Kılıçdaroğlu'ndan provokasyon uyarısı

Kılıçdaroğlu'ndan provokasyon uyarısı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “16 Nisan’da herkes sandığa gitsin. Sandığa gitmediğiniz takdirde çocuklarınıza hesap veremezsiniz. Eğer komşunuz gitmiyorsa onu da ikna edeceksiniz. Belli çevreler provokasyon yapabilir, sizleri tahrik edebilir, kavga çıkarmak isteyebilir, kutuplaşma yaratmak isteyebilir, bunu karşılıklı parti mücadelesi haline getirmek isteyebilir. Bundan kaçınacağız. Tahriklere kapılmayacağız” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de STK'lar ve demokratik kitle örgütleri ile buluştu. CHP Genel Başkanı konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Mazotun fiyatında ÖTV’yi, KDV’yi kaldıracağız. Size ÖTV’siz ve KDV’siz mazotu vereceğiz. Elektrik fiyatlarını, gübre fiyatlarını ucuzlatacağız.

Şimdi sıra geldi vatandaş olarak konuşmaya.

-“BU REFERANDUMDA KULLANACAĞINIZ OYUN A PARTİSİ İLE B PARTİSİ İLE BİR İLGİSİ YOK”-

Önümüzde bir referandum var. 16 Nisan’da sandığa gideceğiz. Oyumuzu kullanacağız. Bu referandumda kullanacağınız oyun A partisi ile B partisi ile bir ilgisi yok. Bu bir seçim değil.

Bu anayasa değişiklikleri neleri getiriyor, bunu bütün vatandaşlarımıza anlatmak zorundayız.

-“CUMHURBAŞKANININ TARAFSIZ MI OLMASINI İSTERSİNİZ, TARAFLI MI OLMASINI İSTERSİNİZ?”-

Oy kullanmaya giden ama ‘kafam karışıktır’ diyen  vatandaşımıza önce şu soruyu sorun; siz cumhurbaşkanının tarafsız mı olmasını istersiniz, taraflı mı olmasını istersiniz?

Cumhurbaşkanı taraflı olursa cumhurun başkanı olabilir mi yani 80 milyonu temsil edebilir mi?

Çünkü yeni anayasa değişikliğine göre seçilecek olan başkan aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olacak. Bir partinin genel başkanı nasıl cumhuru temsil edebilir?

-“ANCAK KENDİ PARTİLİLERİNİ TEMSİL EDEBİLİR”-

Cumhurbaşkanı eğer bir partinin genel başkanı ise 80 milyonu temsil edemez, ancak kendi partililerini temsil edebilir.

Bir partinin genel başkanı mahkemelere hakim tayin etsin mi, etmesin mi?

-“BU BİR PARTİ MESELESİ DEĞİL”-

Bunu her vatandaşımızın kendi vicdanında sorgulaması lazım.

Bu bir parti meselesi değil. A partisi, B partisi olayı değil. Bu 80 milyon vatandaşımızın ortak sorunudur.

Bir siyasi partinin genel başkanı hakim tayin ettiğinden itibaren yargı bağımsızlığı yoktur.

-“KÖR TOPAL DA OLSA BİR YARGI BAĞIMSIZLIĞI VAR”-

Bugün yargı bağımsızlığı tartışılabilir ama kör topal da olsa bir yargı bağımsızlığı var. Ama yarın bugün elimizde olan yargı bağımsızlığını tamamen kaybetmiş olacağız.

-“KİME VERİLDİ EK 50 MİLLETVEKİLİ GÜVENCESİ?”-

Şu soruyu sorun vatandaşlarımıza, 550 milletvekili var. Sayıyı 600’e çıkarıyorlar. Kime verildi ek 50 milletvekili güvencesi?

Ne yapacak bu 600 milletvekili, Meclis’te ne yapacak?

Yeni düzende ne olacak, milletvekili ile milletin arasındaki bağ tamamen kopuyor.

-“BU MİLLETE DUYULAN GÜVENSİZLİKTİR”-

Şu soruyu sorun. Benim seçtiğim vatandaş olarak benim seçtiğim, parlamentoya gönderdiğim milletvekillerinden bir hükümet güvenoyu istemiyorsa bu millete duyulan güvensizliktir.

Gecekonduda anlatacağız, kıyıda köşede anlatacağız, bu işlerle ilgilenmiyorum diyen vatandaşa anlatacağız.

-“YOLSUZLUKTA YAPSA MECLİS GENSORU VEREMİYOR”-

Bugün kaç bakan olacağına kararı Meclis verir. Yeni değişiklikte bakan hiç Meclis’e gelmeyecek. Gensoru çünkü yok. Yolsuzlukta yapsa Meclis gensoru veremiyor.

Siz böyle bir düzen mi istiyorsunuz? Kimsenin hesap vermediği bir yapı mı istiyorsunuz?

- “İSTER PAPUA YENİ GİNE’YE GİDİN, İSTER UGANDA’YA GİDİN BÖYLE BİR MODEL YOKTUR”-

Emin olun, ister Papua Yeni Gine’ye gidin, ister Uganda’ya gidin böyle bir model yoktur. Amerika’yı, Fransa’yı, İngiltere’yi bıraktım, 3. dünya ülkelerinde bile böyle bir model yoktur.

TBMM, Milli Kurtuluş Savaşını yöneten Meclis’tir. O nedenle TBMM’ye Gazi Meclis denir.

Sizin seçip Meclis’e gönderdiğiniz 550 veya 600 milletvekiline bir kişi çıkıp ben bu Meclis’i canım sıkıldı feshediyorum deme hakkını deme yetkisini verelim mi, vermeyelim mi?

Benim sorumluluğum var. Bu ülkede yaşayan her vatandaşımın sorumluğu var.

- “ŞİMDİ VATANDAŞ KEMAL OLARAK KONUŞACAĞIM”-

Neden dedim ben şimdi vatandaş Kemal olarak konuşacağım, bunun için, bunun bir siyasi partiyle ilgisi yok. Hepimizin ortak sorunu.

TBMM’nin onurunu korumak zorundayız.

Evet demenin Türkiye’yi nasıl bir felakete sürüklediğini hepimizin görmesi lazım.

Cumhurbaşkanının kaç yardımcısı olacak, biz de bilmiyoruz, 50 mi olacak, 10 bin mi olacak kimse bilmiyor.

Senin seçip Meclis’e gönderdiğin milletvekili üstelik sayısı 600’e çıktı, bunlar Meclis’te ne yapacak, maaş alıp oturacaklar. Seçilen başkan bir süre sonra diyecek ki ‘bu Meclis’e ne gerek var’ diyecek. Bunu da kapatalım diyecek.  Hazırlanan tuzağın uzun vadeli geleceği nokta burasıdır.

Milli irade milli irade milli irade diyorlar, sabah milli irade, öğlen milli irade, akşam milli irade…

-“MİLLİ İRADEYE İHANETTİR”-

Milletin seçip Meclis’e gönderdiği milletvekillerini, parlamentoyu sen nasıl fesh edersin. Eğer bu milli irade bu kadar değerliyse, parlamentonun hiçbir gerekçe gösterilmeden fesh edilmesi milli iradeye ihanettir.

Bir kararname, Başkanın canı sıkıldı, muhtarlıkları bir kararname ile kapatabilir.

Öyle bir yetki veriyorsunuz ki evet dediğiniz zaman adam TBMM’yi fesh ediyor, muhtarlığı mı kapatmayacak.

-“AMCASININ OĞLU VAR ORTAOKUL MEZUNU”-

Eğer bu yeni değişiklik geçerse devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili tek yetkili organ başkan olacak. Örneğin amcasının oğlu var ortaokul mezunu bir kararname yayınlayacak diyecek ki ortaokul mezunu müsteşar olabilir.

-“KENDİ PARTİSİNİN BÜTÜN İL BAŞKANLARINI BAŞKAN YARDIMCISI YAPABİLİR”-

Tutup kendi partisinin bütün il başkanlarını başkan yardımcısı yapabilir.

Sandığa giderken, elimizi vicdanımızın üzerine koymamız gerektiğini, vatanımızı düşünmemizi gerektiğini söylüyorum.

Bu kadar tehlikeli bir sonuç olmamalı Türkiye için.

-ÇİFT BAŞLILIĞA YANIT-

Kim çift başlı, kim, ikinci cumhurbaşkanı mı var, yok.  İki başbakan mı var? Yok. Herkes kendi görevini yapıyor. Yeni değişiklik çıktığı zaman ne olacak, asıl o zaman çift başlılık olacak. Nasıl başkan hem başkan hem partinin genel başkanı, iki şapkası olacak.

Eğer bu anayasa değişikliği geçerse illerde vali ile il başkanı arasında müthiş bir kavga çıkacak.

Devlette tek seslilik bitecek tam bir kaosun içine devlet sürükleniyor.