Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Sıfıra sıfır, elde var İstanbul!..

Size bugün; Bizans tarihçisi Scarlatos Byazantios'tan ve onun İstanbul için verdiği bilgilerden söz etmek istiyorum. Sadece Rumca bilenlerin okuyabildiği ve Bizans tarihiyle ilgili en önemli başvuru kaynaklarından biri olan Constantinople adlı eserin birinci cildi ilk kez İngilizce'ye çevrildi. Bir başka önemli nokta ise kitabın Türkiye'de İngilizce basılmış olması. Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Haris Theodorelis Rigas'ın tercüme ettiği eser Bizans tarihçisi Scarlatos Byazantios'un en önemli yapıtlarından biri. İstos Yayınları'ndan okurla buluşan kitapta Milion Sütunu'yla ilgili olarak şimdiye kadar bildiklerimize çok büyük katkılarda bulunuyor.

Scarlatos ile ilgili bilgilerimiz kısıtlı. 1797 yılında Moldovya'nın o zaman başkenti olan Yaş'ta doğdu. Atina'da 1878 yılında öldü. "Bizanslı" kendine yakıştırdığı bir mahlas. Büyük babası Moldovya prensi Skarlatos Kallimahis. Sonrasında aile İstanbul'a yerleşti, çocukluğu Heybeliada'da geçti  ve 1830'a kadar İstanbul'da yaşadı.

Burada Rum okullarında eğitim aldı. 1821 Yunan Ayaklanması'nın çalkantılı günlerinde Anadolu'ya geçti. Aile ve Skarlatos 1830'da Atina'ya sonrasında ise Paris'e gitti. Scarlatos, "Constantinople" kitabını 1851-1869 yılları arasında 3 cilt olarak kaleme aldı. Bu seneye kadar yalnızca Rumca bilen araştırmacıların kullanabildiği bu çok değerli kaynak 2019 Nisan ayında İstanbul'da İstos yayınlarında İngilizce olarak yayımlandı. Çevirmeni Haris Theodorelis-Rigas 2006'dan beri İstanbul'da yaşayan Rum asıllı bir araştırmacı. Kitabın önemi, Skarlatos'un Antik Yunanca, Bizans Yunancası, Latince, Fransızca, Almanca ve Osmanlıca kaynakları kullanması kadar, şehrin yerlisi olarak anlatımındaki anekdotlar ve şehir efsaneleriyle de zenginleştirerek İstanbul'un efsanevi kuruluşundan 19. yüzyıla kadar tarihini binbir çeşit ayrıntıyla aktarmış.

Bu ayrıntılardan biri de şu: "Bütün yollar Roma'ya çıkar" sözünün İtalya'nın başkenti Roma için söylendiği bilinir. Oysa ki bu ifadenin İstanbul için kullanılmış olduğunu, bizzat Bizans tarihçisi Scarlatos Byazantios söylüyor.

Ayasofya'nın karşısında, Yerebatan Sarnıcı'nın hemen yanında bulunan ve Bizans döneminden kalan tarihî Milion Sütunu, Antik Roma yollarının başlangıç noktasını ve sıfır meridyenini simgeliyordu. Buna o dönemlerde Milion Sütunu adı verilmişti.

İstanbul çok eski zamanlardan beri geniş bir imparatorluğun başkenti olduğu için şehrin bu bölgesi yalnız onun değil, aynı şekilde bütün imparatorluğun merkezi olarak tasarımlanmıştı. Bu söylediklerimizi en iyi anlatan anıttan, Ayasofya'nın karşısında ve Yerebatan Sarayı'nın yanı başında bulunan Milion Sütunu'ndan söz ediyoruz.

Sütunun veya bir bir başka ifadeyle Milion (Millennium) Sütunu'nun bulunduğu nokta, "dünyanın başladığı yer" veya "dünyanın sıfır noktası" olarak kurgulanmış. Şehrin ana caddesi Divanyolu (Mesa) buradan başlar ve belli meydanlarda çatallara ayrılarak eski şehri içinde barındıran sur kapılarına varırdı. Oradan da dünyanın dört köşesine yayılırdı. Bu çatallar 'Y' harfine benzetilir. Ana yolun 'Y'si Sultanahmet'ten başlar, iki çatal uç da surların Yedikule ve Edirnekapı noktalarına uzanır, buradan da şehirden çıkılırdı. Bugünün Londra Asfaltı ve Belgrat Kapı'sı; dışarıya açılan yollardı.

Bizans İmparatoru Konstantin (MS 337) hüküm sürdüğü Byzantium'u, Roma İmparatorluğu'nun başkenti yapmak ve yeni bir şehir inşa etmek için kolları sıvadı. Altı yıl süren hummalı çalışma sonucunda ortaya sur içindeki o muhteşem kent çıktı. Takvimler 11 Mayıs 330 Pazartesi gününü gösterdiğinde, Byzantium artık Roma İmparatorluğu'nun 'başkenti' olmuştu. Ayasofya'nın karşısına Milion Anıtı inşa edilmişti. 1453 yılına kadar o sütunun bulunduğu yer artık dünyanın '0' noktası kabul edilecekti. O sayededir ki, "Bütün yollar Roma'ya çıkar" sözü Nouva Roma; yani Yeni (Doğan) Roma'nın başkenti Konstantinople için söylenmişti. Artık Byzantium'dan Antakya'ya gidecek yolcular ve kervanlar buradan gelip harita satın alırlar ve Antakya'ya kadar nasıl, hangi yolu takip ederek ve kaç günde gideceklerini bilirler. Ayrıca yollar üzerinde konaklama yerleri de işaret edilirdi. Böylece Byzantium dünyanın merkezi haline geldi. Doğu'ya da, Batı'ya da gideceklerin başlangıç noktası, bu Milion Anıtı'ydı.

Million kelimesi, İmparator Augustus'un yollara başlangıç noktası olmak üzere Roma Forumu'na diktirdiği altın yaldızlı sütun olan Milliarium Aureum'dan gelir. Roma yollarına dikilen taşlara da "milliarium" deniliyordu. Bunların her biri bin (mille) adımlık bir mesaeyi işaretlerdi. Esas milliarium olan Milliarium Aureum, mesafelerin mil olarak ölçülmeye başlandığı merkezi oluşturuyordu. Bir sonraki yazımızda; Milion Sütunu'nun Bizans ve Osmanlı tarihindeki sosyal olayların nasıl merkezi haline geldiğini, 'sıfır noktası'nın nasıl İstanbul'un elinden alındığını aktaracağım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları