25 Mayıs 2003 tarihinde BJK 100. Yılını kutlarken İnönü Stadı'nda Beşiktaş, Galatasaray ile karşılaşmış ve futbol tarihine Ercan Taner'in dudaklarından dökülen "Sergen attı, şampiyonluk geldi!" cümlesi not düşülmüştü.
Yıllar sonra o şampiyonluğu getiren golün sahibi Sergen Yalçın katıldığı spor programı Stadyum'da "Hayatımda en sevindiğim gol, Galatasaray'a attığım şampiyonluk golüdür. Bir sene boyunca kafamda kurduğum, bir sıfır biter golü ben atarım dediğim, projesini hazırladığım maçtı. O maçtan bir iki maç öncesi o maçın şampiyonluk maçı olacağını hesap ediyordum ben, ama o maçta yüzüncü yıl, şampiyonluk golü, o golü ben atmam lazım diye hep kafamda kuruyordum" diyen futbol yeteneğine şapka çıkartılacak Beşiktaş'ın yetiştirdiği Yusuf Tunaoğlu'ndan sonra ikinci isimdir.
Futbol zekâsı kadar, yeteneğini Avrupa'da sergileme yönündeki eksikliği ayrı tartışılsa da futbolun Evliya Çelebisi misali Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'da forma giyen ender futbolculardandır.
Futbol seyahatinde yolu bir dönem İstanbulspor'a düşer Fenerbahçe Stadı'nda oynanan Beşiktaş maçında soyunma odasına giderken Beşiktaş taraftarına yaptığı "el hareketi" tarihe not düşülür.
Yetenekli, futbol zekâsı tartışılmaz Sergen Yalçın futbol hayatını aktif olarak bitirdikten sonra, ekranlarda yorumlarda bulunmuş ayrıca antrenörlük hayatına atılmıştır.
Sırasıyla;
Beşiktaş Alt Yapı 4 Kasım 2008 - 25 Ağustos 2009
Beşiktaş U21 25 Ağustos 2009 - 30 Haziran 2010
Gaziantepspor 19 Kasım 2013 - 25 Mart 2014
Sivasspor 23 Aralık 2014 - 26 Ekim 2015
Gaziantepspor 5 Mayıs 2016 - 30 Haziran 2016
Kayserispor 11 Ocak 2017 - 22 Nisan 2017
Eskişehirspor 31 Temmuz 2017 - 25 Eylül 2017
Konyaspor 6 Mart 2018 - 20 Haziran 2018
Alanyaspor 12 Kasım 2018 - 31 Mayıs 2019
Y. Malatyaspor 28 Haziran 2019 - 15 Ocak 2020 arasında çalışır.
Abdullah Avcı'nın Beşiktaş macerasının sonu gelirken, tribünlerden yükselen "Sergen Yalçın" tezahüratlarına kulak veren Beşiktaş yönetimi, arzu edilen teklifi Sergen Yalçın'a sundu ve her iki taraf anlaştı, taraftarın istediği oldu.
Bu anlaşma sonrasında görülecek olan şudur ki! Yönetim belli bir dönem nefes alacaktır. Çünkü Abdullah Avcı ismiyle devam etme kararı almış olsalardı, en az beş maç sonra Abdullah Avcı ile birlikte yönetim de "İstifa" tezahüratına, hem de seçilirken söylenen "Güçlü Başkan" sözüne rağmen maruz kalacaktı.
Sayın Ahmet Nur Çebi'nin iş hayatındaki "Kredibilitesi" bırakılan enkazı kaldırmak adına kullanılacak bir durum değildir açıkçası. Beşiktaş yönetimi seçildiğinden bu yana her gün, icra davaları, ödemeler sarmalında boğuşup durmaktadır.
Bu sıkıntıların sebebi bir önceki yönetimin icraatlarıdır. Bu icraatların başında başkan sıfatı ile oturan sayın Fikret Orman keşke ekranlardan değil de, gelip Beşiktaş adına iç dertleşmesini öncelikli "Divan Toplantısı"nda yapsaydı daha şık olurdu.
Ne demişler "Kol kırılır, yen içinde kalır"
Sayın Ahmet Nur Çebi ve ekibinin işi zor, hele hele son zamanlarda ortaya bırakılan 'madem "Güçlü Başkan"sın hadi bakalım' söylemi çözülemeyecek her problemde karşısına çıkacak engel olur.
Sayın Ahmet Nur Çebi'yi Ali Koç ile kıyaslamak, güç terazisinde ayrı kefelere koyup tartmak, futbolun maddi çıkmazının çözüm adresini "Paralı Başkan" "Güçlü başkan" olarak lanse etmek sadece zarar verir.
Hatırlarımızda yer etmiş bir reklam filmi sloganında ne diyordu "Kontrolsüz güç, güç değildir!"
Kulüplerin ekonomik yapılarının düzelmesi iş adamlarının kredibilitesine değil, sistemli yapı ve gelişmeyle olur.
Son sözümüz Abdullah Avcı yerine gelen sprinter Sergen Yalçın üzerine olsun.
Sergen Yalçın futbol zekâsı tartışılmaz birisidir ama teknik adamlık hayatında da tıpkı aktif futbol yaşamında olduğu gibi uzun soluklu olmamıştır.
Maraton koşmak yerine 100 metre koşularıyla yetinmiş, en iyi olmasa da iyi 100 metre koşmuştur. Beşiktaş'ta ligin kalan süresi Sergen Yalçın için biçilmiş kaftandır, Abdullah Avcı döneminde ayaklarına pranga vurulmuş birçok oyuncuyu serbest bırakarak, ilk anda beklediğimiz Beşiktaş bu dedirtecektir.
Dedik ya! Sergen Yalçın iyi bir 100 metre koşucusudur, uzun soluklu koşmamıştır (bunun kendince illa ki açıklamaları vardır) Beşiktaş'ta uzun soluklu koşabilecek mi? Yoksa 100 metreyi tamamlayıp hem kendine, hem de yönetime soluk mu aldıracak göreceğiz.
