İstanbul’da nüfus ile birlikte araç sayısının artması gibi birçok sebep zararlı gazların da artmasına neden oldu. Uzmanlar ise megakent İstanbul'un havasının giderek kirlendiğinin altını çiziyor. Çetintaş, "İstanbul’da görünmeyen tehlike hava kirliliğidir. Hava kirliliğini gribal enfeksiyon sanıyorlar ve aşağı yukarı herkes boğazımda yanma var diyor. Hava kirliliği akciğere kadar iniyor. Zatürreye başlangıç olan hastalıkların arttığını görüyoruz. Bu kesinlikle hava kirliliğinden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
İki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul’da artan nüfus ile birlikte fabrika bacalarından çıkan gazlar, egzoz dumanı, kömür ve odun gibi yakıtların kullanımı da önemli ölçüde arttı. Uzmanlar, bu sebeplerle İstanbul’un havasının kirlenmeye devam ettiğini belirtiyor. Ayrıca Afrika tozları ile birlikte Marmara Bölgesi'ne taşınan zararlı partiküllerin artışının da hava kalitesini bozan etkenler arasında olduğu da vurgulanıyor.
METEOROLOJİK VERİLERDE KANITLADI
Meteorolojik istasyonlarının verilerinde ise 11 Mart Pazartesi gecesi İstanbul’da karbonmonoksit oranı yüksek seviyelere ulaştığı belirtildi. Hava kalitesi ölçümü ile ilgili bilgilendirme yapılan platformlarda “Bu havaların sağlık üzerindeki etkileri risk altındaki bireyler tarafından anında hissedilebilir. Uzun süreli maruz kalma durumunda sağlıklı kişiler nefes alma güçlüğü ve boğazda tahriş hissedebilir. Açık hava aktivitelerini azaltın” uyarıları gerçekleştirildi.
Kükürtdioksit ve ozotdioksit oranlarının ise İstanbul’da sağlığı tehdit edebilecek düzeye ulaşmayı sürdürdü aktarılıyor. İstanbul genelinde etkili olan kirlilik havadan çekilen görüntülerde de şekilleniyor. Şehrin Anadolu ve Avrupa Yakası genelinde puslu hava net bir şekilde belli oluyor.
İstanbul’daki hava kalitesi ölçüm istasyonlarında elde edilen veriler incelendi. Bu çerçevede İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yapılan son araştırma ile İstanbul’da hava kirliliğinin 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3 oranında yükseldiği açıklandı.
“HAVA KİRLİLİĞİNİ GRİBAL ENFEKSİYON SANIYORLAR”
İstanbul’da hava kirliliğinin önemli ölçüde arttığını belirten İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, hastalanan vatandaşların, hava kirliliğini gribal enfeksiyon santıklarını söylerken, hava kirliliğinin akciğere kadar indiğini belirtti. Çetintaş, “Zatürreye başlangıç olan hastalıkların arttığını görüyoruz. Bu kesinlikle hava kirliliğinden kaynaklanıyor. Oldukça vahim. Doğalgaz İstanbul’a gelmeden evvel de aynı sorunları yaşıyorduk. O dönem biz de maskelerle geziyorduk, Beyoğlu’nda insanlara maske dağıtıyorduk. 20 yıl sonra aynı hadiseleri yaşamaya başladık. İstanbul’da giderek orman varlığı azalıyor. İstanbul’un caddelerinde bulunan ağaçlar yok ediliyor. Kaldırımlar yenilenirken ağaçlara zarar veriliyor. Orman olmayınca oksijen yok” ifadelerini kullandı.
Çetintaş, özellikle Esenyurt başta olmak üzere gelir durumu düşük Bağcılar, Esenler, Bahçelievler, Kartal gibi ilçelerde kömür kullanılışına dikkat çekerken, kömür yakmaktan kaynaklanan hava kirliliği oldukça ciddi bir sorun olduğunu vurguladı.
İSTANBUL’DA GÖRÜNMEYEN TEHLİKE
İstanbul’daki hava kirliliğinin en büyük bir diğer sebebi olarak taşıtları işaret eden Çetintaş, İstanbul’da kayıtlı 5.5 milyonun üzerinde araç olduğunu söyledi. Çetintaş, rakamların doğru olmadığını günde Anadolu ve Avrupa Yakası’nda seyahat eden ortalama 2 milyonun üzerinde araç olduğuna değindi. Çetintaş, “Bunların salgıladığı gazlar havamıza karışıyor. Yani mevcut araç sayımız 5.5 milyon üzerindeyken bile fazladan 2 milyon araç buna katılıyor. Araç sayısında son bir yıldaki artış yüzde 20 olarak verilere yansıdı. İstanbul’da görünmeyen tehlike hava kirliliğidir. Londra’da 100 binlerce insan öldü, İstanbul’da da 20 yıl evvel astım ve KOAH gibi hastalıklardan bir sürü insan öldü. Ne yazık ki İstanbul, Hindistan ve Çin’den daha kirli bir havaya doğru gidiyor” dedi.
