İzole yaşamlarımızı sığdırdığımız evlerimizin penceresinden dışarı baktığımızda, sokaktan geçen insan sayısının her gün azaldığını görmek, ister istemez bizleri daha çok "üzüntü" ve "korkuya" salmaktadır.
Yalnızlık korkusu! Gelecekte ne olacak? Düşüncesinin verdiği derin üzüntü ve hemen hemen herkesin kafasından geçen tüm bunlardan "kaçış" planları.
Hayat biraz da ister istemez bizleri; Dominic Savage tarafından yönetilen, müzik direktörlüğünü Alexandra Harwood'un yaptığı, Gemma Arterton, Dominic Cooper ve Frances Barber'un başrollerini üstlendiği "The Escape" filminde olduğu gibi bir ruh haline büründürür.
Bir şeylerden kaçmalı, tek düze yaşantılardan kurtulmalı, tüm dertler ve sıkıntıların hepsi geride kalmalı ya da sözün özü "yaşananların hepsi yaşanmamış olmalı"...
İnsan ne kadar istese, ne kadar geriye atsa da maalesef dertler, sıkıntılar hep bir şekilde çözümlenmek üzere tekrar, tekrar önüne geliyor.
Size iki seçenek kalıyor, ya dertlerden kaçmaya devam edeceksiniz ya da dertleri çözeceksiniz.
Malum sağlık çaresizliği sürecinde hayatımızın içinde yer alan birçok alanımız kapatıldı. Bu kapatılan alanlardan birisi de futbol.
Beşiktaş kulübü, içindeki bulunduğu mali krizden nasıl? ve ne şekilde? Çıkabileceğini düşünürken, çareler ararken bir umut olarak beklediği yayımcı kuruluşun ödemesi gerçekleşmeyince, içinde bulunduğu sıkıntı bir level daha atlayarak zorluk derecesini artırdı.
Yayımcı kuruluştan beklenen ödemenin gerçekleşmemesi bir yanda, diğer yanda ise futbolculardan istenilen indirim isteğinin gerçekleşmemesi ise diğer yanda, tabii bu arada yapılması planlanan ama şartlar itibariyle ertelenen "yardım kampanyası" hâlâ cepte.
Beşiktaş'ta tam üç aydır kasaya para girmiyor maalesef.
Beşiktaş şimdi Fenerbahçe gibi TFF'den bulunduğu bir isteğinin (Takım Harcama Limitleri) yanına bir istek daha koymak istediği planı; "bir defaya mahsus olmak kaydıyla, tek taraflı fesih hakkının olması"ydı...
FIFA bu konuyla ilgili flaş karar aldı ve "sezon sonu bitecek futbolcu sözleşmelerinin ligler tamamlanana kadar geçerli sayılacağını" açıkladı. Gelecek sezona ilişkin olarak da "sözleşmelerin başlangıç tarihi yerine liglerin başlayacağı tarihten itibaren geçerli olacağı" ifadesinde bulundu. FIFA'nın, "kulüp ve futbolcuların bir araya gelerek maaş indirimi veya ertelemesi konusunda anlaşmaları önerisi" açıklamalar arasında yer aldı.
Açıkçası Beşiktaş şu dönem içinde bulunduğu krizden çıkabilmek adına birçok şeyi yapmak üzere hareket içinde, bu işlerden sonuç alınır mı? Her şey zamana ve izlenen yoldaki plan, programa bağlı.
Olmazsa ne olur? İşte o zaman Beşiktaş, UEFA ve FIFA'yı karşısına almak pahasına gemileri yakar (mı)! Bekleyip göreceğiz.
Koronavirüs insanları izole ederken, futbolu öyle bir kıskaca aldı ki! Bu işin sonu dibi görmektir. Sadece ülkemizde değil, futbol sanayisinin içinde bulunan birçok kulübün mali krizleri ortadadır.
Bizdeki durumun özeti; "işi bilmez çavuşların maharetidir."
Keyfiyetin tavan yaptığı yönetimlerin eseri olan mali tablolar, koronavirüs ile varabileceği en uç noktaya doğru gidiyor.
İşin kötüsü ise o iş bilmez "çavuşlar" bugün hâlâ kulüplerin içinde cirit atıyor...
Şimdi kaç kaçabilirsen! Nereye ve nasıl kaçacaksın, planın var mı? Ya da en azından cebinde kaçış biletin var mı?
