Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

Yazar

Tek adam rejiminin ömrü

İktidar partisinin ikinci İstanbul seçimini büyük bir farkla kaybetmesinin Türkiye'de olağan siyasi paradigmada olağanüstü değişikliklere neden olacak etkilerini yaşayacağımızı seçimden sonraki ilk yazımda belirtmiştim. 23 Haziran'ın sonuçları siyasetin gündemine sistem tartışmalarını oturttu. Öyle ki sadece muhalefet çevreleri değil, AKP içerisinden de partili cumhurbaşkanlığına yönelik eleştirilerin olduğu ortaya çıktı. Bu da gösteriyor ki, cumhurbaşkanının partili olması, iktidar cenahında hem yerel seçimlerde yaşanılan kan kaybının hem de 23 Haziran'da sandıktan çıkan tablonun nedenlerinden biri olarak görülüyor. Oysa, referandum sırasında kabul edilmesi halinde Türkiye'yi adeta süper ülke yapacakmış gibi gösterilen söz konusu sistem, sadece AKP'ye oy kaybettirmedi. Türkiye'nin zaten var olan sorunlarını da derinleştirdi.

Türkiye tek adam rejimine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ekim 2016 tarihinde partisinin grup toplantısında ifade ettiği şu sözler sonrasında geçmişti: "Karşımızda iki alternatif yol vardır. Biri bizim için de en doğru olanı Sayın Cumhurbaşkanının yasal ve anayasal sınırlara çekilmesidir. Bu olmayacaksa, ikinci yol fiili duruma hukuki yol aranmasıdır." Bahçeli doğru olanın Cumhurbaşkanının anayasal sınırına gelmesi olduğunu söylüyordu ama doğru olmayanı yaptı. Yani anayasayı Erdoğan'ın çizgisine getirdi. Referandum sürecinde de kişiye özel bu sistem tedarikini beka gerekçesiyle savundu. Ancak aynı Bahçeli partisinin son grup toplantısında, başkanlık sistemi ile ilgili son günlerdeki tartışmalara tepki gösterdi ve FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin sorumlusu olarak parlamenter sistemi sorumlu tuttu. İyi de, 15 Temmuz parlamenter sistem yüzünden mi oldu yoksa kumpasların savcılığına soyunup FETÖ'cülerin TSK'yı işgaline izin veren AKP iktidarı yüzünden mi? Elbette ikinci durum yüzünden. Peki, getirilen tek adam rejiminin darbe olmayacağının garantisini verebilen bir yanı var mı? Anayasa Erdoğan'a uydurulunca, çözülen bir beka sorunu var mı? Mesela Bahçeli'nin 15 Temmuz'a karşı icat ettiği bu sistem, neden 15 Temmuz'un siyasi ayağını halen ortaya çıkaramadı? Bu bir beka sorunu değil mi? Sahi, 15 Temmuz başarılı olsaydı, FETÖ'cüler parlamenter sistemi ortadan kaldırmayacaklar mıydı?

Bahçeli, parlamenter sistemi eleştirdiği konuşmasında, "Koalisyonlar dönemine geri mi dönülsün? Devletteki sonuçsuz güç ve yetki mücadeleleri yeniden mi alevlensin?" diye bir ifade de kullandı. Başkanlık sistemi koalisyonlar dönemini bitirdi mi yoksa koalisyon şekil değiştirerek ittifak adını mı aldı? Partiler artık yerel seçimlerde bile koalisyon, yani ittifak yapmak zorunda kalıyor yeni sistem sayesinde. Bu ittifaklar ile de toplumsal kutuplaşma daha da keskinleşiyor. Bu da bir beka sorunu değil mi? Mevcut siyasi konjonktürde parlamenter sisteme dönülmesi, MHP'nin kendisini baraja takılmadan Meclis'e taşıyacak bir parti ile ittifak yapamaması demek. Bahçeli'nin sistem tartışmalarına kızmasının sebeplerinden biri bu. Diğeri ise AKP'nin üzerindeki küresel ihalenin başkanlık sistemini şart kılması. Ancak şurası var ki, Bahçeli hangi gerekçeyi öne sürerse sürsün, tek adam rejimine karşı olanlara hangi ithamları layık görürse görsün, Türkiye'nin parlamenter sisteme dönüşü kaçınılmazdır. Çünkü siyasi ve ekonomik kaos devam ettiği sürece, toplum normalleşmenin çaresi olarak parlamenter sistemi görecektir. Kaldı ki, tek adam rejimine toplumun isteği, toplumsal mutabakatın neticesi olarak geçilmedi. Ama parlamenter sisteme dönüş, toplumsal muhalefetin talebi olacak şekilde gerçekleşecek.

İktidar partisi ve Devlet Bahçeli'nin görmesi gereken gerçek, 31 Mart'tan daha çok 23 Haziran'daki yenilenen İstanbul seçimi tek adam rejimine bir itirazla neticelendiğidir. YSK'nın verdiği kararın siyasi vesayetin gölgesinde alınması, sadece İstanbul seçmeninde değil, bütün Türkiye'de Ekrem İmamoğlu'nun daha fazla destek bulmasına neden oldu. Onun için unutulmasın, tek adam rejiminde ülkedeki her yanlış, her aksama, rejimin ürünü olarak görülür. Ve tek adam rejimlerinin ömrü, tek adamların siyasi ömrü sınırlıdır...

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları