Değerli okuyucularım İstanbul sözleşmesi gündem olmaktan çıktı adeta her zamanın tartışma konusu oldu. Bugünkü yazımda yazı başlığımdaki konuyu değerlendirmeye çalışacağım.
***
İstanbul Sözleşmesinin maddelerini tek tek yazıp sizleri boğmak istemiyorum.
Ki ben de burada İstanbul Sözleşmesi avukatlığı yapmayacağım.
Lakin AKP'lileri bile parçalayan bu antlaşma neden bu kadar tartışmaları uzadı?
Son geldiğimiz durumda, Siyasal İslamcıların AKP'deki tetikçisi Fatih Tezcan, Abdurrahman Dilipak'la tartışmaya giren AKP Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam'a resmen küfür etti.
***
AKP'lilerin bile kendi aralarında küfürlerin, hakaretlerin havada uçuştuğu tartışmalar uzarken, İstanbul Sözleşmesine Siyasal İslamcılar aileyi bozuyor dediği sadece eş cinsellik maddesi değil.
Hatta bu konuyu çok da takmıyorlar.
Peki mesele ne?
***
Hemen açıklayım: Kadınların çalışma hayatında var olması Siyasal İslamcıları ciddi anlamda rahatsız ediyor.
Çünkü onlara göre, kadının yeri evidir. Kocası getirir o pişirir kafasıdır.
Ha ev hanımı olan kardeşlerimize saygılıyız ama bunların derdi başkadır.
Onların aileyi bozuyor dediği konu kadının çalışmasıdır.
Bunlar Türk'ün töresine göre değil Arap'ın töresine göre erkek üstündür kafası yaşıyorlar.
Benim atalarım Türk devlet töresinde kadını baş tacı yapmıştır. Katun yani Hatun olmadan kurultay toplanmamış ve hatunun onayı olmadan kurultaydan kararlar çıkmamıştır.
***
İstanbul Sözleşmesinin elbette desteklenecek maddeleri vardır veya karşı çıkılacak maddeleri de.
Ben de şahsen eş cinsellik maddesine karşıyım ama kadınların çalışma haklarını öngören maddelerini destekliyorum.
***
Ama İstanbul Sözleşmesine doğal olarak eş cinsellik için karşı çıkan bazı muhalifleri Siyasal İslamcıların bu kadını eve hapseden kafasını iyi bilmeleri lazımdır.
Bu muhaliflerin Siyasal İslamcıların gazıyla sözleşmeye topyekûn değil, o eşcinsellik maddelerine karşı çıkması lazımdır.
Zaten bir konuyu topyekûn reddetmek ve onaylamak objektif bakışa terstir.
***
Özetle, İstanbul Sözleşmesi Türk örfüne eş cinsellik maddeleriyle terstir ama diğer maddelerindeki Türk kadınının çalışma haklarını savunması bakımından değerlidir diyebiliriz.
