Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Gülistan'ı yeniden okumak

                                                                                                                           

              İran edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Gülistan (Gül Bahçesi), Salgurlu hanedanından Ebu Bekir b. Sad b. Zengi adına 656''da (1258) yılında yazıldı. İranlı şair Sa''dî Şirazî''nin Farsça keleme aldığı Gülistan kitabı, Türk Dilinin tarihi lehçelerinde tercüme edilmiş önemli bir başyapıt.

             Sa''dî Şirazî''nin yazılışından bu yana birçok dile tercüme edilip basılan eseri, tüm dünya dillerine çevrilmiş ve dünyanın belli başlı kütüphanelerinde yüzlerce yazma nüshası bulunuyor.

         Gülistan''ın Türkiye Türkçesine yapılan önemli çevirilerinden biri Hikmet İlaydın''a diğer çeviri ise Kilisli Muallim Rifat Bilge''ye ait. Muallim Rifat Bilge''nin Türklük bilimine kazandırdığı nice eserlerinden bir olan Sa''dî Şirazî''nin Gülistan Tercümesi''nin yayın tarihi 1941.

        Gülistan, padişahların hâl ve hareketleri, dervişlerin ahlakı, kanaatin faziletleri, susmanın faydaları, aşk ve gençlik, güçsüzlük ve ihtiyarlık, terbiyenin etkisi ve sohbet adabını konu alan 8 bölüm hâlinde yazılmıştır. Arapça ve Farsça şiirlerinin yanında ayet, hadis ve atasözlerine de yer vermiştir. Toplumsal sorunlara, ahlaki öğretilere geniş yer verilen Gülistan kitabında, her hikâye günümüze ışık tutacak, ibretlik hikâyelerdir.

         Muallim Rifat Bilge, tercümesinde manzum bölümleri hikâyelere izahat getirmek amacıyla mensur olarak yazmış, böylece anlatılmak istenen asıl konuyu ön plana çıkarmıştır. Muallim Rifat''ın Türkiye Türkçesine tercümesi ile ilgi ile okunan eserden bugün bile birçok hisse çıkarabilecek hikâyeler bulunuyor. Bu hikâyeler insanlığa neler öğütlüyor? Kısaca özetleyelim:

-Hayata farklı pencereden bakmayı,

-Her zaman ahlaklı olmayı,

-Yaşadığımız müddetçe zamanın türlü hâllerini göreceğimizi,

 -Şükretmeyi,

 -Kimseyi hakir görmemeyi,

 -Elindekinin değerini bilmeyi,

  -Yaratılan her şeyin sahibinin tek olduğuna inanmayı.

     Müellif, günümüz dünyasında insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu şeyleri yüzlerce yıl önce yazarak günümüze ışık tutuyor. Bize yaşadığımız yaşamın, zamanın, sahip olduklarımızın kıymetini bilmeyi öğretiyor. Gülistan kitabı, günümüzde de faydalanabileceğimiz öğretileriyle toplumlara yol gösteriyor. Gülistan''dan bir hikâye:

        "Bir padişah acemi bir köle ile gemiye binmişti. Köle deniz hiç görmemişti ve gemide yolculuk yapmanın zorluğunu bilmiyordu. Onu sakinleştirmek için çok uğraştıkları hâlde ağlama ve inlemesine bir türlü engel olamıyorlardı. Köle bir türlü huzura erişemiyordu. Padişah''ın keyfi kaçtı. Herkes aciz bir vaziyette iken gemide bulunan bir hekim, padişahın huzuruna çıktı. ''Müsaade buyurursanız ben onu sustururum'' dedi.

        Padişah: ''Çok lütfetmiş olursunuz!" dedi.

        Hekim emretti, köleyi denize attılar. Köle birkaç kere suya battı, çıktı. Sonra onu saçından yakalayıp geminin içine çektiler. Köle gemiye doğru yaklaşınca iki eliyle geminin dümenine asıldı, oradan gemiye çıktı. Bir köşede uslu, uslu oturdu.

        Hekimin yaptığı Padişah''ı hayrete düşürdü. Ona sordu:

        -Bu işte hikmet nedir?

        Hekim cevap verdi:

         -Köle evvelce suya batmayı tecrübe etmemişti. Gemideki selametin kıymetini bilmiyordu. İşte huzur ve saadet de böyledir. Bir felakete duçar olmayan kimse onun kıymetini bilemez."

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları