İnsanoğlu var olduğu sürece hayatını sürdürebilmesi için çevresiyle iletişim kurması gerekecek. Bazen bir cümle, bazen bir mimik, bazen de susmak...

Çocuk gelişimi kursuna gittiğim yıllarda 'iletişim engelleri' adında bir ders işlemiştik. Dersi dinledikçe sınıftaki herkes gibi ben de yavaşça sandalyemin içine gömülüyordum.

Öğretmen maddeleri saydıkça sınıftan şu sesler yükseliyordu:

-"Yahu bu da mı iletişim engeli?"

Hiç bakmayın öyle değerli okurlar, sayayım da siz de yoklayın bakalım kendinizi bir.

Emir vermek, yönetmek: Benimle böyle konuşma, şikâyet etmeyi bırak.

Yargılamak, eleştirmek: Dağınık bir çocuksun, düşüncesiz hareket ediyorsun.

Alay etmek, utandırmak: Kocaman çocuk oldun hâlâ bebek gibi ağlıyorsun.

Kıyaslamak: Bak ablan, ne güzel yemek yiyor.

Ahlak dersi vermek: Ağabeyine cevap vermemeliydin. Susup özür dilemen gerekir.

Öğüt vermek: Ben olsam onunla oyuncağımı paylaşırdım.

Nutuk çekmek: Bak evladım, sen dünyada neler olduğunu anlamak için daha çok küçüksün.

Aşırı övmek: Sen kardeşlerinin içinde en akıllısısın.

Oyalamak: Boş ver şimdi bunları, gel seninle şu programı izleyelim.

Soru sormak, sınamak: Ne yaptın? Ne söyledin? Bu fikri kafana kim soktu şimdi?

Ben de bazılarına sizin gibi tepki göstermiştim. Dün gibi hatırlıyorum: "Hocam siz her şeyi iletişim engeli olarak saydınız? Ee ne kaldı söyleyecek?"

Cevap çok basitti.

-"Sadece dinlemek..."

Çocuğunuz size bir sorunla geldiğinde yapmanız gereken sadece dinlemek. Etkin bir biçimde dinleyerek, çocuğunuzun çözümü kendisinin bulmasına yardımcı olmanız gerekiyor.

Çocuğunuzu can kulağıyla dinlerseniz aranızda bir yakınlık oluşur. Çocuğunuz hem dinlemeyi öğrenir, hem de birbirinize karşı güven duygunuz artar.

İletişim engelleri, karşımızdaki kişileri anlamamızın önüne set çeker. Onu anlayamadığımız gibi, derdine de ortak olamayız.

İletişim engellerinde bazıları uygun zamanda engel olmaktan çıkar. Örneğin; çocuğunuz sakinleşip öğüt almaya müsait hale geldiğinde tavsiyeleriniz iletişim engeli olmaktan çıkar. Şöyle ki; ona şu soruyu yöneltip, olumlu bir cevap aldığınızda nasihat verebilirsiniz.

-"Sana yardımcı olmamı ister misin? Bu konuda benim görüşümü merak ediyor musun?"

Çocuğunuzla sağlıklı bir iletişim kurmada altın kural, onu anlamaya çalışmak ve etkin bir dinleyici olmak. Yargılamadan, soru yağmuruna tutmadan önce, çocuğunuzun hissettiklerine odaklanmak gerekiyor.

 Düşünün canınız çok sıkkın, güvendiğiniz birine sorununuzu anlatıyorsunuz. O da size üst tarafta örnek verdiğim tutumlardan birini sergiliyor. Kendinizi nasıl hissedersiniz?

Çocuğunuzla iletişim engelsiz bir diyalog kurmanızı temenni ediyorum,

Kalın sağlıcakla...