Flört kısaca kadınla erkek arasında çok yakın duygusal arkadaşlık, aşk ilişkisi olarak tanımlanıyor.

Flört sözcüğü yerine "çıkma" sözcüğü de kullanılıyor. Liseli, üniversiteli gençler, nişanlılık ve evlilik düşüncesi olmadan duygusal, romantik veya cinsel yakınlık içinde olabilmektedirler.

Şimdi şiddet çeşitleri içinde bir de flört şiddeti var.

Flört şiddeti, sevgililer arasında fiziksel, cinsel, psikolojik, sosyal ve dijital şiddet içeren davranışlardan oluşmaktadır.

Flört ilişkisi içinde olanlar genel olarak kendilerini daha mutlu olarak görürler. Ancak kimi zaman böyle bir ilişki içinde olanlarda da şiddet yaşanabilinir. Bu şiddet türünde taraflar arasında tokat atma, güç kullanma, hırpalama, tehdit etme, intihar etmekle korkutma, öfkeyle bağırma, kıskançlık, giyinmeye karışma ve benzeri eylemler görülür.

Flört şiddetine değinmemin nedeni son günlerde "ısrarlı takip" konusunda bir düzenleme yapılacağının açıklanmasıydı. Fakat ısrarlı takip konusuna girmeden yaşanmış fıkra gibi bir olayı anlatmak istiyorum.

*

Kasabada her gün bir kızı gizlice takip eden delikanlı günün birinde bir başka delikanlıyla kavga eder ve onu yaralar. Polisler tarafları adliyeye götürür.

Yargıç suçluya sen bu delikanlıyı dövmüş yaralamışsın. Neden yaptın, savunman ne diye sorar.

Suçlu: O, benim sevgilime yan baktı der ve sevgilisi olan kızın kim olduğunu söyler.

Kasaba küçük olduğundan yargıç mübaşir aracılığıyla genç kızı mahkemeye çağırır ve tanık olarak dinler.

Genç kız, yaralı o çocuk bana bakmadı, sanığı da hiç görmedim tanımam deyince

Yargıç sanığa bak bu kız seni tanımıyormuş bile der.

Sanık şöyle bir etrafına bakar ve, ben onun 5 yıldır sevgilisiyim. Ama ben senin kardeşinim Hakim bey, hiç çaktırır mıyım diye kendini savunur.

ISRARLI TAKİP

Israrlı takip, önceden ya da halen birlikte olunan sevgili veya herhangi biri tarafından yoğun biçimde izlenmek ve takip edilmektir. Israrlı takibin amacı; karşı tarafta korku uyandırma, gözdağı verme ve güvencesiz hissettirmektir. Eski sevgilinin haber vermeden veya davet edilmeden eve, okula, kişinin bulunduğu yerlere gelmesi, kişinin karşısına çıkması, sürekli mesaj, hediye, çiçek vb. alması veya göndermesi, arkadaş çevresi aracılığıyla iletişim kurması ve kişi ile ilgili bilgi almaya

çalışması ısrarlı takip davranışı örnekleridir.

MEVCUT DÜZENLEME

Mevcut düzenlemede ısrarlı takip TCK'nın 123. maddesinde kişinin huzur ve sükununu bozma suçu kapsamında cezalandırılıyor.

Özellikle kişinin huzur ve sükununu bozma suçunun oluşumunu sağlayan diğer unsurların varlığı halinde ısrarlı takip fiilleri, TCK 123. madde kapsamında hukuka aykırı başka bir davranış içinde ele alınarak cezalandırılabiliyor. Burada, 'Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir' denir.

Daha önce "6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un" ilk maddesinin birinci fıkrasında ısrarlı takip kavramı yer almış ve böylece kavram ilk kez açıkça Türk Hukukuna  girmiştir. Söz konusu madde; 'Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir' biçimindedir. Israrlı takip şiddetin farklı bir boyutudur. Bu nedenle ceza kanununda yeni bir düzenleme yapılması gerekmekteydi.

İşte bu nedenle yeni düzenlenen tasarıda ısrarlı takip fiili doğrudan yasa kapsamına alındı.

Bu kanun önerisi ile ısrarlı takip ilk defa TCK'ya yeni bir madde eklenmek suretiyle bağımsız bir suç haline getiriliyor. Amaç mağdurun maddi ve manevi kişiliğine veya vücut bütünlüğüne yönelik daha ağır şiddet veya eylem ortaya çıkmadan önce ısrarlı takip fiillerinin orantılı bir yaptırıma bağlanmasıdır. Öneriye göre, ısrarlı bir şekilde fiziken takip etmek ve yine ısrarlı bir şekilde haberleşme ve iletişim araçları, bilişim sistemleri veya üçüncü kişileri kullanarak mağdurla temas kurulmaya çalışılması suçun koşullarını oluşturuyor.

Suçun unsurunun oluşması için ısrarlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Ancak ısrarla yapılan eylemin aynı olması aranmıyor. Yani şüpheli kişi farklı eylemleri farklı yer ve zamanda yinelerse suçun unsurları gerçekleşmiş sayılıyor. Ayrıca bu suçun oluşabilmesi için ısrarlı takip fiilinin mağdurun üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşturmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olması gerekir.

NİTELİKLİ HALLER

Teklifte, ısrarlı takibe konu fiillerin tekrarlanmasına bağlı olarak mağdurun günlük yaşamının ciddi değişiklikler yapmak zorunda kalması, bu kapsamda okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesi ya da okulunu veya işini bırakması suçun cezayı ağırlaştıran bir hali olarak kabul edildiği gibi suç çocuğa, ayrılık kararı alınan veya boşanılan eşe karşı işlenirse bu durumlarda cezayı ağırlaştıran hal olarak kabul ediliyor ve ceza artırım nedeni olarak kabul ediliyor.

Israrlı takip için öngörülen cezanın alt sınırı 6 ay ve üst sınırı da iki yıla kadar olacak. Ancak yukarıda belirtilen suçun cezayı artıran hallerinden birinin bulunması örneğin çocuğa veya ayrılmış, boşanmış eşe karşı işlenmesi halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.

Türkiye'de kadın cinayetleri önlenemiyor. 2021 yılının ilk iki ayında 77 kadın cinayet ya da "şüpheli" bir şekilde yaşamını yitirmişti. 2022 yılının ilk iki ayında 98 kadın öldü. Erkekler, sadece şubat ayında 23 kadını öldürdü. 21 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Öldürülen kadınlardan 10'u ateşli silahlarla katledildi.

Birçok yazımda belirttiğim gibi bizim kadına karşı şiddeti önleme konusunda yasalarımız yeterli olup sorunumuz bu yasaların yaşama geçirememek ve uygulamasını aksatmaktır. 

Ayrıca Tüketici Başvuru Merkezi Hukuk Komisyonu Başkanlığı sıfatıyla yaptığımız açıklamada belirttiğimiz gibi kadın cinayetlerin çoğu da silahla

işlenmekte bu bir tişört alır gibi internetten sipariş ile de silah alınabilinmektedir. Umut vakfının bu konudaki çalışmalarını takdir ediyor ve destekliyoruz.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede şiddete karşı sıfır tolerans için yaşanan şiddet olaylarındaki artışı durdurmak ve ihlallerin önüne geçilmek zorunludur.