Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

Meşin koltuk sevdalıları!

Geçenlerde sosyal medyada çok ilginç bir habere rast geldim. Haberi bir çırpıda okudum. Olanlara inanamadım başa dönüp bir kez daha okudum. İki kez haberi dikkatlice okuduktan sonra beni derin bir düşünce aldı. İçimden vay be dünya sen bağrında ne menfaatperest riyakâr ikiyüzlü insanlar barındırıyormuşsun dedim. Haberin içeriği, makam ve mevki sahibi iken etrafındaki şakşakçılar, menfaatperest insanlar, önünde ceket ilikleyip arkandan kuyunu kazan insanlardan bahsetmektedir. Makamından ayrıldıktan sonra şayet arkandan hoş bir seda bırakmış isen ölünceye kadar sevgiyle saygıyla anılırsın.  

Şayet makamda iken kendini Kaf Dağı'nın sultanı zannedip sağa sola ahkam kesmişsen, önüne geleni azarlamışsan, haksız yere insanlara eziyet cefa çektirmişsen oturduğun makam koltuğunun hakkını verememişsen o zaman vay haline makamdan ayrıldığın gün sokakta gezdiğinde Allah'ın bir kulu selam bile vermez. Seni gördüklerinde yapmış olduğun eziyetlerden dolayı insanlar sana yüzlerini çevirirler.

Bazıları oturdukları meşin koltuklarının hakkını kat be kat fazlasıyla vermektedir. Bazıları da sadece makamına ve mevkisine güvenerek sanki ömür boyu o makamda kalacaklarmış gibi tam tersini yapmaktadır. Şunu hiç akıllarına getirmezler, insan oğlu fanidir, elbet bir gün bu makamlardan düşeceğiz, emekli olacağız ya da alınacağız! O zaman madem geçici bir emanet koltukta oturuyoruz bari mütevazı olalım insanlara faydalı şeyler yapalım, milletimize devletimize hizmet edelim. Yarın öbür gün kenara çekildiğimizde insanlar arkamızdan güzel şeyler konuşsun hayır dua ile yad etsinler bizleri gördükleri yerde makamımızdayken  nasıl ki saygı ve sevgi gösteriyorlardı, emaneti teslim ettikten sonra yarın öbür gün sokakta karşılaştığımız mesai arkadaşlarımız ya da vatandaşlarımız aynı saygı ve sevgiyi göstersinler diye bin kez düşünmeliler!!!

Geçenlerde sosyal medyada bir konu araştırırken bi baktım ünlü aktör Arnold Schwarzenegger bir otelin girişindeki kendi  heykelinin önünde bir uyku tulumu içinde resmini çekip sosyal medyada paylaşmış. Altına da ''ZAMAN NASIL DA DEĞİŞTİRİYOR" diye bir not düşmüştü. Bu resim ve altındaki not dikkatimi çektiğinden dolayı işin aslını araştırdığımda bir hakikatle karşılaştım. Arnold önünde heykeli bulunan otel sahiplerine bir mesaj vermiş ayrıca bütün makam ve mevki sahiplerine de ibretlik bir mesaj vermeğe çalışmıştı,

Bu olayın aslı ARNOLD, Kaliforniya valisi iken bir otel sahibi Arnold'un heykelini yeni yaptığı otelinin önüne dikmiş ve Arnold'u da açılışını yapmağa davet etmiş. Otelin ve heykelinin açılışını yaptıktan sonra kokteylde otelin yetkilileri Arnold'a sizin adınıza çok özel bir oda ayırttık ne zaman hangi tarihte gelirseniz gelin o odamız sizin hizmetinizdedir. Sizin dışınızda asla bir başkasına kullandırmayacağız diye söz veriyorlar. Arnold'un valilik görevi bittikten bir kaç yıl sonra bir kaç günlüğüne dinlenmek için o otele gitmeğe karar verir. Otele varınca kendisine ömür boyu tahsis edilen odasının anahtarını istediğinde şok bir cevap alır. Otel görevlileri maalesef efendim otelimiz tamamen dolu sizi ağırlayamayız, dediklerinde Arnold "Ben bu otelin açılışını yaptığımda sizler bana söz vermiştiniz şimdi neden vaz geçiyorsunuz" deyince aldığı cevap daha da manidar ve şok edici, "Efendim bu sorunun muhatabı o zamanki görevlilerdir. Biz size bu konuda yardımcı olamayacağız" deyip konuyu geçiştirmişler. Arnold da otelin önündeki heykelinin önüne bir uyku tulumu içine girip resmini de sosyal medyada paylaşıp tepkisini göstermeğe çalışmış.

Aslında Arnold isteseydi en kral otele gider kral dairesini kiralayabilirdi. Ama o tüm makam ve mevki sahiplerine bir mesaj yolladı. Ayrıca "Söz uçar yazı baki kalır" atasözünü tescillemiş oldu. Bu ibretlik yaşanmışlığa pek de ilave edilecek söze gerek yoktur kanaatindeyim. İbret verici bu yaşanmış hadiseyi her makam ve mevki sahibinin, şapkasını önüne bırakıp düşünmesini tavsiye ediyorum.

Kalın sağlıcakla...             

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları