Değerli okuyucularım ülke Bahçeli'nin İYİ Parti ve Akşener çağrısını konuşurken Erdoğan'ın çağrısı da adeta gündeme bomba gibi düştü.

İşte bugünkü yazımda Erdoğan'ın Akşener'e olan çağrısını analiz edeceğim.

***

Öncelikle AKP Genel Başkanı İYİ Parti lideri Akşener'e ne dedi?

Hemen Erdoğan'ın o sözlerini paylaşayım:

"Sayın Bahçeli'nin daveti ise doğrusu benim yadırgadığım bir davet değildir. O da olabilecek en makul çizgide bir davettir. Temenni ederim ki birlik beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir. Çünkü dağınıklıkta bir şey yok. Ne kadar birlik beraberlik artarsa, hele de böyle HDP'yle, terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye hiç uygun da düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle zaten böyle bir davet de gerçekleşmiştir diye düşünüyorum. Ülke genelinde de bir bütünleşmenin gereği bana göre önemlidir."

***

31 Mart seçimleri öncesinde seni tutuklatacağım dediği Akşener'i ne oldu da bugün Erdoğan yerli ve milli ilan edebiliyor?

Bu sorunun cevabı gayet basit ne net:

Cumhur İttifakı'nın oyları yüzde 50'nin altına indi.

Erdoğan ve küçük ortağı Bahçeli işi riske atmak istemiyor.

Yazı başlığımda da yazdığım gibi Erdoğan oy anlamında ciddi zorda ki tutuklatmak istediği Akşener'e çağrı yapıyor.

***

Bahçeli'nin 'U' dönüşünden sonra siyaset önceden ne dersen de hatta küfür hakaret et ama bugün ne dediği önemlidir anlayışı artık meşru gibi görünüyor.

Yani geçmiş geçişte kaldı zihniyeti.

***

Peki İYİ Parti bunu yapar mı?

Net cevap vereyim:

İyileştirilmiş Parlamenter rejime geri getirmek şartıyla belki…

Ama mevcut Saray rejiminde 2 bakanlığa tav olacak bir İYİ Parti ve Akşener asla olamaz.

Velev ki oldu diyelim İYİ Parti'de 4-5 vekil kalır.

Ve kentli Milliyetçi seçmen olan İYİ Partinin tabanı o zaman partiyi terk eder.

***

Zaten İYİ Parti'den Genel Sekreter Uğur Poyraz nazarında bu konuya net cevap şu şekilde geldi:

"Biz güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönüş noktasında destek verilmesi bizim önceliğimiz. Eğer bir iş birliğinden bahsediyorlarsa iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş yönündeki çalışmalarımıza destek sağlamaları ve katkıda bulunmaları bizim için değerli. Uzun zamandır yerli ve milli olmadığını söyledikleri partimizin yerli ve milli olduğunu itiraf etmiş olmaları bizim için kıymetli. Dolayısı ile bu yerli ve millilik noktasında daha önceki açıklamaları ile ilgili bir mahcubiyetleri var. Kaldı ki üstü kapalı olarak özür dilemek de bir erdemdir. Bunu kabul etmekte başka bir erdemdir"

***

İYİ Parti'den net cevap geldi.

Genel Başkan Meral Akşener nazarında da yakında cevap gelir.

***

Peki, AKP Genel Başkanı Erdoğan, Saray rejiminden geri adım atıp İYİ Parti'nin iyileştirilmiş Parlamenter rejim teklifine yanaşır mı?

Net cevap vereyim: Asla!..

Çünkü koalisyonlu Parlamenter sistemde Erdoğan kendi iktidar yetkisini hiçbir partiyle veya kişiyle paylaşmak istemez.

Aslaysa cevabımız o zaman İYİ Parti'nin de Cumhur İttifakı'na katılması imkânsız diyebiliriz.

***

Cumhur İttifakı'nın yüzde 50'nin altına indiği ve giderek oy eriyişinin devam ettiği yukarıda yazmıştım.

Evet, Erdoğan ve Bahçeli ortaklığı oy olarak eriyor.

Eriyorlar ki düne kadar olmadık engeli çıkardıkları ve tutuklatırım dedikleri Akşener ve İYİ Parti'ye aramıza katıl çağrısı yapabiliyorlar.

***

Demek ki neymiş, bu iktidarın ülkeyi yönetme yetisi artık kalmamıştır.

İlk seçimlerde bu iktidarın değişmesi artık kaçınılmaz olmalıdır.

Değerli okuyucularım ülke Bahçeli'nin İYİ Parti ve Akşener çağrısını konuşurken Erdoğan'ın çağrısı da adeta gündeme bomba gibi düştü.

İşte bugünkü yazımda Erdoğan'ın Akşener'e olan çağrısını analiz edeceğim.

***

Öncelikle AKP Genel Başkanı İYİ Parti lideri Akşener'e ne dedi?

Hemen Erdoğan'ın o sözlerini paylaşayım:

"Sayın Bahçeli'nin daveti ise doğrusu benim yadırgadığım bir davet değildir. O da olabilecek en makul çizgide bir davettir. Temenni ederim ki birlik beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir. Çünkü dağınıklıkta bir şey yok. Ne kadar birlik beraberlik artarsa, hele de böyle HDP'yle, terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye hiç uygun da düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle zaten böyle bir davet de gerçekleşmiştir diye düşünüyorum. Ülke genelinde de bir bütünleşmenin gereği bana göre önemlidir."

***

31 Mart seçimleri öncesinde seni tutuklatacağım dediği Akşener'i ne oldu da bugün Erdoğan yerli ve milli ilan edebiliyor?

Bu sorunun cevabı gayet basit ne net:

Cumhur İttifakı'nın oyları yüzde 50'nin altına indi.

Erdoğan ve küçük ortağı Bahçeli işi riske atmak istemiyor.

Yazı başlığımda da yazdığım gibi Erdoğan oy anlamında ciddi zorda ki tutuklatmak istediği Akşener'e çağrı yapıyor.

***

Bahçeli'nin 'U' dönüşünden sonra siyaset önceden ne dersen de hatta küfür hakaret et ama bugün ne dediği önemlidir anlayışı artık meşru gibi görünüyor.

Yani geçmiş geçişte kaldı zihniyeti.

***

Peki İYİ Parti bunu yapar mı?

Net cevap vereyim:

İyileştirilmiş Parlamenter rejime geri getirmek şartıyla belki…

Ama mevcut Saray rejiminde 2 bakanlığa tav olacak bir İYİ Parti ve Akşener asla olamaz.

Velev ki oldu diyelim İYİ Parti'de 4-5 vekil kalır.

Ve kentli Milliyetçi seçmen olan İYİ Partinin tabanı o zaman partiyi terk eder.

***

Zaten İYİ Parti'den Genel Sekreter Uğur Poyraz nazarında bu konuya net cevap şu şekilde geldi:

"Biz güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönüş noktasında destek verilmesi bizim önceliğimiz. Eğer bir iş birliğinden bahsediyorlarsa iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş yönündeki çalışmalarımıza destek sağlamaları ve katkıda bulunmaları bizim için değerli. Uzun zamandır yerli ve milli olmadığını söyledikleri partimizin yerli ve milli olduğunu itiraf etmiş olmaları bizim için kıymetli. Dolayısı ile bu yerli ve millilik noktasında daha önceki açıklamaları ile ilgili bir mahcubiyetleri var. Kaldı ki üstü kapalı olarak özür dilemek de bir erdemdir. Bunu kabul etmekte başka bir erdemdir"

***

İYİ Parti'den net cevap geldi.

Genel Başkan Meral Akşener nazarında da yakında cevap gelir.

***

Peki, AKP Genel Başkanı Erdoğan, Saray rejiminden geri adım atıp İYİ Parti'nin iyileştirilmiş Parlamenter rejim teklifine yanaşır mı?

Net cevap vereyim: Asla!..

Çünkü koalisyonlu Parlamenter sistemde Erdoğan kendi iktidar yetkisini hiçbir partiyle veya kişiyle paylaşmak istemez.

Aslaysa cevabımız o zaman İYİ Parti'nin de Cumhur İttifakı'na katılması imkânsız diyebiliriz.

***

Cumhur İttifakı'nın yüzde 50'nin altına indiği ve giderek oy eriyişinin devam ettiği yukarıda yazmıştım.

Evet, Erdoğan ve Bahçeli ortaklığı oy olarak eriyor.

Eriyorlar ki düne kadar olmadık engeli çıkardıkları ve tutuklatırım dedikleri Akşener ve İYİ Parti'ye aramıza katıl çağrısı yapabiliyorlar.

***

Demek ki neymiş, bu iktidarın ülkeyi yönetme yetisi artık kalmamıştır.

İlk seçimlerde bu iktidarın değişmesi artık kaçınılmaz olmalıdır.