Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

General Patton ve Çanakkale Savaşı

18 Mart'ta Çanakkale Savaşı'nın 106. yılı dolayısıyla zafer haftasını kutlarlarken ben de sizlere, Gelibolu'yla ilgili pek bilinmeyen bir olayı aktaracağım. İkinci Dünya Savaşı'nda, Normandiya Çıkarması sonrasında adı ön plana çıkan ve "Avrupa'yı Hitler'in elinden kurtaran adam" olarak anılan Amerikalı General George S. Patton'un savaş maharetini Gelibolu ve Mustafa Kemal Atatürk'ün savunma stratejisini inceleyerek kazandığını biliyor muydunuz?

General Patton, 1885 yılında Kaliforniya'da doğdu. Yedi göbek asker bir aile olarak tanımlanan bir ailenin içinde Patton'un ne yapacağı belliydi. Virginia Eyalet Askeri Enstitüsü'nü bitirdikten sonra Amerikan Harp Okulu, West Point'e girdi. Bu süreçte boş durmayacak; eskrim öğrenip, M1913 süvari kılıcını tasarlayacaktı. Bu tasarım ve eskrimdeki başarısı ona Amerika Birleşik Devletler Ordusu'nun ilk "Kılıç Ustası" ünvanını kazandırdı. 1915 yılında sınır petrolleri görevi ile 8. Süvari Birliği'ne atandı. Buradaki görevi sırasında kendisinin simgesi olacak olan revolver silahıyla tanıştı. İlk askeri deneyimini Amerikan motorize birliklerinin ilk defa kullanıldığı Pancho Villa çatışmasında kazandı. Bu çatışmadan sonra tanıştığı tanklar, Patton'un hayatında önemli bir yer edinmeye başladı. Patton'un Almanlarla ilk sıcak teması, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Amerika'nın savaşa girmesiyle başladı. Bir Alman askerinin kullandığı makineli tüfeğin mermilerine hedef olup yaralandı. Bu yaralanma; Patton'un Almanlar'a duyduğu duyguların bilenmesine neden olacaktı.

Yaralarının iyileşmesi üzerine iki büyük dünya savaşındaki arada zırhlı birlikler alanında önemli atılımlar yaptı. Tankların piyade birliklerinden ayrı bağımsız birlikler olması gerektiğini savundu. Ayrıca birçok subayın zırhlı birlikler alanında eğitilmesini sağladı. M1919 tanklarının tasarlanmasına destek oldu. Ancak finansal yetersizlikler sebebiyle bu proje rafa kaldırıldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında; Avrupa'nın Nazilerden temizlenmesi ve Almanya'nın işgalinde ön planda rol aldı. Hızlı ve saldırgan harekat tarzı Alman birlikleri karşısında başarısı dudak uçurtuyordu. Bavyera askeri yönetiminin başı olarak da görev yaptı. Hitler'in yenilmesinden sonra Nazilerden arındırma çalışmalarını önemsemeyip, Sovyetlere karşı agresif tutumu yüzünden dikkatleri bir hayli üzerine çekti. Başarılı askeri kişiliğine karşılık, bu tarz yaklaşımları dolayısıyla gölgede kalacaktı.

Almanya'da bir kaza sonucu hayatını kaybetti. Arkasından binlerce yorumda bulunuldu. Ancak bütün eleştirilere rağmen; "ama mükemmel bir asker ve generaldi" konusunda birleşiliyordu.

Ölümünden sonra da bu sert harekat tarzı; pekçok subayın eğitiminde kullanıldı.

Bunun yanında savaş sonrası üretilen ilk Amerikan tankına Patton adı verildi. Sağ belinde taşıdığı 45 kalibrelik revolver ve sol belinde taşıdığı Smith Wesson tabancaları ile bir kovboyu andıran Patton, Gelibolu'dan aldığı derslerle kendine has bir askeri yönetim anlayışı benimsemişti. Savaş ortasında bile birliklerinin kılık kıyafetine önem göstermiş, çölde bot boyasını kontrol etmiş, kendi deyimiyle savaş suratının verdiği ciddiyeti hiçbir zaman kaybetmemiş ve birlik disiplinini böyle sağlamıştı.

Kendine has yöntemlerinden birisi de emirlerinin açık ve anlaşılır olması ile ilgiliydi. Bu sebeple, en zor anlayan bir eri her zaman yanında bulundururdu. Bu anlayışı kıt er, emrini anladıktan sonra genel emrini verirdi. Patton savaş meydanlarında adını hiçbir zaman planları ve taktikleri ile duyurmadı. Davranışı, liderliği ve disiplini ile emrindeki askerleri cesaretlendirip savaşları öyle kazanmıştı. Kimi zaman tank birliğinin en önünde Alman birliklerine saldırırken kimi zaman da etkileyici konuşmaları ile bunu başardı. Konuşmalarındaki açık sözlülüğü ve küfürlü öz eleştirileri kimi generalleri ona karşı tavır almaya yönlendirdiyse de askerleri etkilemeyi başardı. Askerlerine karşı derin bir sevgi besleyen Patton, Eisenhower'a göre, Avrupa'da savaşan üç generalin ikisi mükemmel planlayıcı ve taktik geliştirici idi ancak Patton tam bir uygulayıcıydı. Kısaca anlatmak gerekirse; General Patton'un askeri tarih açısından çok renkli bir hayatı vardır. Kimine göre savaş dâhisi kimine göre baş belasıydı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları