İstanbul Maratonu'nda yokuz! Allah cezanı verecek Covid-19

BİLİNDİĞİ gibi geride bıraktığımız 8 Kasım Pazar günü, eski adıyla Kıtalar Arası Avrasya Maratonu, yeni adıyla da İstanbul Maratonu'nun 42'ncisi koşuldu.

Renksiz... Coşkusuz... Heyecansız... Sessiz ve ahenksiz...

Oysa ki 42 yaşında, olgunluk çağında ve "Altın Kategori"de bir maratondu.

Geçmiş yıllarda katılım çoktu... Öyle ki, insan selinden köprünün asma telleri gerilir, elektrik direkleri birbirine selam verirdi.

Her meslekten insanlar, kıyafetleri ile dünyanın en görkemli aziz şehrinde boy gösterirdi.

Çeşitli spor dallarından sporcular...

Meslek teşekkülleri...

Anneler, babalar, nineler, elinde bastonu ile dedeler... Anne kucağında bebeler...

Ve dahi tekerlekli sandalyelerde hayata 1-0 yenik başlayan canlar...

Köprüde çayını demleyen, kahvaltısını yapan insanlar...

Nikâh masasından gelinliğini ve damatlığını çıkarmadan bu görkemli maratona görsel renk sunan genç çiftler...

Bayraklar... Flamalar... Spor kulüpleri, meslek teşekkülleri...

Sürüsüne bereket...

Yani İstanbul Maratonu, yalnızca maraton değil, coşkunun, sevginin, yaşam sevincinin zirve yaptığı bir karnaval havasında geçiyordu...

Maratonda, yarı maratonda ve çeşitli dallardaki halk koşularında erkek ve bayan sporcular rekor için çırpınırken, 100 binleri çoktan aşan insan seli bir açık hava müzesini andıran bu dünya kenti Aziz İstanbul'a görkemli bir şölen sunuyordu.

Bu sene maratonun adı var; yarış yok...

Güneş var; bakan yok...

Deniz var; seyreden yok...

Çünkü içinde insan unsuru yok...

Oysa ki hayatın zor şartlarında bunalmış insanımız, yazdan ödünç alınmış bu sonbahar gününde iki kıta arasında koşacak, gönüller coşacak, asılan çehrelere tebessüm yayılacaktı.

Felekten bir gün çalacaktı anlayacağınız.

Şairler Sultanı'nın dediği gibi,

"Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur..."

Ama gelin görün ki, cenaze evi gibiydi Aziz İstanbul...

Gördün mü yaptığını Covid-19?

Maratonu, erkeklerde Türkiye'de yaşayan Kenyalı atlet Benard Cheruiyot Sang, 2.11.49'luk derece ile kadınlarda ise yine Kenyalı atlet Diana Chemtai Kipyogei 2.22.06'lık derece ile kazandılar. "Tek başına bizimle koş!" sloganıyla 5, 10 ve 15 kilometrelik sanal koşular da gerçekleştirildi.

Renksiz... Coşkusuz... Ahenksiz...

Hepsi bu kadar...

Ne gazetelerde ne de televizyonlarda o bilindik manzaralara rastladık; sanki bu yarış yapılmamış gibiydi...

Gördün mü marifetini Covid-19?

İnsanları evlerine tıktın...

Yetmedi, can aldın, hasta yatırdın, bitap düşürdün...

Yetmedi her türlü sosyal faaliyetleri bitirdin...

Yetmedi, iş gücünü vurdun... Ekonomik göstergeleri dibe indirdin...

Milyonlarca işsiz insanımıza yeni milyonlar ekledin!

Eğitimi vurdun...

Sanayiyi vurdun...

İnsanların evlerine davetsiz bir misafir gibi daldın... Salonlarımıza, hollerimize, odalarımıza ve hatta yatak odalarımıza bile girdin be imansız!