Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Enver Paşa erlerin İdamına karşı çıktı

Rus Konsolos Rostkovski'nin er Halim tarafından öldürülmesi dış dünyada tepkiyle karşılanır.

Olay üzerine şehirdeki Avusturya-Macaristan Konsolosu vilayete bir nota ile başvurarak Rostkovski'nin Müslüman halkın galeyana gelmesi sonucu meydana getirilen gizli bir tertip neticesi öldürüldüğünü, diğer konsoloslara da yönelecek suikastlara karşı acil tedbir alınmasını talep eder. Aslında Osmanlı makamları konsoloslukların güvenliği için tedbirleri yoğunlaştırmıştır bile.

Rostkovski'nin öldürüldüğünün duyulması üzerine Sırplar Belgrad'da Osmanlı Başkonsolosluğu önünde protesto gösterisi yaparak binanın camlarını taşlarla kırdılar.

Aynı dönemde başta Manchester Guardian ve The Times olmak üzere dış basında Türklerin Avusturya-Macaristan, İtalya ve Fransa konsoloslarını ölümle tehdit ettiklerine ilişkin haberler yayınlandı. 17 Ağustos 1903 tarihinde Fransa Hariciye Nazırı, Manastır konsoloslarının suikast tehdidi aldığını, vahim neticeler doğuracak böylesi bir eylemin önlenmesi için tedbir alınmasını talep etti. Bunun üzerine Manastır Valiliği'ne tedbir alınması için Babıali tarafından talimat verildi.

Artan dış baskılarla birlikte; olayla ilgili yargı süreci Sultan'ın da talimatıyla Divanı Harp kurularak gecikmeden başlatıldı.

Divanı Harb'in kurulduğunun ertesi günü Rumeli Umum Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa'ya sanığa gerekli yargılanmanın süratle yapılması ve verilen cezanın "yarına kadar" bildirilmesi talimatı verildi. 14 Ağustos 1903 tarihli Hariciye Nazırı Tevfik Paşa'nın bir yazısından anlaşıldığına göre, Rus Konsolosu'nun katlinden hemen sonra yargılamalara ilişkin ilgili önemli kararları alacak olan Encümeni Meclisi Mahsusayı Vükela kuruldu. Bu heyet; sanıklar hakkında verilecek Divanı Harp kararının, başkaca bir işlem yapılmaksızın hemen yerine getirilmesini daha muhakeme neticelenmeden Sultan'a teklif edildi. Malesef bu teklif hükümdar tarafından kabul edildi. Böylece daha yargılama başlamadan sanıklar hakkında idam kararı verilmiş oluyordu. Nitekim Divanı Harp kararını, cinayetin beşinci günü rastlayan 13 Ağustos 1903 günü verdi.

Yargılama sonucuna göre "Jandarma Halim, taammüden öldürmekten Mülkiye Ceza Kanunnamesi'nin 170'inci maddesine tevfikan idamına" karar verildi. Yine aynı yasa maddesi gereğince olayda hiçbir suçu olmayan diğer nöbetçi er Abbas da aynı cezaya çarptırıldı. Er Abbas, Divanı Harb'e göre cinayeti işleyen Halim'i "serbest bırakmak suretiyle katle iştirak" etmişti.

Olayla ilgili yargılananlardan er Zeynel 15 yıl, Belediye Fenercisi Tevfik ise 5 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Cinayet sırasında bayılan Bulgar öğretmen Mısırkof'u, konsolosluğa götürürken maktul Konsolos hakkında saygısızca konuştukları ileri sürülen Mülazım İsmail Hakkı Efendi ile Mülazım Salih Efendi hakkında da Askerî Ceza Kanunu'nun 200'ncü maddesince ordudan uzaklaştırılma cezası verildi.

Ruslar hadisenin Manastır Valisi Ali Rıza Paşa tarafından tertip edildiğini ileri sürüyorlardı. Ancak yabancı devlet adamlarının da bulunduğu tahkikatta bu iddianın doğru olmadığı anlaşıldı. Ancak bu karar bile Ali Rıza Paşa'nın görevden el çektirilerek İstanbul'a uğratılmaksızın Trablusgarb'a sürgüne gönderilmesini önleyemedi. Ali Rıza Paşa'nın yerine Ebubekir Hazım Bey (Tepeyran) atandı. Olayla ilgili Ali Rıza Paşa dışında Manastır Jandarma Komutanı, bir Jandarma Binbaşısı ve Bölük Ağası da azledildi. Bununla da yetinilmedi, Encümeni Meclisi Mahsusayı Vükela tarafından sözü edilen subayların mahkemeye sevklerine de karar verildi.

Divanı Harb'in yargılamasında Katip olarak görevli bulunan Enver Bey, Rusya Sefaret Baştercümanı Mandelstam'ın Osmanlı Hükûmeti'ne sürekli hakaretlerine tanık oldu. Devlet ise bütün bunlara sessiz kalıyordu. Enver Bey, sanığa 15 yıl hapis cezası verilmesi gerekirken, haksız bir şekilde idam cezası verilmesine karşı çıkıyordu. Tepkisini daha sonra bir başka olayda şu şekilde aktaracaktı:

"Sakat, görevinde іktidаrsız bіr аlbауın  еmеkliliğе sеvkі bеklеnіrkеn İstаnbul'dаkі dоstlаrının  himayesiylе Tuğgeneralliğe уüksеltilmеsinin devletіn içindе bulunduğu durumunu gösterdiğіni, bunun da İdareyі Наmidiуе'nin еseri оlduğunu еğеr böуlе gidеrsе ülkеnin mаhvоlасаğını"  bеlirtir.

Yargılama; hukuki esas ve gerekçelerden ziyade siyasi baskıların gölgesinde sürdüğü ve sonuçlandığı anlaşıldı. Sultan'ın Başkatibi Tahsin Paşa'ya göre Rusya'nın hiddeti karşısında "jandarma erinin idamı gibi acı bir akıbete bile rıza gösterildi."

İki jandarma eri hakkında verilen idam hükmünün infazına askeri makamlar yanaşmadı. İdamların "hemen aynı gün" infazının Manastır Garnizon Komutanlığı tarafından yerine getirilmesi için Babı Ali tarafından Serasker Rıza Paşa'ya talimat verilmişti. Ancak bu emir askıda kaldı.Ordu, erlerin idamını içine sindiremiyordu.

Divanı Harb'in idama mahkum ettiği sanıkların cezaları hükmün açıklandığı gün olan 13 Ağustos 1903 günü öğleden sonra, Nüzhetiye Caddesi üzerinde konsolosun vurulduğu yerde herkesin gözü önünde asılarak infaz edildi.

Suat Yalaz,  "Enver Paşa Efsanesi" adlı çizgi romanında bu olayı geniş bir şekilde resimleyerek anlatmıştır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları