Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Kenar-ı Dicle'de aşiyan-ı sefalet...

Türkiye'nin en kıdemli mülki idare binası olan tarihi Maden Hükümet Konağı'nın restorasyonu hâlâ yapılamadı. Bu konu; eskilerin deyimiyle "pehlivan tefrikası"nı geçti. Hani geçmişte; Babı Ali'de gazeteler; çizgi resimli romanlarla bir de güreşçilerin hayat hikayelerini anlatan "pehlivan tefrikası" verirlerdi ya... Özellikle bu "pehlivan tefrikaları" günlerce sürer, bir türlü bitmek bilmezdi. Okuyucular da; Koca Yusuf, Kurt Dereli, Kel Aliço, Adalı Halil, Deliormanlı Ali, Cezayirli Mustafa, Kavalalı Çolak Mümin, Şumnulu Dursun, Nasuhçulu İsmail, Pomak Osman ... ve de nicelerinin attığı kündeleri, paça kaptırmalarını, kemane çalmalarını, çangallarını soluk almadan okur onlarla birlikte rakiplerini tuş etmenin mutluluğunu yaşarlardı... Bu maceralar günlerce sürer, gazeteler de bunlardan büyük tirajlar sağlarlardı.

Maden Hükümet Konağı'nın onarımı da böyle "pehlivan tefrikası" gibi yıllardır sürüyor. Gelin bu umursanılmayan "Türkiye'nin en kıdemli mülki idare binası" ünvanını taşıyan tarihi konakla ilgili bilgilere bir göz atalım:

Geçmişte Harput adıyla anılan "doğunun yıldızı" Elazığ'ın Maden İlçesi, Dicle Nehri'nin doğduğu topraklarda bulunuyor. Dicle Nehri'nin kenarındaki bu tarihi konak 260 yıllık bir "kültür varlığı"mız. Ancak değerine paha biçilemeyen bu tarihi konak, yerel ve de merkezi yöneticilerin ısrarlı ihmali nedeniyle 18 yıldır restorasyon bekliyor.

Onlarca yıllık restorasyon bekleyişi sırasında; 12 kültür bakanı, 22 Elazığ milletvekili, 9 Maden kaymakamı, ANAP'lı, AKP'li, MHP'li, İYİ Partili, Saadet Partili, Has Partili, Demokrat Parti olmak üzere 7 partiden 3 Belediye Başkanı gördü ve 8. valiyle tanıştı.

11 Nisan 2002 tarihinde ''Korunması Gerekli Kültür Varlığı'' olarak tescillendiği sırada mazbut ve kullanılabilir durumda olan tarihi konak sonrasında bakımsızlık ve ilgisizlik yüzünden harabeye döndü.

2008'den 2020'ye kadar TBMM'de restorasyonu için 4 kez yazılı soru önergesi verildi.

Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Milli Komitesi 25 Kasım 2019'da Elazığ Valiliği'ne ''kaderine terk edilen konağın acilen korunması, onarımı ve işlevlendirilmesi'' için mektup yazdı.

2019 yılında İstanbul Elazığ Dernekler Federasyonu, Ege Elazığlılar Federasyonu ve İzmir Elazığ Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından tarihi konağın restorasyonu için hassasiyetle yapılan çağrılar yetkililer tarafından dikkate alınmadığı gibi kamuoyuna cevap dahi verilmedi.

Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 20.09.2013 tarih ve 1712 sayılı kararıyla restitüsyon ve restorasyon projelerinin onaylanmasına rağmen yetkililerin sürekli ''ödenek bekliyoruz'' beyanatları sonucu Madenlilerin 30 Ekim 2019'da ''restorasyonun gecikmemesi için bağış kampanyası başlatalım'' başvurusuna ise kaymakamlık izin vermedi.

24 Ocak 2020'de yaşanan 6,8'lik Elazığ depreminde hasar görmedi.

Anayasamızın 63. maddesi ''Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır'' diyerek açık bir hüküm bulunmaktadır.

Yerel ve ulusal basında yıllardır yüzlerce haber ve makaleye konu oldu.

Bütün bu çabalara rağmen "onca yıl neden restore edilmiyor?" sorusuna hiçbir cevap bulunamıyor.

En iyisi biz de Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinden ders çıkarmaya bakalım:

 

Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,

Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu!

Bir ihtiyar karı bî-kes kalır, Ömer mes'ûl!

Yetîmi girye-i hüsrân alır, Ömer mes'ûl!

Bir âşiyân-ı sefâlet bakılmayıp göçse:

Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları