Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

Yazar

Riyanın AKP ile sınavı

Yıllarca, "Milliyetçilik İslam'da yasak" dediler. Hz. Peygamberin, "Kişi kavmini sevmekle kınanamaz" hadisine rağmen, milliyetçiliği İslam'a bir günah unsuru olarak eklediler. "Türk müsün, Müslüman mısın?" ve "Türk olmayan bir Müslümanla, Müslüman olmayan bir Türk denize düşse, hangisini kurtarırsın?" diye millî varlığı hedef alan sinsi sorular ürettiler. AKP ile herkesin Türk olmaktan kurtulduğunu ilan ettiler, "Türk'üm" diye başlayan Andımızı kaldırdılar, kaldırırken de, Türklüğe olan o bitmez kinlerini kustular!

Ne var ki, İstanbul seçimi vesilesiyle siyasal İslamcılığın riya ve takiyeyi bile utandıracak çizgisini yine alenen sergilediler! Hem Türkiye'de Türklük ile mücadeleye girişmek, hem de Ekrem İmamoğlu'na Yunan, Pontuslu, gibi ithamlarda bulunarak oy devşirmeye çalışmak! "Keşke Yunan kazansaydı" diyene üstat diye itibar gösterip Ekrem İmamoğlu'na "Yunan" diyerek itibar kaybına uğratmaya çalışmak! Haksız mıyım; "riya bunları görse kendinden utanır" dersem? Her camiada, her partide, her kesimden insanda görülebilecek olan riyanın AKP hali değildir bu. Zira ikiyüzlülüğün de bir karakteri vardır. Adı üstünde, "ikiyüzlülük!" İkiden fazla yüzü yoktur yani. Peki, bunlar kaç yüzlü? Sayabilene aşk olsun! Riyakâr olmak, bu durum karşısında karakterli kalıyor!

Madem bir Yunan'ın, bir Pontuslunun Türkiye'nin en kalabalık şehrine Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını istemiyorsunuz, o zaman Andımızı niye kaldırdınız ve Danıştay kararına rağmen yeniden niye okutmuyorsunuz? Türk olduğu halde, kendini Türk hissetmeyen nesillerin yetişmesinin önünü açtınız, şimdi neden İmamoğlu üzerinde "Türk değil" algısı yaratmaya çalışıyorsunuz? "AKP ile birlikte hepimiz Türk olmaktan kurtulduk" diyen de, "Türk ırkı diye bir şey yok" diyen de, "Kimse bize Türklükle gelmesin" diyen de sizdiniz! Öyleyse Türk olmayanın adaylığını sizin desteklemeniz gerekmiyor mu? Riyayı kıskandıran haliniz, izaha muhtaç olmaktan bile ötede!

Sadece bu kadar mı? Anket sonuçları karşısında Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım'ın canlı yayında bir araya gelmesini son şans gören AKP, canlı yayından da istediği randımanı alamadı ki, Erdoğan 23 Haziran'a günler kala yeniden sahaya inip açılışlar yapmaya başladı! Sultangazi'de, altı ay evvel açılan hastanenin yeniden açılışında yaptığı konuşmasında, "Karşımızda bize Mursi'yi hatırlatanlar var" dedi. Sancaktepe'de ise, "Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz" dedi... Siz bu yazıyı okurken, kim bilir daha neler demiş olacak. Erdoğan, Sisi'nin darbesi, Mursi'nin devrilmesi ve ölümü ile İmamoğlu ve Millet İttifakı arasında hangi açıdan bir bağ kurdu, detayını bilmiyoruz? Ancak şunu çok iyi biliyoruz ki, AKP bize, FETÖ'yü hatırlatıyor. Kumpasları, kumpas şehitlerini, ne istenirse verilmesini, çözüm sürecini... Say say bitmez. 

Cumhur İttifakı rahat olsun. Kimse, Pazar günü "Sisi" demeyecek. Zira İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı değil kendisi. Ancak, böyle giderse Suriyeliler gelecek seçimlerde karşımıza aday olarak çıkabilirler. Nasıl böyle bir durumda, "Suriyeliler Suriye'ye" diyeceksek, 23 Haziran günü de, ya Binali Yıldırım ya da "YSK darbesine hayır" denilecek. Ya İstanbul'u "ahlak ve vicdan yönetsin" ya da "rantın, talanın, israfın, yandaş kayırmanın iktidarı sürsün" denilecek. Ya İmamoğlu'nun elinden YSK'nın "siyasi kararı" ile alınan mazbatayı halk geri verecek ya da İstanbul halkının iradesine saplanan hançer, saplandığı ile kalacak. Mesele bunlardan ibarettir...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları