Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Recep Yazıcıoğlu ile  Kahveci'nin kaçamağı

Ömer  Bilgen Ağabey, yine döktürmüş. Ben de bunu aktarmadan edemeyeceğim. İnşallah bu anlattıklarımdan devlet adamlarımız kendilerine bir pay çıkarır. Eski Maliye Bakanımız Adnan Kahveci ile o dönem Aydın Valisi olan Recep Yazıcıoğlu; hem hemşehri ve hem de çocukluk arkadaşıdır. Ancak bunu pek kimse bilmez. Bir gün Adnan Kahveci, Ankara'nın kasvetli havasından, siyasetin aymaz durumundan ve de Türk ekonomisinin sıkıntılarından iyice bunalmış bir vaziyette telefona sarılır.

Karşısında çocukluk arkadaşı Recep Yazıcıoğlu vardır. ''Recep, Ankara'dan çok sıkıldım. Hafta sonu özel arabamla sana geliyorum. Sakın kimsenin haberi olmasın. Protokol falan istemiyorum. Bir kenarda kuytuda biraz kafa dinlendirip, eskileri yad edelim'' der. Yazıcıoğlu ikiletmez, hemen ''Çok iyi olur. Ben de bunaldım" der.

Adnan Kahveci dediği gibi kimseye belli etmeden özel arabası ile gelmiştir. İkisi de tanınmamak için köylüler gibi giyinir. Kahvecinin arabasıyla uzak bir köye doğru yola çıkıp, köyün biraz uzağına arabayı park ederler. Bundan sonrasında köye yaya olarak giderler. Tam da köye yaklaştıklarında; yola yakın bir bahçe görürler. Bahçede ilerlemiş yaşına bakmadan çalışan yaşlı ihtiyara; ''Selamün aleyküm amca,  kolay gelsin. Biz Tanrı misafiriyiz. Karnımız tok. Ancak bu gece bu köyde kalmak isteriz. Bizi misafir alır mısın?'' derler. İhtiyar amca da hemen ''O ne demek evladım? Başımızın üstünde yeriniz var. Hadi hemen eve gidelim de istirahat buyurun'' deyip, misafirlerle birlikte evin yolunu tutar. Kapıyı çalar, yaşlı hanımına ''Hanım bak; sana iki tane Tanrı misafiri getirdim. Malın gittiğine bakma, yüzün ağardığına bak'' der. Yaşlı amca ve teyze misafirlerinin rahat etmeleri için elinden geleni yapar.

Misafirler sabah erkenden kalkıp giderler. Ancak yaşlı amca, Bakanı ve Valiyi tanımıştır. Ancak 'vardır bunda bir hayır' diyerek sesini çıkarmaz. Sonra hanımına; "Hanım, dün gece bizim fakirhaneye, devletin Bakanı ve Valisi misafir oldu, bu garip haneyi şereflendirdiler" der. Yaşlı teyzede kocasına "Yok be herif, sen benimle dalga mı geçiyon? Hiç üstlerine başlarına bakmadın mı? Bu kılıksız heriflerden Bakan, Vali olur mu hiç?" diyerek itiraz eder.

Aradan bir zaman geçer. Bu sefer rahmetli Recep Yazıcıoğlu aynı köye vali forsu ve makam arabasıyla gelir. İlk işi misafir kaldıkları yaşlı amcayı ve teyzeyi sorar. Muhtar hemen yaşlı amca ve teyzeyi çağırtır. Tatlı bir sohbet başlar. Yaşlı amca; "Sayın valim, şimdi kendini teyzene tanıt. Siz fakirhaneye şeref verdiğinizde teyzenize bunlar devletin Bakanı ve Valisi dediğimde; 'Yok be baksana üslerine, başlarına, bunlardan ne Bakan olur ne de vali!'' diye inanmamakta ısrar etmiş, benimle inatlaşmıştı" der.

Teyze çok üzülür, mahcup olur. Yazıcıoğlu da, yaşlı teyzeye sarılıp "Teyzem üzülme, sen haklısın ama o akşam ne ben valiydim ne de arkadaşım Bakan'dı. İkimiz de şehirlerin havasından bunalmış ve kırlarda sade vatandaş olarak kafa dinlendirmeye gelmiştik'' der.

Hayatta hemşeri ve arkadaş olarak benzer özellikler gösteren, yıllar geçse de unutulmayan ve yaşama on yıl arayla trafik kazasıyla veda eden merhum Recep Yazıcıoğlu ve Adnan Kahveci'yi bu vesile ile tekrar rahmetle yâd ediyoruz.

Mekanları cennet ruhları şad olsun inşallah.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları