Sarışın Kurt ve İzmir rıhtımından Akdeniz'e bakan nefer
Her yıl 26 Ağustos gecesinden itibaren o destanın dizelerini coşkuyla
okurum;
"… birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: Üç dediler,
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepeden Afyon ovasına atlayacaktı."
Bu dizeler "Kuvayi Milliye" Destanı'nın sekizinci bölümünde; 26
Ağustos'ta saatler iki otuzdan beş otuza kadar ve İzmir
Rıhtımından Akdeniz'e bakan nefer başlığı altında yer almıştır.
Destanda "Sarışın bir kurt" figürü sembolik olarak yol gösterici,
halkın kurtarıcısı ve önderi anlamında kullanılmıştır. O sarışın
kurt halkının kurtuluşuna o kadar inanmıştır ki gözleri çakmak
çakmaktır ve ayrıca zafere de o kadar inanmıştır, o kadar
susamıştır ki bıraksalar "Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı"
Üç ayrı cezaevinde yazımı süren ve tamamlanan Nazım
Hikmetin bu destanı için Hazel Melek Andik'in kuvayi Milliye ve
Şeyh Bedreddin Destanı'nda halk edebiyatının dönüşümü adlı
yüksek lisans tezini okumanızı tavsiye ederim.
O büyük zaferin ilk gecesi 1922 yılının 26 Ağustos'tu. Büyük bir sis ve büyük bir sessizlik içindeydi Afyon ovası. 131.409 yaya askerimiz 37.687
süvarimiz ve birliklerinin başındaki 8658 subay zafere ve
" nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu".
Saat 04.45
"Hakkınızı helal ediniz" dedi o sarışın kurt Mustafa Kemal.
Kim helal olsun demezdi ki yaşamı cepheden cepheye koşmuş o kahramana.
Sonraki günler için şu ünlü komutu anmak yeterli;
"Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"
SÖZÜNÜ YERİNE GETİREMEDİĞİ İÇİN İNTİHAR ETTİ
Büyük Taarruzdan akıllarda kalan en önemli olaylardan biri, 57 nci
Tümen Komutanı Albay Reşat Beyin, 27 Ağustos'ta Çiğiltepenin
alınmasının yarım saat gecikmesi üzerine, görevini yerine getirememenin
üzüntüsü ile kendisini vurarak intihar etmesiydi.
Kocatepeden verilen emirle Büyük Taarruzu başlatan Türk askerleri,
taarruzun ilk ve ikinci gününde tüm tepeleri ele geçirmeye başladı.
Çiğiltepede bulunan Yunan askerlerine karşı direnen 57 nci Tümen
Komutanı Albay Reşat Bey ile Mustafa Kemal Paşa arasında, şu telefon
konuşması geçti:
Verdiğim sözü yerine getiremedim
Sonraki yarım saatte Çiğiltepe'yi düşman askerinden alamayan Albay
Reşat Bey, verdiğim sözü yerine getiremediğim için yaşayamam
diyerek beylik tabancasıyla intihar etti.
Mustafa Kemal Paşaya, Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57 nci Tümen
Komutanlığını yeniden telefonla aradığında Albay Reşat Beyin intihar
ettiği söylendi ve "Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz
verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam" diye
yazdığı notu okundu.
Çiğiltepe, Albay Reşat Beyin ölümünün 15 dakika sonrasında düşman
askerlerinden kurtarıldı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 26 Ağustos'ta başlayıp 30
Ağustos 1922 de zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Savaşı ile
vatan topraklarımız düşman işgalinden kurtarılmış, ulusumuz özgürlük ve
bağımsızlık içinde yaşama onuruna kavuşmuştur. Bu bayramın
coşkusunu hiç kimse gölgeleyemez; çünkü bu bayram ve Atatürk sevgisi
öncelikle yüreğimizde yaşamaktadır ve beynimizin, vicdanımızın sesi susmaz
haykırır.
Toprakları kanlarıyla sulayan
vatan evlatlarını hiçbir şey ve hiç kimse bize unutturamaz ve unutmayız.
Falih Rıfkı Atay'ın dediği gibi; "Neyimiz varsa, Bağımsız bir devlet
kurmuşsak, bir vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak,
Yurdumuzu Batı'nın, vicdanımızı ve kafamızı Doğu'nun pençesinden
kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana
bağrının sıcaklığını duyuyorsak ve nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30
Ağustos Zaferi'ne borçluyuz."
30 Ağustos Zafer Bayramı'mız ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü'müz kutlu
ve mutlu olsun!
Ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı en içten dileklerimizle kutluyor,
bu toprakları kurtarıp yeniden vatana katan Atatürk ve silah arkadaşları ile Aziz Şehitlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz