Ben yaklaşık iki yıldır bir köyde oturuyorum. Zorunlu olmadıkça bir yere gitmiyorum. Toprakla ve hayvanlarla uğraşmak vaktimi dolduruyor. Bu arada kitap okuyor, dünya ile internet üzerinden bağlantı kuruyorum. Hemen hemen her gün yeni vizyon bir film seyrediyorum. Beni takip edenler bilir "Büyük Altay"ın hiç bir maçını kaçırmıyorum! Televizyonla da, aram hiç iyi değil. Ne söyleyecekleri önceden belirlenmiş kadrolu yorumcuları dinleyeceğim de ne olacak?
Ara sıra da konser ve tiyatrolara ve de köyün çevresindeki festivallere gidiyorum. Mesela bugün de, "Seferihisar Mandalina Festivali"ne gideceğim!
Siyasi ve sosyal olaylara da bizim köyden bakıyorum. Bu uzaktan bakışta tespit ettiğim şey, Türk Milletinin mevcut siyasilerden ümitsiz olduğudur. Onun için kötünün iyisi ile idare ediyorlar. Ancak müthiş bir ekonomik sıkıntının buraları da kasıp kavurduğunu unutmadan söylemeliyim.
İşte böyle "Mandıra Filozofu" benzeri bir hayatım var. Memnun musun derseniz, çok memnunum!
Buna rağmen sağolsun dostlar arıyor illa şuraya gelmen buraya gelmen lazım diye. Ben de bazılarını kıramıyorum...
Bu sefer de öyle oldu. Seferihisar'dan dostumuz Kürşat Cebeci bizi "KIZILELMA VAKFI"nın Ege Bölgesi'ne hitap eden İzmir Çalıştayı'na davet etti. Ardından da İstanbul'dan Halit Şimşek ve Arif Tevetoğlu aradı. Şimdi İstanbul'dan arkadaşlar gelmiş biz köyden kalkıp gitmezsek ayıp olurdu ve kalkıp gittik.
Tanıdığımız isimler Kızılelma Vakfı'nı kurmuş. Kamuoyunun da yakından tanıdığı birbirinden değerli insanlar bunlar... Amaçları Türk Dünyası'na hizmet etmek. Vakfın tanıtımından etkilendim. Zaten Türklük ile ilgili nerede bir şey yapılıyorsa desteklemek bir Türk olarak vazifem.
Vakfın yöneticileri Türkiye'nin değişik yerlerinde bölge toplantıları yaparak, vakfı ve çalışmalarını anlatıp kendisini Türk Dünyasına mensup görenlerle bir araya geliyorlar. Bu vesile ile e.bakan Yaşar Okuyan, e.İzmir Milletvekili Metin Öney ve eski dost Prof. Dr. Osman Karatay ile birlikte divan da yer alıp Türk Dünyası'na ilişki görüşlerimi arz ettim.
Sizler de, Kızılelma Vakfı'nı yakından takip edin ve bir eksikliği dolduracak olan bilimsel çalışmalarına destek verin.
Bir de kötüler karşısında pes etmeyen "İyiler Pes Etmez" grubu var. Onlarda bizim köyün olduğu ilçeye geldiler. Sağolsunlar davet ettiler. Kalktım gittim. Ayrıca Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nu da davet etmişler. O da geldi... Orada da Bursa, Manisa, Aydın, İzmir ve İstanbul'dan arkadaşlar vardı. Dilim döndüğünce, gördüklerimi, düşündüklerimi ve çözüm önerilerimi anlattım.
Dedim ya, köye de kaçsanız, ne kadar cilve ve naz da yapsanız insanı oturtmuyorlar. Ancak bu değerli insanların çabalarına da saygı göstermek lazım... Onların direnci Türk Milleti'ni var ediyor onlar da hep var olsunlar.