Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Kafa tutmasına rağmen bakan yaptı

Dr. Reşit Galip, karakteri ve prensiplerinden ödün vermeyen bir adamdı. Bununla ilgili yıllar yılı bir efsane gibi anlatılacak olayı kısaca özetleyelim. 1931 sonbaharında bir gece Atatürk'ün sofrasında Reşit Galip söz alarak, Milli Eğitim Bakanı Esat Beyi sert bir şekilde eleştirip onu gericilikle suçlar. Sofra gerilir ve Atatürk, bakanını zor durumda bırakan bu çıkıştan hoşlanmaz ve "Yoruldunuz, buyurun biraz istirahat edin" diyerek kibarca Reşit Galip'in sofradan ayrılmasını ister.

Bununla birlikte Dr. Reşit Galip'in yılmaya niyeti yoktur. "Burası sizin değil, milletin sofrasıdır. Milletin işlerini görüşüyoruz. Burada oturmak sizin kadar, benim de hakkımdır" der.

Ortalık buz gibi olur ve Atatürk yanındakilere dönüp "Öyleyse biz kalkalım" der. Sofradaki heyet Reşit Galip'i orada tek başına bırakıp çıkarlar.

Reşit Galip bütün geceyi Dolmabahçe Sarayı'nda pencere kenarındaki bir koltukta geçirir.

Atatürk uyandığında Genel Sekreteri'ne Reşit Galip'i sorar. "Sabaha kadar bekledi, mahcubiyetini size iletmemizi istedi. Ankara'ya gidecek kadar borç para istedi. 25 lira verdik" derler.

Atatürk "Ankara'ya gidecek adama 25 lira mı verilir. Bari benim hesabımdan birkaç yüz lira verseydiniz. Cebinde beş parası yok, ama karakterinden hiç taviz vermiyor. Parası yok ama cesareti var" diye ekler. Ve çok geçmeden 1932 yılında 39 yaşındaki Reşit Galip Milli Eğitim Bakanlığına atanacaktır.

Bu olay Atatürk'le Dr. Reşit Galip'in kısa bir süre için de olsa ilişkilerini gölgelemişti. Ancak çok geçmeden Millî Eğitim Bakanı Esat Bey istifa edince 19 Eylül 1932'de bakan olarak yerine Reşit Galip Bey getirilecekti.

26 Eylül 1932'de açılışı yapılan Türk Dil Kurumu'nun Başkanı Samih Rıfat Bey hayatını yitirdiğinde, Millî Eğitim Bakanlığı'nın yanı sıra bu kurumun başkanlık görevini de üstlendi.

Bakanlığı sırasında ilkokuldan başlayarak öğrencilere Atatürk ilkelerine bağlılık ruhu aşılamaya yönelen Reşit Galip Cumhuriyet 10. yılını doldururken 23 Nisan 1933 sabahı çocuklarına kendi yazdığı bir andı okutmuş ve o gün Çocuk Haftası'nı açış konuşmasında da bu metni tekrar etmişti. "Andımız" olarak bilinen metin, bu konuşmanın ardından Bakanlıkça yayımlanan bir genelge ile Cumhuriyet'in 10. yılından başlayarak okullarda sürekli hep bir ağızdan bugünlere kadar okutulacaktı.

Dünyanın sayılı müzeleri arasına giren Anadolu Medeniyetleri Müzesi onun bakanlığı döneminde tasarlandı. Millî bir müze kurulmasının yanı sıra Millî Kütüphane ile İlimler ve Sanatlar Akademisi'nin kurulması onun bakanlık dönemine kararlaştırılmıştı.

Bakanlığı dönemindeki en büyük dönüşüm 1933 yılındaki Üniversite Reformu'dur. İstanbul Darülfünunu'nun çağdaş bir üniversiteye dönüştürülmesi kararı 1931'de verilmişti. Kararın uygulaması Reşit Galip'in bakanlığı sırasında gerçekleştirildi. Yeni öğretim kadrosunun saptanması Millî Eğitim Bakanlığı'nın göreviydi. Kadro oluşturulurken 150'ye yakın müderris ve müderris yardımcısının görevlerine son verildi. Yerleri, Nazi Almanya'sından kaçan Alman bilim adamları ile doldurulmaya çalışıldı. Darülfünun'un lağvedilip yerine İstanbul Üniversitesi'nin kurulmasına dair kanun 31 Mayıs 1933'te TBMM'de kabul edildi. Yasanın yürürlüğe girmesinden önce kadronun saptanmasına ilişkin yoğunlaşan eleştiriler yüzünden Reşit Galip 13 Temmuz 1933'te bakanlıktan ayrıldı. Anadolu Ajansı'na verilen demeçte, istifasının nedeni olarak iki haftadır süren rahatsızlığı gösterildi.

Bakanlıktan ayrıldıktan sonra rahatsızlığı zatürreye dönüşen Reşit Galip, 5 Mart 1934 günü hayatını kaybetti. Cebeci Asri Mezarlığına defnedildi. Reşit Galip Bey, Zübeyde Hanım ile evli ve 3 çocuk babasıydı.

Hakkında Yener Oruç tarafından kaleme alınan "Atatürk'ün Fikir Fedaisi: Dr. Reşit Galip" adlı bir kitap vardır.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları