Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İzzet Doğan

İzzet Doğan

Yazar

Örnek bir 65 yaş üstü: Prof. Dr. Peker Sandallı

Önce sizlerle ABD'de yapılan büyük bir araştırmanın sonuçlarını paylaşmak istiyorum:

*Bir kişinin en üretken yaşı 60 ile 70 arasındadır;

En üretken 2. insan aşaması 70-80 yaşları arasıdır;

En verimli 3. aşama 50 ve 60 yaş.

Bundan önce, kişi henüz zirveye ulaşmamıştır.

Nobel Ödülü kazananların yaş ortalaması 62'dir;

Dünyanın en büyük 100 şirketinin başkanlarının yaş ortalaması 63; ABD'nin en büyük 100 kilisesindeki papazların yaş ortalaması 71'dir;

Babaların ortalama yaşı 76'dır.

Bu, bir kişinin en iyi ve en üretken yıllarının 60 ile 80 yaşları arasında olduğunu doğrular.

Bu çalışma, *NEW ENGLAND JOURNAL OF MEDICINE'da  doktor ve psikologlardan oluşan bir ekip tarafından yayınlandı.

60 yaşında duygusal ve zihinsel potansiyelinizin zirvesine ulaştığınızı keşfettiler ve bu 80 yaşına kadar devam ediyor.

Bu nedenle 60, 70 veya 80 yaşında iseniz hayatınızın en iyi seviyesindesiniz.

Bizde işte bu en üretken çağında olan insanlar bir ara 6 hafta boyunca sokağa çıkamadı. Sonra da yasaklar sürdü gitti. İspanyol yönetmen Pedro Almodovar eve kapatıldığı günler için:

'Eve kapandığımdan beri libidom beni terk etti... Sanıyorum hüzün ve endişe bütün fantezilerimi alıp götürdü...' demiş.

Washington Times yazarı, Cheryl K. Chumley, 12 Aralık 2020'de "COVID-19 zorbaları, Noel'e de gözlerini dikti!" başlıklı bir yazı yazdı ve özetle şöyle dedi:

"Yaşlıları huzurevlerine tıkıp küçük çocukları okuldan uzak tutmanın ve bunu bilimsel temelli mücadele diye göstermenin ne kadar saçma olduğunu biliyoruz.”

Türkiye'de ise özellikle 65 yaş üstü vatandaşlara uygulanan sokağa çıkma yasağına en somut tepkiyi şairlerimizden Prof. Dr. Ataol Behramoğlu göstererek, 65 yaş üstüne uygulanan sokağa çıkma yasağının iptali için dava açtı.

Behramoğlu, yaptığı açıklamada "65 yaş üstü kısıtlamaları anayasamızın ve temel insan haklarının eşitlik ilkesine aykırıdır. Kanıtlanmış bilimsel bir gerekçesi de bulunmamaktadır. Bir grup insanı bu keyfi uygulamayla toplumsal yaşamın dışına çıkarmak, yaşama haklarını sınırlamak, haksızlıktır ve günahtır.

65 yaş ve üstü insanlar, yöneticilerin oyuncağı, deney tahtası değildir." dedi.

65 yaş üstü için tüm yukarda söylenenlerin doğru olduğunu kanıtlayan örneklerden biri de aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz hocaların hocası Prof. Dr. Peker Sandallı. Fotoğrafa bakınca önce bir astronotla karşı karşıya kaldığımı sanmıştım. Fakat sonra bu korona virüsünün neden olduğu salgın hastalık günlerinde bile çalışmaya insanlara sağlık hizmeti sunmaya devam eden hocanın içi insan ve meslek sevgisi ile dolu Peker Sandallı olduğunu gördüm.

hoca.png

Hocamız 1938 Niğde doğumlu. Çalışmaya devam diyor ve her an hastalarına koşuyor. Enseyi karartmıyor.

Kendisi “mütevazı olmayacağım; Mesleğimi bu kadar sevmem, başarılı olmama bağlı olduğuna eminim” diyor.

Fotoğrafın sol tarafındaki küçük çerçeveler dikkatinizi çekti mi bilmem. Benim her gidişimde hayranlıkla izlediğim bu çerçeveler içinde abartmıyorum dünyanın her tarafındaki diş sağlığıyla akademik çevrelerden verilen teşekkür belgeleri var.

Ayrıca 1975 yılında dünyada ilk defa diş eti naklini yapmış ve vestibül derinleştirmesi konusunda kendi tekniğini yayınlamış.

1987-1991 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde dekan olarak görev yaptığı gibi 1999-2003 yıllarında ICOI İmplantoloji Derneği’nin başkanlığını yaptı. Dünyanın pek çok ülkesindeki kongre ve kurslara davet edilmiş ve çok sayıda tebliğ vermiştir. Diğerlerini yazının kapsamı bakımından yazamıyorum.

Hocamızın meslek kitapları dışında bir de “Anılarım, Bir Diş Doktorunun Hayatı” adlı 2019 baskılı eseri var. “Kafasına koyduğunu yapar” sözünün doğruluğuna inanıp kazandığı bursla Londra Üniversitesi’ne bağlı Royal Dental Hospital’da çalıştığı gibi İsviçre’de Diş Fizyolojisi Eğitimini de almış. Dekan olduktan sonra Türkiye’de ilk impland kürsüsünü kurmuş.

Bu yazıya sığmayacak başarılara rağmen kökünün Anadolu’da doğduğu büyüdüğü topraklarda olduğunu unutmuyor. Hemen belirtelim ki rahmetli annesi ve babası cumhuriyetin ilk eğitimcilerinden.

Bu, öğrencilerine, mesleğine ve hastalarına yaşamını adamış bilim insanına sevdikleriyle birlikte sağlıklı nice yıllar diliyoruz.

***

65 yaşla ilgili bir fıkra

Bu yılın son yazısını iyi kalpli bir gençle “kaçın kurası olduğunu” bilmediğimiz bir yaşlı arasında geçen fıkrayla noktalayalım.

Barın önünde bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağmaktadır. Yaşlı bir adam, elinde bir sopa sopanın ucunda bir ip, bir adım ötede su birikintisine salmış beklemektedir... Bir gencin dikkatini çeker. Ne yapıyorsun amca burada der?.. Balık yakalıyorum diye cevaplar.. Delikanlı üzülür.. Gel bara geçeelim, üşüme bir şeyler içelim yiyelim sonra devam edersin deyince yaşlı kabul eder. İçeri geçer yemek yiyip içki içerler.. Genç sorar: Bugün hiç balık yakalayabildin mi? Yaşlı cevaplar: Sen bugün sekizincisin evlat!

65 yaşla uğraşmayın.

* KAYNAK: New England Journal of Medicine.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları