KISIR DÖNGÜ
Hayatımız "Neden?" sorusunun etrafında sıkıştırılmış kısır döngülerden ibarettir.
Kendi kendimizi mahkum ettiğimiz, içinden çıkamadığımız hapishaneye dönüşen kısır döngü denilen insanı yiyip, bitiren çark.
Neden? neden?….
Soru tek kelime cevabı ise çok cümleli.
Tıpkı, şarkının sözlerinde geçtiği gibi;
Bir adım bir adım bir adım
Üç adımda biter odam
Neden neden neden neden
Daracık yaparlar bu evleri
Pencereden görünen gökyüzüne inat
Evler mi daracık, sonsuz gökyüzünün altında yoksa çaresizliğin esiri olmuş, daralmış gönüllerimizmi bize her yeri daraltıyor.
Takılıp giden düşünceler, bizi sürükler dipsiz bir karanlığa kayboluruz o karanlıkta.
Anlamsız gelir hayat, anlamsız kelimeler, anlamsız kelimelerin yarım bıraktığı cümleler.
Anlamsız insanlarla çevrili kısır bir dünya, nefessiz kalışlar, daralmalar, yürek çırpıntısı, kalp ağrısı.
Mutluluk çok uzaklarda kalmış bir rüyanın yorumlanmamış hali.
Mavi değildir rüyalar o dünyanın içinde, her şey karanlıktır, içinde kaybolduğumuz karanlık, çarpa çarpa ilerlediğimiz her çarpmada derin yaraların açıldığı yüreği taşıdığımız karanlık.
El yordamı ile tanımaya çalıştığımız yüzlerle dolu bir kısır döngü dünyası.
El yordamı ile tanıdığımızı zannettiğimiz ama aslında bi'okadar yabancı olduğumuzun, her an her dakika, her saniye daha da uzaklaşıp yabancılaştığımızın farkına vardığımız yüzlerle dolu bir kısır döngü dünyası.
Kısır, kısırlaştırılmış, doğurganlığı elinden çalınmış bir dünya ve o dünyanın dilleri lâl olmuş, ilâhi bir aşkla yanarak hamuşan'a dönüşmüş değil, dünya cehenneminin ateşiyle susmuş bedenlerin kısır dünyası.
Bu kısır dünyanın karanlık gökyüzünde uçmaktan acizleşmiş ruhların, içine sığabileceği her bedende kendini yok sayması.
Kendi bedeninde kaybolmak, kendi karanlığının içinde yol almak.
Neden? Neden?
Daracık bu bedenler,
İçinde kaybolduğumuz şu koca âleme inat…