Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Leyleğin ömrü laklakla geçer

Eylülün başı, yani sonbahar geldi. Bunun arkası kış... Sonbahar gelince leylekler göçe başlar. Mavi gökyüzünde sıcak ülkelere doğru bir göç zinciri başlar. Şairin "Uçun kuşlar uçun, sılaya doğru" dediği gibi. Batalıların 'cicoia' veya 'ciconia' bizim de 'Hacı leylek' dediğimiz leylek, leylekgiller familyasından büyük ve uzun bacaklı bir kuş türüdür. Siyah kanat uçuş tüylerinin dışında bütün vücudu bembeyaz tüylerle kaplıdır. beyazdır, gagası ve bacakları erişkinlerde kırmızı, yavrularda ise siyahtır. Büyük bir kuş olup 100 santimden uzun, ortalama 2,5 ila 4,5 kilo ağırlığındadır, kanat açıklığı ise 1.5-2 metre arasındadır.

Tropikal Sahraaltı Afrika'dan, Avrupa'nın kuzeyindeki Finlandiya'ya; Hindistan alt kıtasının güneyinden Kazakistan'ın güneyine kadar olan bölgede kışı geçirirler.

Avrupa'dan Afrika'ya göç ederken Akdeniz üzerinden değil de, doğuda Levant üzerinden, batıda da Cebelitarık Boğazı'ndan geçerler. Bunun nedeni uçmak için gereksinim duydukları hava termallerinin deniz üzerinde oluşmamasıdır. Yerde yürürken durmadan, yavaş yavaş hareket ederler. Leylekgiller ailesinin diğer üyeleri gibi boynu tamamen gerilmiş şekilde uçarlar.

Etçil olan leylek; böcek, balık, sürüngen, küçük memeliler ve küçük kuşlar gibi çok geniş bir yelpazede beslenir. Besinlerinin çoğunu yerden, kısa bitki örtüsü içinden ve sığ sulardan toplar. Tek eşli olarak yaşarlar. Hem erkeği hem de dişisi, çubuklardan oluşan ve birkaç yıl kullanılabilen büyük bir yuva yapar. Dişi leylek her yıl bir kereliğine olmak üzere dört yumurta yumurtlar ve yavrular 33-34 gün sonra aynı anda olmamak üzere yumurtadan çıkar. Çifti oluşturan kuşların ikisi de kuluçkaya yatar ve birlikte yavrularını besler. Yavrular yumurtadan çıktıktan 58-64 gün sonra yuvadan ayrılır ve 7 ila 20 gün daha ebeveynler tarafından beslenir.

Leylek, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından asgari endişe altındaki türler arasında sınıflandırıldı. Orta Çağ boyunca ormanların azalması leyleklerin yararına oldu. Ancak tarım pratiklerinin değişmesi ve sanayileşme 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında Avrupa'nın bazı bölgelerinde popülasyonlarının azalmasına hatta yok olmasına neden oldu. Avrupa çapındaki koruma programlarının sonucunda leyleklerin tekrar Hollanda, Belçika, İsviçre ve İsveç'te üremeleri sağlandı. Rus doğa tarihçisi Nikolay Severtzov tarafından 1873 yılında tanımlanan leylek türü, Türkistan'da ürer ve kışları da İran ile Hindistan arasında geçirir. Diğer alt türden biraz daha büyüktür.

Doğal düşmanlarının sayısı azdır. Ancak üzerinde çeşitli parazitler taşıyabilir. Dikkat çekici bir tür olan leylek tarih boyunca bulunduğu bölgelerde çeşitli efsane ve söylencelere konu oldu. Bunların en bilineni, bebeklerin leylekler tarafından getirildiği söylencesidir.

Boynu ileri doğru uzanmış ve ayakları kısa kuyruğunun da ötesinde arkaya doğru uzanmış olarak uçarlar. Diğer leylek türlerinde olduğu gibi uzun ve geniş kanatlar bu kuşların gökte süzülmesine olanak sağlar. Düzenli ve yavaş şekilde kanat çırparlar. Boynu ileri doğru uzanmış ve ayakları kısa kuyruğunun da ötesinde arkaya doğru uzanmış olarak uçarlar. Yavaş ve düzenli adımlarla, boyunları yukarı doğru uzanmış olarak yürürler. Dinlenirken ise başlarını omuzlarının arasına eğerler. Tüy değiştirmeleri çok yakından araştırılmadıysa da tüm yıl boyunca tüy değiştirir ve birincil uçuş tüyleri üreme döneminde değişir.

Şimdi gelelim bu konuyu niye açtığıma: Makalemin başlığını "Leyleğin ömrü laklakla geçer" koymamı, sizlerle laklak yapmak için attığımı sanmayın. Sizlere, Hacı Leylek'in macerasının nereye vardığını anlatmak istiyorum. Bunu da biraz sabırlı olursanız, sizlere daha sonra aktaracağım.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları