Mesnevi
Men Bende-i Kur'anem Eger Can Darem
Men Hâk-i Reh-i Muhammed Muhtarem
Eger Nakl Kuned Cüz İn Kes Ez Güftarem
Bizarem Ez u Vez An Suhen Bizarem
*
"Ben Yaşadıkça Kur'an'ın Bendesiyim
Ben, HZ. Muhammed Mustafa'nın Yolunun Tozuyum
Biri Benden Bundan Başkasını Naklederse
Ondan da Şikayetçiyim, O Sözden de Şikayetçiyim"
Hz. Mevlâna Muhammed Celâl-ed-Dīn Rûmî (k.s.)
*
Gönüller sultanı Hz. Pir insanlığa paha biçilmez bıraktığı eseri Mesnevî için;
"Bizden sonra Mesnevî önderlik edecek, arayanlara ve isteyenlere doğru yolu gösterecektir."
Buyurmuştur.
Hz. Pir eserinde hemen hemen akla gelebilecek dinî, tasavvufî ve sosyal hayatla ilgili her konuda bilgiler içerir, âyetler, hadisler, atasözleri, hikâye ve temsiller yoluyla da bu bilgilerin daha iyi anlaşılmasını sağlamaya çalışır.
Hz. Pir Mesnevî'yi anlamanın o kadar da kolay olmadığını;
"Sanır mısın ki, Mesnevî'nin sözlerini okuyasın da ucuzca, bedavaca, duyasın, anlayasın; yahut hikmetli sözler ve gizli sırlar kolayca kulağına girsin. Duyarsın, duyarsın; ama sana masal gibi gelir; dış yüzünü duyarsın, iç yüzünü anlayamazsın! (…) Mesnevî'nin nurlarla dolu sırlarını ve inceliklerini anlamak, âyetlerin, hadislerin ve hikâyelerin tertibinden aralarındaki ilgiyi kavrayabilmek için büyük bir itikat, daimî bir aşk, tam bir doğruluk, selîm bir kalp, kıvrak bir zekâ ve bazı ilimleri bilmek gerekir ki, insan onun sırrının sırrına ulaşabilsin." Sözleriyle anlatır…
Dr. Yakup Şafak ve Doç. Dr. Nuri Şimşekler "Konulara Göre Mesnevî'den Özdeyişler" üzerine yaptıkları çalışmalarda insanların gönül ufkunu açan, insanı gerçek bir aşkın derinliğinin orta yerine bırakan Mesnevî kaynaklı bu çalışmada ele aldıkları konulardan birisi;
Hz. Muhammed (S.A.V.) üzerinedir.
*
Mesnevî'den Özdeyişler
Peygamberler Serveri, Safâ Denizi Hz. Muhammed (s.a.v.)
Ey kardeş, Bir olan Allah'a ve Hz. Muhammed'e yapış da ten Ebu Cehil'inden kurtul!
Allah'ın lütufları, Mustafa (a.s.)'a vaatlerde bulundu da dedi ki "Sen ölsen bile bu din, bu iman ölmez."
Senin kitabını, mucizeni ben yüceltirim; Kur'ân'dan bir şey eksiltmeye, O'na bir şey katmaya yeltenen kişiye ben engel olurum.
Ben seni iki cihanda da korurum. Sözünü kınayanları terk eder; onları hor, hakir bir hale koyarım.
Hiç kimse Kur'ân'ı değiştirmeye kudret bulamaz; O'na ne bir şey ilâve edebilirler; ne O'ndan bir şey eksiltebilirler. Sen, benden daha iyi bir koruyucu arama!
(Ey Ahmed!) kim senin sofrandan başka bir sofraya giderse bil ki şeytan, onunla aynı kâseden yemek yer.
Kim senin komşuluğundan kaçarsa şüphe yok ki, ona şeytan komşu olur.
Bu devir, senin devrindir. Çünkü Kelîm olan Musa bile daima senin zamanını arzuladı.
Musa, senin devrinin parlaklığını, o devirdeki tecelli sabahının zuhûrunu gördü de:
"Yarabbi, o ne rahmet devri; o devir, rahmetten de ileri; o devirde güzellik var.
Musa'nı denizlere daldır da Ahmed'in devrinde çıkar!" dedi.
Ahmed, ümmetler "Yarabbi" desinler diye dünyada nice putlar kırdı.
Ahmed'in çalışması olmasaydı sen de ataların gibi puta tapardın.
O'nun ümmetler üzerindeki hakkını bil! Başın, puta secde etmekten, bunu bilesin diye kurtuldu.
İncil'de Mustafa (a.s.)'nın, o peygamberler serverinin, o safâ denizinin adı vardı.
Sıfatları, şekli, savaşı, oruç tutuşu ve yemek yiyişi anılmıştı.
(Bir) Hıristiyan taifesi, o ad ve o hitap kendilerine ulaştığı zaman sevap için;
O yüce adı öperler; o lâtif vasfa yüz sürerlerdi.
Onlar, Ahmed adına sığındıklarından dolayı (şerlerden, fitnelerden) korundular.
Ahmed'in adı böyle yardım ederse acaba nuru (insanı) nasıl korur?
O'nu görmek için bir uçtan diğer uca yedi kat gök, hurilerle meleklerle dolmuştu.
Hepsi kendilerini, onun için bezemişti; fakat O'nda sevgiyle aşktan, sevgiliye meyil ve muhabbetten başka bir hevâ ve heves yoktu ki!
(Ey Muhammed!) bu fanî cihandaki körleri katar katar çek!
Ey takvâ sahiplerinin imamı, bu hayallere kapılanları makamına kadar götür!
Doğru yolu gösterenin işi budur; sen de doğru yolu gösterensin; âhir zamanın yasına neşesin sen!
(ı/782, ııı/1197-1200, v/267, 268, ıı/355-358, 366-368, ı/0727-730, 732, 737, 3950, 3951, ıv/1470, 1472, 1471)
Okumak ve idrak edebilmek dileğiyle…