Bugün size benim de çoğu zaman rahatsızılık duyduğum bir konudan bahsetmek istiyorum. Bazen bir kahve içerek yorgunluk gidermek, bazen arkadaşlarla buluşup söyleşmek için gittiğimiz mekanlarda çalınan müzik... Eğer çalınan müzik beni rahasız ediyorsa bir daha o mekanı tercih etmiyorum. Tam bunu düşünürken e-postama bu konuyla ilgili bir haber düştü. Ben de sizlerle paylaşmak istedim.
Müzik sadece ruhun değil, mekanın da gıdası. Çünkü bir mekan ile orada çalan müzik doğru eşleşmiyorsa ziyaretçilerinin yüzde 25'i o işletmeyi başka kimseye önermiyor. Yüzde 38'i tekrar asla gitmiyor.
Kendi geliştirdiği yazılımı ve ürettiği müzikler ile 30 ülkede 700'den fazla firmaya telifli müzik, anons ve jingle yayını hizmeti sunan SMG'nin Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, "Mekan ve müzik eşleşmesi hatalı yapıldığında müşteri kaçıyor, bu sonuç işletmeleri kapanmaya kadar sürükleyebiliyor" dedi.
Araştırmalara göre bir mekana girdiğinizde çalan müzik şayet ruhunuza dokunmuyorsa o mekan kişiler üzerindeki büyüsünü yitiriyor. Konu üzerine yapılan çalışmalara göre mekan ne kadar hoş olursa olsun atmosferi ile çalınan müzik eşleşmiyorsa ziyaretçilerin yüzde 44'ü mekanı terk ediyor. Yüzde 38'i de bir daha oraya asla geri gelmiyor. Buna karşılık kamuya açık alanlarda yapılan müzik yayınlarının hedef kitle ile doğru eşleştiğinde insanların yüzde 35'i o noktada geçirdiği süreyi uzatıyor.
Kendi geliştirdiği yazılımı ve ürettiği müzikler ile 30 ülkede 700'den fazla firmaya telifli müzik, anons ve jingle yayını hizmeti sunan SMG'nin Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, kamuya açık bir mekanın; mağaza, restoran yahut AVM fark etmez, başarılı olabilmesi için ambiyans ve sunulan hizmet kalitesi kadar müziğin de önemli olduğunu anlatıyor.
Bazı mekanlarda mimari hatalardan kaynaklanan akustik problemler yaşandığını dile getiren Alimgil, bu sorunların işletmeleri kapanmaya götürecek kadar tehlikeli olabileceğini de anlatıyor. Alimgil, "Akustik problemi, genel olarak sık karşılaşılan bir sorun. Bu tarz mekanlarda ses doğru yayılmadığı için uğultuya varan gürültülerle karşılaşılabiliyor. Sesin düzgün yayılımına engel olan mimari problemler o mekanın tüm atmosferini olumsuz etkiliyor. Hal böyle olunca da insanların yüzde 25'i o mekanı başka kimseye önermiyor" dedi.
Bu nedenle ister küçük metrekareli bir mekan isterse de binlerce metrekarelik bir yapı olsun kendi sistemlerini kurmadan önce o işletmenin en yüksek verimi alması için yapının analizlerini yaptıklarını anlatan Alimgil, "Sunduğumuz teknolojinin doğru konumlanmasını çok önemsiyoruz. Bu nedenle saha analizleri yaparak o mekan için en uygun ses sistemi kurulumunu keşfediyoruz. Ve müşterilerimize ona göre tavsiyelerde bulunuyoruz" dedi.
SMG'nin bir müzik şirketi olduğu kadar aslında bir teknoloji şirketi de olduğuna dikkat çeken Alimgil, "Akıllı yazılımımız sayesinde mağaza içi müziği kontrol edebilir hale getiriyoruz ve halka açık yerlerde kurumların dilediği mesajı rahatlıkla verebilmesini sağlıyoruz. Profesyonel bir ekip tarafından hazırlanan listeler o markanın müşteri kitlesi ve kimliği ile eşleşiyor. Farklı saatlere ya da yılın farklı dönemlerine yönelik yayın programlaması yapabiliyoruz. Düzenli güncellemelerle tekrara düşmüyoruz. Müzik yayını yönetimi personelin inisiyatifine kalmıyor, SMG yönetiminde yapılıyor. Böylece beklenmeyen aksilikler yaşanmıyor. Doğru zamanda doğru anonslarla satışa destek oluyoruz. Müşterilerimize 7/24 teknik destek ve talep edildiği takdirde kurulum desteği de sunuyoruz. Ayrıca müşterilerimizi müzik meslek birlikleri ve telifleri konusunda hukuki anlamda da bilgilendiriyoruz "dedi.
