Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Mustafa Kemal'in Gen. Patton'a etkisi

General Patton'un Mustafa Kemal Atatürk'ten ve onun eseri olan Çanakkale Savaşı'ndaki Gelibolu Savunması'ndan yararlandığını söylemiştik. Gelin bunu nasıl uygulamaya koyduğunu sizlerle birlikte inceleyelim:

ABD'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesiyle birlikte yüzbaşı rütbesinde bulunan George Patton, General Pershing ile Avrupa'ya gitmeyi istedi ve bu süre zarfında Paris'te Amerikan birliklerinin eğitimini denetledi. Burada Albay FoxConner onu piyadelerle değil tanklarla ilgilenmesi konusunda cesaretlendirdi. Bunun sonrasında AEF Hafif Tank Okulunu kurma görevi ona verildi. Bunun için çeşitli eğitimler alarak Fransız ve İngiliz tank harekatlarını inceledi.

Savaş sonrası çeşitli sakatlıklar geçiren Patton idari işler ile sağlığını geri kazandıktan sonra çıkarma harekatları üzerine kendisini geliştirebileceği Hawaii'ye gönderildi. Burada personel subaylığı, danışmanlık ve istihbarat subaylığı gibi görevlerde bulunan Patton'a bu süre zarfında Gelibolu çıkartmasını incelemesini inceleyip, bir rapor hazırlaması talimatı verildi.

Hawaii'de bulunduğu dönemde Gelibolu'nun yanı sıra çeşitli tatbikatlar hakkında eleştirilerde bulunup, harp tarihinde yer edecek saptamalarda bulundu. Bunları da kaleme alarak, rapor halinde sundu. Bu rapordaki Gelibolu Savunması, Patton'u çok etkileyecek, özellikle de İkinci Dünya Savaşı'ndaki dönüm noktası olan Normandiya çıkarmasındaki başarısını sağlayacaktı.

Özellikle de amfibi çıkarma harekatında ordunun harekat tarzı hakkındaki teorisi çok önemliydi. Patton izlediği tatbikatlarda şu çıkarımda bulunmuştu: "Ordunun çıkarma esnasında görevi savaş alanını ele geçirmek değil, düşman birlikleri üzerinde öldürücü yara ve zararlara sebep olarak düşman bataryalarını işlevsiz hale getirmektir." Tatbikat hakkındaki bu raporu ise tugay komutanına imzalatmak yerine kendi imzalayarak yürürlüğe koyması Patton'un askeri hiyerarşi ve kuralları yok saymasının bir diğer örneği olacaktı. Ancak bu itaatsizliği, savaş meydanında ordunun hızlı ve aktif rol almasına ve bunun sonucunda da üstünlüğün kazanılmasına neden olacaktı. Patton'a göre, pasif savunma etkili değildi ve özellikle beklemek büyük kayıplara neden oluyordu. Bu görüşü ile Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirlerini bildiğini ve savaş alanındaki davranış tarzını çok iyi incelediğini söyleyebiliriz. Çünkü Mustafa Kemal'de "Zabit ve Kumandan ile Hasbihal" adlı eserde savunmanın etkisizliğini, saldırının ise etkili gücünü defalarca dile getirmiş ve bu tıpkı Mustafa Kemal'in Çanakkale'de talimatı beklemeden savaşa müdahale etmesi gibiydi. O tıpkı Mustafa Kemal'in taktiğini İkinci Dünya Savaşı sırasında da uygulamıştı. Tatbikatlar hakkındaki açık sözlülüğü; birlik içerisinde kutuplaşmalara yol açsa da Patton'un istihbarat subayı (G2) olmasının yolunu açacaktı.

1930'lu yıllarda Hawaii'de yarbay rütbesi ile görev yapan Patton, Pasifik bölgesi komutanı Tümgeneral HughDrum'un talimatı ile 20. yüzyıl savaşlarındaki çıkarma harekatlarını incelemeye başlamıştır. Çünkü Tümgeneral HughDrum, olası bir Japon-Müttefik çatışmasında başarılı bir çıkarma harekatı gerçekleştirmek istiyordu. Bunun üzerine Patton, İngiliz, Fransız ve Anzak güçlerinin 1915 tarihli Gelibolu çıkarmasını ve gerçekleşen çarpışmaları inceledi. Bunları analiz etti. Neticede ABD ordusuna uygun bir çıkarma planı hazırladı. Gelibolu Savunması-Bir Karargah Çalışması adıyla basılan kitap Çanakkale Harekatı ile ilgili hazırlanmış çalışmalar içerisinde harekatı en kapsamlı analiz eden çalışma olarak kabul edilir. Eserin saptırmalardan tamamen uzak, mümkün olduğu ölçüde objektif bir nitelikte olması dikkat çeker. Eser, ABD ordusunu çıkarma harekatları açısından bilgilendirmek amacıyla tamamen askeri bir bakış açısıyla hazırlanmıştı.

Yarbay Patton, yaptığı bu araştırmada, Çanakkale'deki müttefik birliklerinin kaybetme nedenini, başta Mustafa Kemal olmak üzere Türk birliklerindeki komutanların liderlik, inisiyatif alma ve vakit kaybetmeden harekete geçme, cesaret gibi temel özelliklere dayandırır. Patton'un sıra dışı yönetim tarzıyla da benzeşen bu analizler, harp meydanındaki ağırlık merkezinin hangi girdilere göre değiştiğini göstermektedir. 25 Nisan 1915 tarihli çıkarma değerlendirmesi sonucunda başarısızlığın esas nedeni olarak İngiliz subaylarının inisiyatif kullanmada korkak, Türk subaylarının ise tersine gelişmeler karşısında sorumluluk almaktan çekinmemesi ve birliklerine güven vermesi, bunun sonucunda da Türk birliklerinin cesurca çarpışmış olması göstermektedir.

Çalışmanın bir bölümünde Türk askeri hakkında şu cümlelere yer verilmiştir:  "… sayısı bini bile bulmayan Türk askerinin bir tümeni geri püskürttüğü düşünüldüğünde veya tek bir bölüğün, hatta takımların karşı saldırılarını durdurabilmek için taburlar sevk edildiği hatırlandığında, İtilaf Kuvvetleri'nin çelik gibi bir düşmanla karşı karşıya olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir." Yazarın yaptığı saptamalar İkinci Dünya Savaşı yıllarında ABD silahlı kuvvetlerinin katıldığı Fas, Cezayir, Sicilya, Normandiya ve Pasifik çıkartmalarında görev yapan üst komuta heyetinin çıkartma konusunda tecrübe sahibi olmalarına yol açacaktır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları