Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Doğan

Levent Doğan

Yazar

İşlevsel ve İşlevsiz Düşüncelerin Ayrımı

Bir süredir devam ettirdiğim bilişsel çarpıtmalar serisine farklı bir açıdan devam edeceğim.

Bir düşünme özelliğinin hatalı kodlama olarak sayılması için gerekli olan ayrımı netleştirmek istiyorum.

Duygularımızın oluşumunda düşüncelerin önemini vurgulamış olduk ancak hangi şartlarda bu duygular işlevsiz hale gelir anlamak gerekiyor.

Böylece, hangi durumların daha kolay başa çıkılabilir hangilerininse daha karmaşık bir sürece gebe olduğu ayrımını yapabileceğiz.

Örneğin bir romantik ilişkide terk edildiğimizi düşünelim.

Bu ayrılık sonrası üzülmek ve mutsuz olmak doğaldır.

Zira sahip olduğumuz bir durumu, bir ilişkiyi kaybetmişizdir.

Buna ağlayarak tepki vermekse, elbette yine doğal bir sonuçtur.

Çünkü ağlamak, sosyal destek talebini belirtir ve böylece baş etme mekanizmalarından birisi tetiklenir.

Desteği alan kişi, duygularıyla daha kolay başa çıkmaya başlar. Ancak tabi ek başa çıkma yolları da gerekir.

Fakat, aşağıdaki gibi düşünceler ile bu ayrılığa farklı değerlendirmeler yüklediğimizde, baş edilmesi çok daha güç karmaşık duygularla baş başa kalabiliriz:

"Bir daha asla böyle sevilmeyeceğim (felaketleştirme); insanlar güvenilmezdir (aşırı genelleme); değersizim (etiketleme); bunu hak ettim (kişiselleştirme); hayatım boyunca yalnız kalacağım veya böyle üzüleceğim (felaketleştirme/hep ya da hiç)…

Bu tip düşünceler üretilince, deneyimsel kaçınmalar başlar:

Daha az etkileşim; daha az aktivite; ilgi duyulan etkinliklere daha az dahil olma; sık sık yalnız kalma ve ağlama nöbetleri…

Eşittir, depresyon!

Bunun dışında bir de işten çıkarılmayı düşünelim.

İşten çıkarıldığımız için "ya olursa" kalıplarımızın oluşması elbette ki doğaldır.

"Ya kirayı ödeyemezsem; ya geçinemezsem; ya yeni bir iş bulamazsam?" soruları aslında kişiyi problem çözmeye yönlendirmek için işlevseldir.

Kişi yeni işler aramak için çabalar, yatırım veya borç planları düşünür.

Çözer veya çözmez ama çabalar! Yani kontrol edebildiği yerlere müdahale eder.

Ancak "bu benim hatam, yetersiz birisiyim (kişselleştirme, etiketleme); bir daha asla iş bulamayacağım (felaketleştirme); insanlar ne kadar da beceriksiz birisi olduğumu düşünecek (zihin okuma)…

Gibi yeni kodlamalar, anlamlar yüklemek, baş edilmesi daha ağır duygular tetikleyecektir.

Bu nedenle, bilişsel çarpıtmaların farkında olmak önemlidir.

Kişi durumlara yüklediği anlam ve değerlendirmelerin ayrımını yaptığı vakit baş edilmesi zaten güçleşen durumları yönetmekte daha kolay bir yola girebilir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları