Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

Yazar

Galoş-u şerif

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarlaya galoşla girdiği fotoğraf, yıllar sonra AKP dönemini anlatacak simgelerden biri olmaya aday bir nitelikte. Türkiye'de AKP döneminde iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmez hale geldi. Köylü, çiftçi tarlasına küstü, küstürüldü. O yüzden, AKP döneminde Türk tarımı ve hayvancılığının tarumar edilişinin anlatıldığı fotoğraftır Erdoğan'ın galoşla tarlada göründüğü fotoğraf.

Oysa galoşun kullanım amacı, bulunulan alanı kirletmemek içindir. Lakin toprak, ülkeyi inşaat şantiyesine çeviren, şehirlerin yanında doğal güzelliklerin olduğu alanları da betonlaştırmayı adeta farz-ı ayın gören bir iktidarın alışık olmadığı bir zemin olunca, galoşun da kullanım amacı farklılaşabiliyor tabi...  Hâl böyle olunca, o galoşun adının da, galoş-u şerif olması an meselesidir. Nasıl olmasın? Ağaca, toprağa olan husumetin, betona olan sevdanın tarlada bile sergilenmesini sağladı o galoşlar!

Türkiye'de siyasilerin, aydınların birbirlerini bu toprakların değerlerinden uzak olmakla suçladığını çok gördük. Ancak bu topraklara basmadan galoş giyeni ilk defa görüyoruz. Toprağın üzerinde galoşla gezenler, bu toprakların derdini, huyunu suyunu, çiftçinin halini ne kadar anlayabilir? Anlayamıyorlar da zaten... Yatçılara verdiği imkânı çiftçilerden esirgeyen, çiftçiyi bırakın milletin karnını doyurmayı, kendi karnını bile doyuramaz hale getirip yandaşın karnını doyuran iktidarın, galoşla toprağa basması yadırganmamalı! AKP iktidarıyla birlikte Türkiye, buğdaydan, mısıra, soyadan, tütüne, canlı hayvandan kırmızı ete, nohuttan mercimeğe kadar neredeyse her ürünü ithal ediyor ve ciddi bir dövizi başka ülkelerin çiftçilerine ödüyor. Türkiye'nin yıllardır ekilen ve biçilen tarım alanları betonlaşmaya açıldı "ucuz enerji temin edeceğiz" söylemleri ile doğa katliamları yapılır hale geldi. Türkiye'nin en verimli tarım toprakları ranta açıldı ve doğa kirletilerek adeta ormanlar, meralar, zeytinlikler ve birinci sınıf tarım arazileri plansız sanayileşme ve yandaş çıkarları doğrultusunda kullanılır hale dönüştü. O galoşlar ile bu tablonun subliminal mesajı verildi anlayabilene, görebilene!

Keşke bassaydı o toprağa galoşsuz! Belki negatif elektriğini atar, siyaset dili kutuplaştırmadan arınırdı. Hem Erdoğan'ın bu topraklara yabancı olmaması lazım. Zira, zaman zaman şiirlerinden alıntılar yaptığı Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerinde bahsettiği topraktı, o galoşla bastığı toprak. Bir taraftan sarayınızdaki, mitinglerinizdeki konuşmalarınızda, "Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer." diyeceksiniz, ama o toprağa gelince galoşla basacaksınız! Sayın Erdoğan unutmuş olabilir ama "Bizim andımız İstiklal Marşı'dır" dediği millî marşımızda, "Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı..." diyor. Ancak şehitler 'kelle' olarak görüldüğünden olsa gerek, İstiklal Marşı'nın bu mısraları da akla gelmemiş tarlaya girilirken.

O toprak kirletmezdi, galoşsuz da basılsaydı. Ancak Erdoğan'ın, İtalyan marka ayakkabılarıyla Türklüğü ayaklar altına aldığını hatırlayacak olursak, acaba toprağın kimliği bulaşmasın diye mi galoş giydi diye düşünmeden de edemiyor insan. Neyse... Hasıl-ı kelam; milletin toprağına galoşla basmaktır, 'milletin adamı' olmak! 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları