Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Gözde Acar Karabay

Gözde Acar Karabay

HİKÂYE DİYARI

İhtiyaçlarımı Duyan Var Mı?

Başlığı okuyunca hemen akla maddi ihtiyaçlar gelebilir. Bitmeyen, yazdıkça yazılan ihtiyaç listesi... Bir türlü sonunu getiremediğimiz bir liste bu. En iyisi ben rotamı duygusal ihtiyaçlara çevireyim.

Duygusal ihtiyaçlar listesi, maddi ihtiyaçlar kadar kabarık olmasa da tespit edilmesi güçtür. Birçoğumuzun güncel hayat akışı içinde aklına bile gelmiyor.

Yaşadığımız Dijital Çağ maddiyatçılık üzerinde kuruludur. Maddiyatçılığı devam ettirmek için de 'tüket-at' davranışı yerleştirilmeye çalışılıyor. Bir anlamda, "Tüketince var olabilirsin. En yeni, en moda şeyleri kullandığında var olabilirsin" gibi mesajların bombardımanına tutuluyoruz.

Gün geçmiyor ki yeni bir maddi ihtiyaç türetilmesin. Evlilik merasimlerinde, doğum günü kutlamalarında, anne-baba olma yolunda yeni yeni -sözde- ihtiyaçlar türetilerek ritüel haline getirilmeye çalışılıyor. Maddi ihtiyaçlar listemize farkında ya da değil -sözde- yeni ihtiyaçlar ekliyoruz. Bu çarkın arasında dönerken maddi ihtiyaçların altında ezilebiliyoruz. Hal böyle olunca da duygusal ihtiyaçlarımızın sesi çok cılız kalıyor.

Duygusal ihtiyaçlarımızın sesini daha gür çıkartmak bizim elimizde sevgili okurlar. Zamanların zamanları kovaladığı güncel hayatta kendi iç sesimizi, kendi sinyallerimizi duyabilmek için bir dinlenip kendimize kulak vermemiz gerekiyor.

Duygusal ihtiyaçlardan bazıları;

* Güvende olma ihtiyacı

* Sevgi ve şefkat ihtiyacı

* Kabul edilme ihtiyacı

* Özgüven ihtiyacı

* Beceri ve yetenek ihtiyacı

* Bağımsızlık ihtiyacı

Bu saydığım ihtiyaçların sıralaması kişilerin atfettiği öneme göre değişebilir. Duygusal ihtiyaçlar hepimizde var ama kimimizde bazıları daha üst sıralarda ve baskın olabilir. Burada önemli olan kendi ihtiyaçlarımızı tespit edebilmektir.

Gün içerisinde on dakika, on beş dakika kendinize vakit ayırın. Ruh haliniz nasıl? Duygularınız ne boyutta? Duygusal olarak neye ihtiyacınız var? Bunca hengâmenin, koşturmanın içinde siz nasılsınız?

Prof. Doğan Cüceloğlu'nun "Yeniden İnsan İnsana" adındaki kitapta bir örnek beni çok etkiledi. Ankara'da çalışan biri, terfi edip İstanbul'a yerleşme hayalleri kurar. Bir gün terfi haberini alır, çalıştığı firmanın İstanbul'daki genel müdürlüğüne atanır ve heyecanla İstanbul yollarını tutar. Taşınacaktır, ev bakmak için semtleri karış karış dolaşır. Fakat ne gariptir ki, İstanbul'a her geldiğinde bir baş ağrısı yoklar kendini. Sonunda bu durumun psikolojik olduğunu anlamıştır. Baş ağrıları için Doğan Cüceloğlu'na danışır.

Kişi kendi iç sesini dinlediğinde baş ağrılarının sebeplerini bulur:

İstanbul'da kendini güvenli hissetmiyor. Hayalini kurduğu bu şehrin kalabalığı ona iyi gelmiyor. Terfi işlemini kabul etmez, Ankara'daki mutlu yaşamına baş ağrısız devam eder.

Dijital Çağ'da psikolojik rahatsızlıklar da artış gösterdi. Depresyon hali çok normal karşılanır oldu. Bitmeyen maddi ihtiyaç listeleri, kalabalık şehir hayatı, yoğun trafikler, hep bir şeylere yetişme telaşı kendimizi düşünmenin önündeki engellerden bazıları.

Engelleri tespit edip, kendimize çıkan yollar açmak da bizim elimizde. Kimse bize zorla listeye yeni bir şey ekletmiyor. Kapitalist sistem içinde kimseye zoraki bir şey yaptırılmıyor. Sistem yeni yeni ihtiyaçlar üretebilir, mesaj bombardımanına tutabilir. Ama en nihayetinde gündelik eylemler bireylerin rızasıyla gerçekleşiyor.

Zorla size baby shower (kişiye daha çok manevi ve moral desteği için organizasyon) yaptıran da olmuyor üstelik? Düğünleri otellerde yapmayınca ceza kesmiyorlar. Kendimiz bilerek, isteyerek bunları tercih ediyoruz.

Sevgili okurlar, çevremize uyum sağlamak adına, en moda olma adına, -sözde- ihtiyaçlar adına maddi listenin altında ezilip kalmak niye? Hep daha fazlasını yapmak isteyeceğiz. Olacak ve bitecek; bizi tatmin etmeyecektir. Duygusal ihtiyaçlarımızı doyurmadan baharı yaşamayız.

Sözün kısası;

Biz kendimizi bilirsek, duygusal ihtiyaçlarımızı da tespit ederiz. Kendi hissettiklerimizi sorgulamaya başladığımızda, karşımızdakileri anlamanın yolunu açmış oluruz. Empati yeteneğimiz bu şekilde gelişir. Eşimizi, annemizi, babamızı ve en önemlisi çocuklarımızın ne hissettiklerini anlayabiliriz.

Kalın sağlıcakla...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları