Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Durmuş Ali Özyiğit

Durmuş Ali Özyiğit

Esrarengize Yolculuk

Ötekileştirme ve kutuplaşma

Değerli okuyucularım bugün farklı konuyu ele alacağım. Gerek kutuplaşma gerekse ötekileştirmenin nedenleri ve sonuçlarını analiz etmeye çalışacağım.

***

İlk başta ötekileştirmeden bahsedeyim ki zaten ötekileştirme kutuplaşmasının ana nedenidir.

Ötekileştirme, kendinden olmayanı dışlamaktır. Dışlamak derken basit bir benden değilsin algısı değildir.

Sen veya sizler benim yandaşım değilsiniz. Gerekirse işsiz kalın aç kalın, hatta ilerisi ölün!..

Ötekileştirme sadece dışlamak değildir.

Yandaş olmayanları hedef tahtasına oturtup, ben onlara zulümde erişemiyorum siz yapındır.

Ötekileştirme öyle ileri gitmiş ki, malum arkadaşların bile yapmasına gerek kalmamış.

Korkudan dolayı zaten normal duruma dönüşmüş.

Söz gelimi medya çalışanıyız bizim sektörden örnek vereyim:

Geçmiş yıllarda memleketten İstanbul'a otobüsle geliyorum. Reklam ajansında çalışan birisiyle sohbet ediyorum. Gazeteci olduğumu söyledim ve reklamın muhalif medyaya verilememe baskısını sordum.

Evet öyle dedi. Birilerinin telefon açıp talimat yağdırmasına gerek yok dedi. Zaten başıma bir iş gelir algısı ile reklam verenler veya reklam ajansları muhalif medyayı es geçiyorlar veya bayatlamış ucuz reklamları veriyorlar dedi.

***

Ötekileştirmenin bir sonucu da korku imparatorluğu ile kendinizin elini kıpırdatmasına gerek olmadan tıkır tıkır baskıcı düzeninizi oluşturmanızdır.

***

Gelelim kutuplaştırmaya. Kutuplaştırma ise, adı üstünde taraflara keskin biçimde ayrılmaktır.

Sizler olanlar, bizden olanlar gibi…

İşin tuhaf tarafı havuz medyası haberlerinde pişkince vay efendim filanca başörtülü kadını CHP'nin güçlü olduğu yerde filanca hareketi yaptılar.

Bu da binde bir ve marijinal üç beş tane ruh hastası veya adı geçen olayda olduğu gibi hakikaten şizofreni hastasının işidir.

Sanki ülkede 28 Şubat psikolojisi varmış gibi havuz medyası algı yapıyor.

***

Asıl kutuplaştırma muhaliflere yöneliktir.

Miting meydanlarında teröristlere oy veren yüzde 50'ye yakın kesimler denilmedi mi?

31 Mart seçimleri öncesi söylemleri hatırlayın.

Ötekileştirmenin sonucu kutuplaştırmadır diye yukarıda yazmıştım.

Ötekileşen gruplar kutuplara ayrıldıktan sonra keskinleşirler.

Ve sonuç, iktidarın trol çeteleri ve muhaliflerden de doğal gaza bile karşı çıkan guruplar.

***

Kutuplaşmanın aşırısı elbette milli güvenlik sorunudur. Hatırlayın 12 Eylül öncesini veya dinleyin o dönemi yaşayanlardan.

Kutuplaştırma Allah korusun iç savaşı bile getirir.

***

Kutuplaştırma siyasetinde elbette muhalefetin de hataları vardır ama baş suçlu iktidardır.

Çünkü kendi yüzde 50 seçmenini konsolide etmek için kutuplaştırma siyasetini bilerek isteyerek yapıyorlar.

***

Özetle, ötekileştirme ve kutuplaşma birbirlerinin ikiz kardeşidir. Allah korusun sonuçları vahim olabilir. O yüzden ileride yeniden dizayn edilecek demokraside bu iki kavrama yer olmaması dileğiyle yazımı sonlandırıyorum.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları