Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk''ü aramızdan ayrılışının 84. yıl dönümünde şükranla, özlemle, saygıyla anıyoruz. Yaşadığı çağa damga vuran, düşmanları tarafından bile saygı ile anılan Atatürk''ün en büyük eseri olan Cumhuriyet''imizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak bizler için en büyük görevdir. İlimin ışığından ayrılmadan, ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşımak için bıkmadan, usanmadan ve yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Cumhuriyeti korumak ve güçlendirmek için vereceğimiz mücadelede eserleri, fikirleri yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. 84 yıl önce ebediyete intikal eden Ata''mızı minnet ve şükranla anıyoruz.
Atatürk Söylev''ini Cumhuriyet Halk Partisi''nin 15 Ekim 1927 Cumartesi günü Ankara''da toplanan ve 23 Ekim 1927 Pazar gününe kadar süren Büyük Kongresi''nin ilk 6 gününde okumuştur. Her gün ortalama 6 saat okunan Söylev, toplam 36 saat 31 dakikada tamamlandı. Bu kongreye 315 milletvekili ile 63 ilden 126 temsilci yanında ordu komutanları, gazeteciler ve yabancı diplomatlar da katıldı. Söylev okunmaya başladığı andan itibaren yurt içinde ve yurt dışında büyük yankılar uyandırdı. Büyük Söylev''i Ata''mızı andığımız ölüm yıldönümünde yeniden okumalı, yeniden değerlendirmeliyiz.
Atatürk Söylev''in 20 Ekim 1927 akşamı Türk gençliğine seslendiği ünlü hitabesini okudu. Bu hitabe Söylev''in en canlı bölümünü oluşturuyordu ve tarihsel bir değer kazanmıştı. Atatürk, yarınki Türk gençliğine düşen görevin ağırlığını düşünerek ağlamıştı. Söylev''in okunuşunun ertesi günü Ankara Hukuk Fakültesi öğrencileri toplanarak gençliğe hitabeyi okumuşlar ve basına bildiri vermişlerdi.
Atatürk''ün kaleme aldığı Söylev''den:
" Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir."
Söylev''den:
"Siyasal alanda birçok oyunlar görülür. Ama kutsal bir ülkünün belirtisi olan cumhuriyet yönetimine karşı, çağdaşlaşmaya karşı, bilgisizlik, bağnazlık ve her türlü düşmanlık ayağa kalktığı zaman özellikle ilerici ve cumhuriyetçi olanların yeri, gerçek ilerici ve cumhuriyetçi olanların yanıdır; yoksa gericilerin umut ve çalışma kaynağı olan yer değil." (Cilt III, s. 653)
Söylev''den:
"Şunu söylemeliyim ki biz, her araçtan yalnız ve ancak bir ülkü için yararlanırız. O ülkü şudur: Türk ulusunu, uygar toplumlar içinde yaraştığı kata yükseltmek ve Türkiye Cumhuriyetini sarsılmaz temeller üzerinde, her gün daha çok güçlendirmek; bunun için de zorbalık düşüncesini öldürmek." (Cilt II, s. 655)
Büyük bir devlet adamı, muzaffer bir komutan ve modern Türkiye''nin kurucu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk''ün, "En büyük eserim" dediği Cumhuriyeti ilelebet yaşatma azim ve kararlılığındayız. Bugün vatanımızda hür, bağımsız ve onurlu bir şekilde yaşıyorsak bunu Cumhuriyetimize, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve demokrasimize borçluyuz.
