Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İzzet Doğan

İzzet Doğan

Yazar

Kadına şiddet değil vahşet

Çocuğunun gözleri önünde öldürülen Emine Bulut için yazdığım bir yazıda vahşice cinayete uğradıktan sonra haykırdığı "Ölmek istemiyorum" sözünü ve hemen orada küçük çocuğunun "Anne lütfen ölme" diye verdiği cevabı başlık yapmıştım.

Şimdi de yine vahşi bir cinayete kurban olan Pınar Gültekin'in kendisi gibi bir vahşi bir cinayete kurban olan Özgecan Aslan için attığı twetti iletiyorum: "

 "Bir türlü geçmiyor, sanki kız kardeşimin başına gelmişçesine canım acıyor, içim parçalanıyor. Nice Özgecanlar gitti, artık yeter".

Gerçekten de artık yeter. Güldünya, Ayşe Paşalı, Nahide Opuz, Münevver Karabulut, Özgecan Aslan, Ceren Damar, Emine Bulut ve diğerleri. Her yıl artan, her yıl daha vahşice işlenen cinayetlere artık yeter!

Türkiye gerçekten bir kadın mezbahasına döndü demekten utanıyorum. Ama bu cinayetlerden daha çok utanıyorum ve bu kadın cinayetleri artık kadınlara karşı korkunç bir vahşete döndü diye haykırıyorum.

Her olayda suçu ve bahaneyi "dış mihraklara" bağlar işin kolayına kaçar, kendimizi aldatırız. Şimdi de şiddetten vahşete dönüşen kadın cinayetlerinin suçlusu ve bahanesi olarak "İstanbul Sözleşmesi'ni gösterenler var. Ancak bu sözleşmenin mimarı biziz, Meclis'te oturuma katılan 247 milletvekilinin 246 oyu ile kabul edilmiş bir oy çekimser kalmış. İktidarda ki parti adına konuşan Nurettin Canikli de oylamadan önce bu sözleşmeyi parlamentosundan geçiren ilk ülke olmanın onurunu yaşayacağız demiş.

Bu sözleşme henüz uygulanmıyor bile. Ayrıca bu sözleşme kadınları boğun, boğazlayın, kurşunlayın, bıçaklayın, şişleyin, testere ile parçalayın buzluğa koyun, gömüp üzerlerine beton atın, yakın kül edin mi diyor? Sorun bakalım İstanbul Sözleşmesini kaç kişi biliyor ve kaç kişi tüm maddelerini okumuş. Geçin bunları artık geçin.

Ve bir erkek sorunu olan bu kadın ve çocuğa karşı gösterilen bu cinsel tabanlı vahşetin bir insanlık suçu, bir insan hakları ihlali, bir insanlık ayıbı olduğunu hep beraber haykıralım.

MODA OLDU

Artık vahşice öldürülen kadınların arkasından bir de onların onurlarını zedeleyen, anılarını kirleten ve geride kalan ailelerine travma yaşatan açıklamalar ve savunmalar yapılıyor. Bunun örneğini Ceren Damar olayında görmüştük. Pınar Gültekin içinde Antalya Muratpaşa Belediye'sinde çalışan Ali Haydar Yatgın adlı biri Pınar'ın bardan bara koşan, paralı ve evli erkekleri bulan onları tehdit eden, yuva yıkan biri olarak sosyal medyada tanıtmış. Ancak Muratpaşa Belediyesi bu kişinin görüşlerini paylaşmadığını bildirerek işine son vermiş.

Sonuçta vahşete kurban giden kadınların aileleri daha acılarını bile yaşamadan bu kez çocuklarına, kardeşlerine, eşlerine, annelerine yapılan acımasız iftiralar ve yargı aşamasında meslek ilkeleri ile bağdaşmayan sözde savunmalar nedeni ile büyük travmalar yaşamak zorunda kalıyorlar.

SİGARA VE ÇOCUK

"Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni"

 "son bir sigara içelim öyle git gideceksen."

"sigaramın dumanı sen ateşi ben olayım."

"bir sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum" diye başlıyor sigara ile ilgili şiir yada şarkı sözleri.  Atilla İlhan'da üçüncü şahsın şiirinde;

"sessizce bir cigara yakardın, parmaklarımın ucunu yakardın" diyor.

Tüm bu dizelerde sigara dediği zaman duman, ateş, kül ve yanmak gibi sözcüklerin kullandığını görmekteyiz.

Ayrıca o güzel şiirde dendiği gibi sigara yalnız parmaklarımızın ucunu yaksaydı bu zarara çoktan razı olur katlanırdık. Ama sigaranın zararı saymakla bitmiyor.

 

Yapılan açıklamalardan öğrendiğimize göre; her yıl 4,9 milyon kişinin, sigara nedeniyle oluşan hastalıklar yüzünden yaşamı sona eriyor. Ülkemizde sigara içen sayısının %30'larda olduğu ve 17 milyon kişinin bağımlı olduğu iletiliyor.

Türkiye'de yılda 100 bin yani günde 300 ve bir saatte 12 kişi sigaranın etkileri nedeniyle zamansız yaşama veda etmektedir. Sigarada bağımlılık yapan nikotin maddesidir ve bu madde 10 saniye içinde beyindeki reseptörlere ulaşarak esrar, eroin ve kokain kullanımındaki etkiyi gösterir. Bu keyif verici etkiler, kişiyi sigara içmeye devam etmeye yönlendirir. Böylece kısa sürede nikotine bağımlılık gelişir. İlk nefesten 20 gün sonra insanlar fiziksel ve psikolojik bağımlı hale gelir ve 2 saatte bir nikotin alınmazsa huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlilik, titreme, çarpıntı ve baş ağrısı gibi nikotin yoksunluk sendromu yaşar.

Konuya değinmemizin nedeni B. A isimli bir kadının henüz üç yaşındaki kuzenine zorla sigara içirmeye çalışması ve bu görüntüleri sosyal medyada yayınlaması. Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından genç kadına tepki yağmış ve tutuklanması istenmişti.

İstanbul Pendik'te yaşadığı iddia edilen kadın, elinde sigara ile Instagram'da canlı yayın açmış Argo ve küfürlü konuşmaları ile canlı yayında konuşmuştu.

Görüntülerde 3 yaşındaki kuzeninin, "Babam sigara içirmez, ben içmem" sözlerine, B A 'nın "Ben baban mıyım?" diyerek karşılık verdiği görülüyor.

Her bir sigarada kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştıran 4000'den fazla kimyasal madde vardır. Bunlardan 50 tanesinin doğrudan kansere sebep olduğu ispatlanmıştır. Sigara içmek kısa süre içerisinde yaşam kalitesini düşürmektedir. Sigara; kalp, damar hastalıkları, inme ve akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türlerine de neden olmaktadır. Buda yaşam kalitesini düşüren kronik rahatsızlıklara ve başta kanserle birlikte gelen erken ölümlere yol açmaktadır.

Bırakın sigara içmeyi çocukların yanında sigara içmek bile tehlikeli ve zararlı. Çünkü sigara içmek yanında bir de pasif içicilik var. Gerek özel alanda ve gerekse kamusal alanda çocukların yanında içilen sigara, pasif oldukları halde onlara büyük zararlar vermektedir. Biz de özellikle kadınların evde oldukları düşünülürse, çocuklar için evde pasif sigara içme riskine sigara içen annelerin neden olduğunu söyleyebiliriz.

Gebeyken sigara içen annelerin doğurdukları çocukların da akciğerlerinde bozukluklar olduğu görülmüştür.

Rakı-şarap içerken küçücük çocuklarına da zorla tattıran anne-babalar gördüğümüz olmuştur. Bir kez daha diyoruz ki yapmayın hem siz sigarayı bırakın ve hem de çocuklara kıymayın.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları