Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Doğan

Levent Doğan

Yazar

Onay arayıcılık

Birkaç soruyu bir skala üzerinden cevaplandırmaya çalışalım.

Bu skalada verilecek ifadelerin kendimizle ne derece ilgili olduğunu değerlendirelim.

Örneğin, benimle biraz ilgili, tamamen ilgili, emin değilim, ilgili değil ve hiç ilgili değil gibi seçeneklerimiz olsun.

Aşağıdaki sorulara, bu skala bazında nasıl yanıt verirdiniz?

- İnsanların hakkımda ne düşündükleriyle ilgili endişelenirim.

- Kararlarımın çoğu, diğer insanların ne düşüneceğine dayanıyor.

- Sosyal ortamlarda insanların beni yargılaması veya benden hoşlanmaması konusunda endişelenirim.

- Kiminle birlikte olduğuma bağlı olarak nasıl davrandığımı ve konuştuğumu değiştirmeye yatkınım.

- Benlik algım, başkalarının hakkımda ne düşündüğüne bağlıdır.

Çoğunlukla size uygun ifadeler ise, sosyal etkileşimlerinizdeki onay/kabul algınızın sizi yönlendirdiğini düşünebilirsiniz.

Bahsi geçen kabul algısı (onay arayıcılık), sevilmeye ve fark edilmeye duyulan derin bir ihtiyaçtan kaynaklıdır.

Elbette şunu bilmekte fayda var: Başkaları tarafından sevilmek, beğenilmek, onaylanmak bizlerin doğal ihtiyaçlarıdır.

Ancak ne zamanki bu algılarımızdan kaynaklı olarak düşünce, duygu ve davranış yönlerinden sorunlar yaşarız, o zaman bu artık fonksiyonunu kaybeder.

Çünkü kabul/onay ihtiyaçlarımızı karşılamaya gayret ederken benlik bilincimizi ve kimliğimizi olumsuz etkileyebiliriz.

Örneğin, bir sosyal ortamda gerçekte oluşan hislerimizi ve fikirlerimizi ifade etmeyerek ortama uyum sağlamayı tercih edebiliriz.

Böylece, reddedilme korkumuz azalırken benlik saygımızda ve güvenimizde kayıplar yaşarız.

Çünkü ne hissettiğimiz ve düşündüğümüzü önemsizleştirmiş oluruz.

Onay arayıcı davranışlarımız sadece ifade etmemek değildir.

Çoğunlukla gözlemlenen, memnun etme davranışıdır.

Birinin veya bir grubun bizi kabul etmemesinden duyulacak yoğun kaygı nedeniyle, insanların ihtiyaçlarını analiz eder ve onları memnun etmeye gayret ederiz.

Böylece, onay alan, sevilen ve tanınan biri olarak kendimizi nitelendiririz.

Bunlara ek olarak, dış görünüşümüze verilen odağı da artırırız.

Partnerimizin veya arkadaşlarımızın daha çok onay verdiği şekilde gözükmeye çalışarak yine reddedilmenin kıyısından döndüğümüze inanırız.

Birçok farkı davranışın arkasındaki motivasyonumuz, onay almak olduğunda sosyal kaygılarımızın şiddetini artırırız.

Baş etmesi çok daha zorlaşan yerleşik bir kaygı ve bunun verdiği yükle oluşan depresyon olası sonuçlardandır.

Onay arayıcı birisi olduğunuzu düşünüyorsanız, öncelikle sosyal ortamlardaki çıkarımlarınızı (varsayım/düşüncelerinizi) gözden geçirmelisiniz.

Bu düşünceleri yapılandırırken, kendinize olan saygınızı sürece dahil etmelisiniz.

Sizin öncelikleriniz, tercihleriniz, duygularınız ve fikirleriniz, herkesinki kadar önemlidir.

Bu nedenle diğer adım, tüm reddedilmeye yönelik kaygı ve korkularınıza rağmen, yapılandırdığınız düşüncelere göre davranmaya başlamaktır.

Eğer bunlardan dolayı onay görmediğiniz bir ilişkide veya arkadaş grubundaysanız, belki de sizi herhangi bir koşula bakmaksızın kabul eden etkileşimlere yönelmelisinizdir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları