Sınav kaygısıyla baş etmenin yolları anlatıldı

Sınav kaygısıyla baş etmenin yolları anlatıldı
Bakmer söyleşilerinde bu hafta öğrencilere ve ailelere yol gösterecek olan “Sınav Kaygısı Yönetimi” konusu ele alındı. Katılımcıların dikkatle dinlediği söyleşide öğrencileri başarıya götürecek yollar anlatıldı.

Ufuk CİNGÖZ / Dokuz Sütun

Başakşehir’de “Sınav Kaygısı Yönetimi” konusu ele alındı. Medıcal Park Hastanesi Prof. Dr. Ercan Abay’ın sunumuyla gerçekleşen söyleşiye sınava hazırlanan birçok öğrencide katıldı. Sınav kaygısı ve depresyon yönetimi üzerine önemli bilgiler paylaşan Abay bu işte en büyük desteğin aileler olduğunun altını çizdi. Sınav kaygısının zihinsel, fiziksel, duygusal ve davranışsal belirtileri olduğunu söyleyen Abay, “ Olumsuz beklentiler, ya başarısız olursam, kendini kıyaslamak, başkalarının daha iyi olduğunu düşünmek, çalışmaya rağmen hatırlayamayacağını düşünmek, bilgiye değil sonuca odaklanmak, aileyi hayal kırıklığına uğratacağı korkusu, olumsuz sonucun tüm hayatınızı etkileyeceğini düşünmek gerçekleşebilecek bir başarıyı başarısızlığa sürükler. Unutmamak gerekir ki sınavda, konuyu ne kadar bildiğiniz ölçülür, zekanız ya da değeriniz ölçülmez. Kaygı ise yeterli çalışmamaktan kaynaklanırsa bu normal bir tepki olarak kabul edilir. Sınava çalışmak kaygıyı azaltır” dedi.

SINAV ÖNCESİ

Sınavdan önce öğrencilerin yapması gerekenleri sıralayan Abay, “ Tüm bilgiyi son günde tekrarlamak yanlış yöntemdir ve kaygıyı arttırır. Ana hatlar gözden geçirilebilir. Beslenme, uyku, egzersiz, ders dışı sosyal etkinlikler sürdürülür. Ortalama bir çalışma hızı tutturulur ve aralar verilir. Başarısız olacağınızı değil, yeterince çalıştığınızı ve iyi yaptığınız sınavları düşünün. Sizi rahatlatacak, ılık bir banyo, arkadaşlarla sohbet, hafif egzersizler gibi etkinlikler de bulunun. Sınav günü ise Hafif, kafeinsiz kahvaltı yapıp, sınav alanına biraz erken gidilerek, dikkati dağıtan şeylerden uzak durulur. Eğer beklemek kaygı yaratırsa dergi ya da gazete okunabilir. Sınav sırasında en önemli unsur iyi bildiğiniz konudan başlamaktır. Hatırlamadığınız soruyu geçin. Bilmediğinizde kendinizi suçlamayın. Emin değilseniz ilk akla gelen cevabınıza güvenin. Sona doğru aceleci olmayın. ” dedi.

“ Kaygıyı önleme konusunda aileler çocuklarıyla konuşmalı ve ortak eylem planları geliştirmelidir. Öğrenci ile ilgili doğru beklentiler oluşturulmalıdır. Bu nedenle öncelikle öğrencinin akademik performansı hakkında doğru bilgi edinilmeli, buna göre beklenti oluşturulmalıdır. Hedefe giden yolda aile çocuğunu yapıcı cümlelerle desteklemeli, zorunluluk içeren cümlelerden uzak durmalıdır. Çocuk önceki başarıları veya başkaları ile kıyaslanmamalıdır. ” Geçen yıl daha başarılıydın, komşunun çocuğu sana göre daha başarılı. “ gibi cümleler kurulmamalıdır. Çocukla okul yaşamı ve sınav hazırlık süreci ile ilgili konuşurken empatik bir tutum benimsenmeli, etkin dinlenme becerileri sergilenmeli ve çocuğun sözü kesilmemelidir. Sınavlar sadece birer fırsattır. Bu fırsatların bir şekilde telafisi vardır. Aile, öğrenciye sınavın bir ölüm-kalım meselesi olmadığını, yararlanılması gereken bir fırsat olduğunu, bu fırsat kaçırılsa bile hayatta başka fırsatların onu beklediğini, bir kapı kapanırsa başka bir kapının açılacağı belirtilmelidir” dedi. 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.