Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Muhtarlıktan Meclis'e giden yol: Satı Kadın

Daha önce sizlere Kazan Köyü Muhtarlığı yapan Hatı (Satı) Çırpan'ın kurucu  Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk'le tanışması ve "Ben 19 Mayıs 1919'da doğdum, ondan önce hiç yaşamıyordum ki" demesini aktarmıştım. Hatı Kadın bu görüşmeden daha sonra "Muhtarların Başkanı" seçilir. Artık kendisine iyice siyaset yolu açılmıştır.

Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) Umumi Reislik Divanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkanlığında 2 Şubat'ta Dolmabahçe Sarayı'nda toplanarak fırka mebus adaylarını belirlemeye başlar. Aday seçim sonuçları 4 Şubat'ta tamamlanarak 5 Şubat'ta bütün yurda ilan edilir. Ankara Bitik Nahiyesi Kazan Köyü Muhtarı Satı Çırpan Ankara'dan milletvekili adayı olmuştur.

8 Şubat 1935 seçimlerinde 1273 oy alarak V. Dönem Ankara milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'ne giren Satı Kadın milletvekili seçilir. Hatı Çırpan seçimde, Merkez kazasından 332, Ayaş'dan 77, Beypazarı'ndan 74, Nallıhan'dan  48, Çubuk'tan  68, Kızılcahamam'dan  139, Haymana'dan 80, Keskin'den: 144, Polatlı'dan  41, Bala'dan: 73, Kalecik'ten 99, Ş. Koçhisar'dan 98 oy almıştır.

Milletvekili seçilmesinden hemen sonra köyünden alınan Satı Kadın, İsmet Paşa Enstitüsü'ne götürülür. Enstitüde kendisine bluz, eldiven, çorap, fotinle modern bir Türk kadınına yakışır şekilde giydirilir. Ayrıca Meclis'te nasıl davranacağı konusunda hususi eğitim verilir.

1935 seçimlerinde milletvekili seçilen kadınların büyük bir çoğunluğu ilgi alanlarına göre bir komisyonda (encümen) görev alır. Bazıları da bu komisyonlarda katip üye olarak bulunur. Hatı Çırpan kendisi çiftçi olduğu için Ziraat Komisyonu'nda görev almıştır. Hatı Çırpan'ın "Şehitliklere Çelenk Koyma Heyeti"nde de yer aldığı görülür. Bu görev kızının ifade ettiğine göre Çanakkale gezisi ile ilgili olmalıdır.

Satı Kadın, Meclis'e girdikten sonra yaptığı röportajlarda kadın ve erkeklerin eşlerinden boşanmaması gerektiğini, boşanan çiftlerin çocuklarının çok zarar gördüğünü ve bunun engellenmesi için çalışacağını, ayrıca köylülere modern tarım araç ve gereçlerin verilmesi, köylere yol, su, sağlık ve eğitim hizmetlerinin götürülmesi için her girişimin içinde olacağını ifade etmiştir. Bunların yanında Halkevi çalışmalarının yaygınlaştırılması için de gayret göstermiştir.

Ankara'da Milletvekilliği yaptığı süre zarfında "Satı'nın burnu büyüdü" demesinler diye bir köy evinde yaşamış, köyünden gelenleri bu evde ağırlamıştır ve milletvekilliği yapmadığı zamanlarda da köylüsünün sorunlarıyla ilgilenmiştir.

Satı Kadın sadece V. dönem milletvekili olarak Meclis'te görev yapmıştır.

Atatürk, Satı Kadın'ın adını Orta Asya Türkleri arasında ün yapan bir kadından esinlenerek "Hatı" olarak değiştirmiştir. Satı Kadın bu konuda Yedigün Dergisi muhabirine verdiği cevapta; "Gönlünüz ne manasına gelirse koyun… Eski Türk adı imiş, eski adım Satı idi emme, Atam öyle diledi işte!…" der.

Satı Kadın, milletvekilliği görevi bittikten sonra köyüne dönmüş ve 19 Mart 1956 tarihinde vefat etmiştir. Kazan'da anıt mezarı bulunur ve evi restore edilerek müze haline getirilir.

Netice olarak diyebiliriz ki, Türk kadınının sahip olduğu hakların kazanılmasında en büyük etken Mustafa Kemal Atatürk'tür. Atatürk her zaman Türk kadınını layık olduğu mevkide görmek istemiştir. Atatürk'ün kadın hakları konusunda yaptığı çalışmalara bakıldığında dünyada hiçbir ülkede, hiçbir liderin, kadın hakları için böylesine savaştığı görülmemektedir. Atatürk'ün bu konuda verdiği mücadeleler, çağdaş oldukları ileri sürülen birçok batılı devlete, çağdaş olma dersi vermiş ve hatta onlara yol göstermiştir.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları