Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Doğan

Levent Doğan

Yazar

İnançlarımız: "Yetersizim"

Düşünceler ve bilhassa inançlar zannedildiğinden çok daha güçlü etkilere sahiptir.

Düşünceler, çoğunlukla durum ve deneyimlere göre değişkenlik gösteren değerlendirme biçimlerimiz olsa da inançlar daha istikrarlı ve kalıcıdır.

Düşüncelerimizi dahi şekillendiren, onların kaynadığı kazanların altında yanan ocaktır.

Bunlar, dünya hakkındaki algılarımızı şekillendirirler ve eylemlerimizle tepkilerimizi etkilerler.

Psikolojik refah ve sağlığımızı en derinden etkileyen inançlardan birisi de yetersizlik inancımızdır.

Bu sarsıcı inanç, özellikle bazı durumlarda kendimizi tanımlarken oldukça noksan ve tamamlanmamış olduğumuzu vurgular.

Yeterince iyi olmadığına, akıllı olmadığına, becerikli olmadığına veya çekici olmadığına inanan bireyin ilk zarar gördüğü nokta öz güveni olur.

Bu inançla, başarısızlık korkusu şiddetlense de reddedilme ve terk edilme kaygıları da şiddetlenir.

Yetersizlik bir inanç olması dolayısıyla oldukça derinlere kök salmıştır.

Bu inançların temel kaynaklarını inceleyen çalışmalar, erken dönem travmalarının yanında ebeveynlik stilleri ve toplumsal baskı ve beklentileri işaret eder.

Öz güvenin yanında öz değer ve öz saygıya darbeler indiren bu inanç, kendinden şüphe ve güvensizlikle bunları sabitleştirir.

Yetersizlik inancına sahip bireylerde en çok gözlenen duygusal sonuç, kaygıdır.

Örneğin, yetersiz olduğuna inanan bir çalışan, iş toplantısında alabileceği bir sorumluluğun sonucunda başarısız olacağından o kadar emindir ki bu iş kendisine bir şekilde verildiğinde, tamamlanana kadar kaygı sorunları yaşayabilir.

Her inanç ve düşüncede olduğu gibi bu inançta da davranışlar kökten etkilenir.

Bu inanç ile olayları değerlendiren kişilerde genellikle yeni deneyim ve meydan okumalardan uzak durur ve konfor alanını tercih edebilir.

Sosyal etkileşimlerini ve romantik girişimlerini kısıtlar ve yalnızlaşabilir.

Eleştirilme ve yargılanmaktan kaçınır ve dolayısıyla görünür sorumluluk almaz ve değerlendirileceği ortamlardan uzak durabilir.

Hatta, yardım dahi talep etmekte zorlanır ve derin ilişkiler kurmaktan kaçınabilir.

Bu davranışlara şöyle bir uzaktan baktığımız zaman sonuç olarak bir depresyon gözlemlemek oldukça olasıdır.

Ama alt tarafı bir kelimecik inançtan bahsediyorduk! Anlaşılan o ki bu o kadar da dikkat edilmeyecek ve normalize edilecek bir durum değildir.

İnançlar, dikkat edilmesi gereken tehlikeli sulardır.

O nedenle, düşüncelerinizin arkasında duran inançların neler olduğunu tespit etmek ve bunlarla baş etmeyi öğrenmek her bireyin önceliği olmalıdır.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları