÜ) Üniversitesi İletişim Fakültesi Prof. Dr. Zakir Avşar''ın moderatör olarak yer aldığı "İnternet Medyasında Problemler ve Çözüm Önerileri " adlı 2. Oturumda Tanju Akıncıoğlu (haber61), "İnternet Medyasında Teknik ve İçerik Geliştirme", 24. Dönem İzmir Milletvekili (Balkan Günlüğü) Rıfat Sait, "İnternet Medyasının yasal altyapı ihtiyacı", İsmail Karakaş (Turkish Press-İngiltere), "Yurt Dışında Türk Medyası, İsmail Kahraman (gebzegazetesi, devrialemTV), "İnternet "Gazeteciliğinde İçerik Üretimi" konularını anlattılar.

 

Medya''da Dezenformasyon

İnternet ortamında özellikler sosyal paylaşım sitelerinde yalan haber yayma ve haber kirliliği adını verdiğimiz dezenformasyon kavramı Çalıştay''da konuşulan önemli başlıklardan biriydi. Bu konuda RTÜK uzmanları yaptıkları çalışmaları anlatırken, internet medyası mensupları ise haber süreçlerinde yaşadıkları dezenformasyon sorunları ve mücadele deneyimlerini aktardı. Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) başkan Şebnem Bursalı, "Medyada Dezenformasyon" başlıklı sunumunda, İnternet ortamında yayılan haberlerle ilgili Oxford Üniversitesi tarafından 37 ülkede yapılan bir araştırmadan söz etti. "Her 100 haberden kaçı doğru haber" konulu araştırmada Avrupa ülkelerinde rakamlar % 5 ile 10 arasında iken Türkiye''de sosyal medyadaki yalan haber oranının %49 olduğuna dikkat çekti. Doğal afetler, salgın hastalıklar ve seçim dönemlerinde toplumun sinir uçları ile oynayan manipülasyonlar yapıldığını, yalan haberler yayıldığını anlatan Bursalı, bilişim şirketlerinin daha fazla çalışması gerektiğini ifade etti.

Günümüzde dijital medyayı, sosyal medyayı yok sayamayız. En çok tercih edilen mecra olan sosyal medya en çok yanıltan, yanlış yönlendiren mecra olabiliyor. Terör örgütleri aracılığıyla "kara propaganda"nın ve kişiler aracılığıyla "itibarsızlaştırmanın" söz konusu olduğu sosyal medya ortamları çok geniş kitlelere hitap ettiği için bu alanda hukuki bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Avrupa ülkeleri bu konularda önlemleri çoktan aldı. Örneğin Almanya''da yalan haberleri kaldırma yetkisi hâkimlere verildi. Fransa''da yalan haberi İnternetten silmeyenlere ceza uygulaması var. Yunanistan''da yanlış bilgi yayana hapis cezası getirildi.

İnternet siteleri, sosyal medya ortamları yararlı olduğu kadar medya devletlere ve kişilere siber saldırı veya "medya terörü" denilen kişi ve kurumlara zarar veren olaylara yol açabiliyor. Her kurum veya birey bu uygulamalara maruz kalabiliyor, bu konu hepimizi ilgilendiriyor. Örneğin gezi olaylarında yalan haber ve videolar sosyal medyada servis edildi. Boşanmak isteyen bir çift sahte videolar üreterek sosyal medyaya servis edip eşine zarar verebiliyor. "Sosyal medyada itibarsızlaştırma" ve "kadınlara hakaret ve tacizler" konusunda binlerce örnek verebiliriz.

Yalan haberin yayılma hızı, doğru haberin yayılma hızından 6 kat fazla ise öncelikle haberin kaynağına bakmalıyız. Haberin doğruluğunu 2 kere kontrol etmeliyiz. Üretilmiş yalanların gerçeğin önüne geçmemesi için toplumda infial yaratan, toplumun sinir uçlarına dokunan yalan haberleri önlemeliyiz. Sosyal mecradan kişisel saldırıya uğrayanların karşısında şikâyet makamı yok, muhatap yok. O hâlde devletin bu alanda yasal düzenleme yapmasının gerekli olduğu kanaatindeyiz. Bu konuda medya mensuplarına, bilişim şirketlerine ve STK''lara büyük görevler düşüyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları