Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Şeyh Sait isyanını İngilizler körükledi

İngilizler, 17 Ekim 1922 tarihinden itibaren Köysancak ve çevresini, ayrıca aşiretlerin yerleşim yerlerini sürekli bombalamaya devam ediyordu. Amaçları bölgedeki aşiretleri cezalandırmak, yöre halkını bombalarla yıldırmaktı. 15 Aralık 1922'de ve 1923 yılı Şubat başında otuzu aşkın uçak filosu ile Revandiz bölgesine, Şeyh Mahmut ve Özdemir Bey'in bulunduğu Türk birliklerinin üzerine havadan büyük bir saldırı başlattılar. Yörede yangınlar çıktı, halk dağlara kaçarak canını kurtarmaya çalıştı. İngilizler hava ve karadan destekli harekatlarında başarılı olamayınca Londra'daki Savaş Bakanlığı'ndan yardım istediler. İngiliz hükümeti hava filosundaki uçak sayısını yüze çıkardı. Ayrıca İngiliz kuvvetlerine biri piyade, diğeri süvari olmak üzere iki tugay, on altı top, istihkam taburu ve İngilizleri destekleyen aşiretlerden toplanan binbeşyüz askerden meydana gelen büyük bir destek sağlandı. Bu büyük yardımla güçlenen İngiliz kuvvetleri 26 Mart 1923 tarihinde Köysancak tarafından ve diğer taraftan da Musul kolundan büyük bir saldırıya başladı. Ayrıca uçaklarla halka bildiri atılıyor, aşiretlerin İngiliz tarafına geçtiğini iddia ederek halkı kandırmaya çalışıyorlardı. İngilizler halk arasında dolaşıp altın dağıtıyor, uçaklar şehirler üzerinde sık sık turlar atıyor, zırhlı araçlar cadde ve sokaklarda gövde gösterisi yapıyorlardı. Böylece halka uyguladıkları baskıyı iyice artırıyorlardı.

19 Nisan 1923 günü kara ve havadan saldırılarını iyice artırdılar. Revandiz, Musul, Köysancaktaki halk yerini yurdunu bırakıp dağlara kaçmaya başladı. Aşiretlerin ve Özdemir Beyin birlikleri çok kayıplar vermişti. artık savaşacak güçleri kalmamıştı. Özdemir Bey birlikleriyle dört bir koldan yapılan saldırıda sıkışıp kalmıştı. Sayıca çok üstün düşman gücü yüzünden çevreyle irtibatı kesilmişti. Askeri bir takviye bir yardım da alamıyordu. Bölgede fazla kalamayacağını anlayınca adamlarıyla birlikte silahlarını da yanlarına alarak 29 Nisan 1923 tarihinde İran tarafına geçti. 10 Mayıs 1923 tarihinde de İran makamlarının izniyle Türkiye topraklarına dönebildi. Bir dizi mucizenin oluşmasıyla başarılabilecek Özdemir Bey'in harekatı, sonunda  gerekli lojistik desteğin sağlanamaması ve amansız hava saldırılarının arttırılması yüzünden sonuçsuz kalmıştı.

Özdemir Bey'in İran'a geçmesinden sonra İngilizler her koldan hava ve kara destekli olarak askeri harekatlarına devam ettiler. Türkiye taraftarı pek çok aşiret mensupları, acımasızca katledildi. Türk milletine gönül vermiş aşiretler bölgeyi terketmek zorunda kaldı. Halk dağlara çekildi. İngilizler artık zor da olsa bölgeyi kontrolleri altına almış oldu.

Ancak Ankara işin peşini bırakmadı. Konferansla diplomatik usullerle sorunun çözümlenmesine ağırlık verdi. Ancak İngilizler, Musul konusunda devamlı direniyorlar, ısrarcı, uzlaşmaz, baskıcı tutumlarını sürdürüyorlardı. Musul'da, Kerkük'te Süleymaniye'de, Revandiz'de, Köysancak'ta Türk halklarına hiç yaşam hakkı tanımıyorlardı. Türkiye buradaki haklarında, dış politikasında yalnız kalmıştı. Destekleyeni yoktu. 1925 Şubat ayında Şeyh Sait ayaklanması çıkması üzerine Musul üzerindeki hakimiyet iddiasında bulunan Türkiye hükümeti bu ayaklanma ile uğraşmak zorunda kaldığından İngiltere ile anlaşmak zorunda kaldı. Aslında Şeyh Sait ayaklanmasını da tahrik eden İngilizlerdi. Bu şartlarda yapılan Ankara antlaşması ile Musul üzerindeki Türk iddiaları arafta kalıyordu.

Mondros mütarekesine kadar Irak cephesinde verilen mücadelede Türkler yüz kırk beş bin civarında kayıp verirken İngilizlerin kaybı ise yüz bin civarında olmuştu. İngiliz istatistiklerine göre bölgede 445 bin Kürt, 66 bin Türk, 186 bin Arap, 79 bin Gayrimüslim vardı. Ancak Türkiye'deki bilgilere göre bölgede 146 bin Türk, 263 bin Kürt, 43 bin Arap, 31 bin Gayrimüslim bulunuyordu.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları