(AA) - İsrail'deki Arap Azınlık Hakları Hukuk Merkezi (ADALAH), yaptığı yazılı açıklamada, konuyla ilgili İsrail Hükümet Sekreteri Yossi Fox tarafından 19 Haziran'da kendilerine yanıt olarak gönderilen mesajı paylaştı.
Fox'un Yahudi yerleşim birimleriyle ilgili bir kararın iptali için ADALAH tarafından İsrail Güvenlik Kabinesi'ne sunulan dilekçeye yazılı yanıt verdiğine işaret edilen açıklamada, söz konusu kararın da Batı Şeria'da 420 dönümü Filistinlilere ait özel mülk olmak üzere 1100 dönümlük alan üzerinde, içinde 335 bin konut bulunan 10 yerleşim birimini geliştirmeyi içerdiği ifade edildi.
Dilekçenin, Arap Azınlık Hakları Hukuk Merkezi Arazi ve Planlama Departmanı Müdürü Suhad Bişara'nın imzasıyla Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yanı sıra birçok İsrailli yetkiliye iletildiği aktarılan açıklamada, dilekçenin "bu karar uluslararası insancıl ve ceza kanunlarına aykırıdır" ifadelerini içerdiği vurgulandı.
Hükümet Sekreteri Fox'un verdiği yanıtta ise "Filistinlilerin kendi topraklarında kaderlerini belirleme hakkını inkar ettiği" aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Fox, İsrail'in Batı Şeria'daki kontrolünün uluslararası hukuka uygun olduğunu ve Batı Şeria topraklarında kendi kaderini belirleme hakkının münhasıran Yahudi halkına ait olduğunu iddia etti. Hükümet Sekreteri ayrıca, İsrail'in Batı Şeria'da işgalci olmadığını ve 1920 yılındaki San Remo Konferansı'ndaki varılan anlaşmaya göre bu topraklara egemenliğini empoze etme hakkına sahip olduğunu öne sürdü."
İsrail Hükümet Sekreteri'nin Şubat 2023'te kendilerine gönderdiği diğer mesajda, "Yahuda ve Samarra (Batı Şeria) toprakları Yahudi halkın tarihi beşiğini oluşturuyor. Bu topraklar 1967 yılındaki Ürdün işgalinin saldırganlığına karşı savaşta kurtarıldı." ifadelerini kullandığına işaret edilen açıklamada, Fox'un bu ifadelerinin aslında İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria topraklarını ilhak etme yönündeki çabalarını somutlaştırdığına vurgu yapıldı.
İsrail'in 1967'deki savaşın ardından işgal ettiği Batı Şeria'da yaklaşık 250 yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerleşim birimlerinde 400 binden fazla Yahudi yerleşimci yaşıyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
