Parfüme dönüşen 3200 yıllık koku: Seri üretim başlıyor!

Parfüme dönüşen 3200 yıllık koku: Seri üretim başlıyor!
Diyarbakır ve çevre bölgelerinin bitkilerinden elde edilen 3200 yıllık koku artık parfüme dönüşüyor. En kısa sürede seri üretime başlanacak.

Yukarı Mezopotamya bitkilerinin kokuları parfüme dönüşüyor. Bir süre önce Şanlıurfa''da sergilenen ''Kokularıyla İz Bırakan Mezopotamya Sergisi''nin ikinci adımı Diyarbakır''da atıldı. Tarihi Saint George Kilisesi''nde gerçekleştirilen sergide 3 bin 200 yıldır bitkilerden elde edilen koku parfüme dönüştürülerek koku severlerin beğenisine sunuldu. Parfüme dönüştürülme kararı alınan 3 bin 200 yıllık koku, en kısa sürede seri üretime başlayacak. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Karacadağ Kalkınma Ajansı ile Koku Kültürü ve Turizmi Derneği iş birliğindeki sergiye Diyarbakırlı koku tutkunları katıldı. Mezopotamya topraklarında yetişen endemik bitkilerden elde edilen 3 bin 200 yıllık koku, parfüme dönüştürüldü. Parfüme de Mezopotamya’nın, toprak, tahıl ve bilgi Tanrıçası olan Nisaba ismi verildi. Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su ve Belediye Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi’nin yanı sıra Doç. Dr. Aytaç Coşkun, Doç. Dr. Cenker Atilla, Dr. Öğr. Üyesi Elif Hanar ve Parfüm Tasarımcısı, Aromaterapist ve Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül’ün katıldığı, binlerce yıl önceki parfüm şişelerinin replikalarının sergilendiği programda numunelik 3 bin 200 yıllık koku, vatandaşların beğenisine sunuldu.

''BU TOPRAKLARIN KOKUSU DÜNYAYI SARMAYA DEVAM EDECEK''

 Sergide, Diyarbakır ile Mardin arasındaki Zerzevan Kalesi''nden çıkan koku şişeleri ve koku kaplarının replikaları yer aldı. Antik çağda koku kültürünün yeşerdiği en önemli uygarlıklardan olan Sümer, Asur, Babil ve Hitit uygarlıklarının bulunduğu Mezopotamya havzasındaki Diyarbakır''ın, tarihte koku rotalarının en önemli duraklarından biri olduğunu söyleyen Ergül, "Koku kültürünü, kokunun kullanılmış alanlarını, uzman hocalarımızın eşliğinde araştırıp tekrardan gün yüzüne çıkarmak en büyük hedefimiz arasındadır. Bu bitkiler Mezopotamya topraklarında yetişiyor. Birebir aynısı diyemiyoruz. Çünkü arasında çok büyük bir zaman kronolojisi var. Çağımıza uyarladığımız bu kokularla elde edilen bitkiler bu topraklardan yetişiyor. Yetişmeye devam edecek. Çoğaltarak yapmış olduğumuz parfümler hem Avrupa ülkelerinde hem de diğer kıtalarda satışa çıkacaklar. Hak etmiş olduğu gururla buradaki topraklardan çıkan koku yine dünyayı sarmaya devam edecek. Biz yeni bir isim verdik; Mezopotamya Nisaba. Mezopotamya’nın tahıl, toprak ve bilgi tanrıçası. Tahıl topraktan geldiği için bu ismi verdik" dedi.

 Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, zaman geçirmeden seri üretime geçilmesi temennisinde bulunarak, “Koku işinin ilk insan Adem Aleyhisselam''la beraber insan hayatında var olan bir şey olduğunu düşünüyorum. Bunları ticarileştirmek için de yapacağız" diye konuştu.

 Cumhuriyet Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim Üyesi ve antik çağdan kalma cam kaplar üzerinde çalışmalar yapan Doç. Dr. Cenker Atilla da "Bunlar dünyanın değişik ülkelerinde sergileniyor. Biz bunların birebir replikalarını yaptırıp Mezopotamya ve Anadolu odaklı sergi açtık. İleride İzmir Bergama, Zerzevan Kalesi''nde çıkan buluntuların analizlerini yaparak o dönemde yapılmış parfümlerin aynısı yaparak hem bölge halkına ticari gelir sağlamak hem de turistleri çekmek için çalışmalar yapmayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.