Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Elçibey'in Bozkurt'u arslanı nasıl yendi!

Size bugün; Azerbaycan'ın ikinci Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey ve onun bir İngiliz gazeteciye verdiği dillerden düşmeyen cevabın hikayesini anlatacağım.

Asıl adı Ebulfez Aliyev olan Ebulfez Elçibey, Nahçıvan'ın Ordubat İlçesinin Keleki köyünde doğdu. Babası aslen Güney Azerbaycan'dan olan Kadirgulu Bey, annesi Anadolu'da doğup Keleki'ye göç etmiş bir ailenin kızı olan Mehrinisa Hanım'dır. Babası 1943 yılında İkinci Dünya Savaşı'na katıldı ve bir daha da kendisinden haber alınamadı. Ebulfez Elçibey ilk ve orta eğitimini Unus Köyü Okulu'nda aldı. Sonra liseyi Ordubant 1 Nolu Lisesi'ni tamamladı. 1957-1962 yılları arasında kazandığı Azerbaycan Devlet Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü'nün Arap Filolojisi Bölümü'nde okuyup mezun oldu. Öğrencilik yıllarında Azerbaycan tarihini ve Azerbaycan devrim tarihini öğreten dernekler kurup, buralarda faaliyetlerde bulundu.

Mezun olduktan sonra Sovyetler Birliği Su Enstitüsü İşleri Bakü Bölümü'nde tercüman olarak göreve başladı. 1963-1964'lü yıllarda Kahire'deki Rus-Mısır ortak yapımı Assavan barajında tercüman olarak çalıştı. Yurda döndüğünde 1965-1968 yılları arasında bitirdiği üniversitede yüksek lisans ve doktora eğitimi aldı. Elçibey 1969'da "Tolunoğulları Devleti (868-905)" başlıklı doktora tezini hazırlayarak tarih bilimdalında doktora derecesi yaptı.

1970'lerde Sovyetler Biriliği'ne karşı Azerbaycan'ın bağımsızlığı için çalışmalar yapan Elçibey 1975'te 'milliyetçilik' faaliyetlerinden dolayı 1,5 yıl hapis yattı. Serbest bırakıldıktan sonra, 1977'den itibaren Azerbaycan Milli İlimler Akademisi El Yazmaları Enstitüsü'nde iş bulabildi. Ancak üniversitede öğretim üyesiyken, öğrencilere verdiği milliyetçilik dolu söylemleriyle mitinglerin vazgeçilmez bir hatibiydi.

1989'da Azerbaycan Halk Cephesi'ni (AHC) kurdu. Elçibey liderliğinde AHC 1990'daki  Azerbaycan genel seçimlerine katıldı. Artık 45 milletvekilinin lideri olarak Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (SSC) Yüksek Sovyeti'nde temsil hakkı kazanmıştı.

Yüksek Sovyet'te muhalif milletvekilleri AHC liderliğinde Bağımsız Azerbaycan Demokratik Bloku (DEMBLOK)'nu oluşturdu. DEMBLOK'cular bağımsızlık için çalışmalar yürüttü. Yüksek Sovyet'te ilk kez bağımsızlık için oylama düzenlendi. Bu oylamada 47 milletvekili bağımsızlığın lehine oy kullanarak tarihe "istiklalci milletvekilleri" olarak geçti. Ayaz Mütallibov yönetimine muhalif olan AHC, 15 Mayıs Darbesini gerçekleştirerek yönetimi ele aldı. Geçici cumhurbaşkanı olan İsa Gamber de 7 Haziran 1992 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçimini düzenledi. Seçimlerde geçerli oyların yüzde 59,4'ünü alan Elçibey, 2. Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçildi. Elçibey, Birinci Karabağ Savaşı'nda yanlış adımları sebebiyle cephe komutanı Suret Hüseynov'u 1993'te görevden aldı. Fakat Rusya'nın Azerbaycan'ı terk ederken bıraktığı silahları alan Suret Hüseynov, Gence'de darbe girişimini başlattı ve tanklarını Bakü'ye yöneltti. Elçibey'in istifasını talep eden Suret Hüseynov, Gence Darbesi'nin lideri olarak cumhurbaşkanıyla görüş talep ediyordu. Elçibey yardım için dönemin Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclis Başkanı Haydar Aliyev'i Nahçıvan'dan Bakü'ye davet etti. Haydar Aliyev'in Bakü'ye gelip Elçibey'le görüşmesinin ardından Elçibey, iç savaşı önlemek için maiyetiyle birlikte Bakü'yü terkederek doğduğu Keleki köyüne çekildi. Yönetimi ele alan Haydar Aliyev önce Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti Başkanı seçildi. 30 Haziran 1993 tarihinde Suret Hüseynov'u Başbakan atadı. Ardından da 3 Ekim 1993 tarihinde düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçiminde Haydar Aliyev yüzde 98,8 oyla cumhurbaşkanı seçildi.

7 Ekim 1994 tarihinde Haydar Aliyev, Suret Hüseynov'u görevden aldı. Hakkındaki cinayet suçlaması sebebiyle hapsedilip dokunulmazlığı ve Milli Kahraman unvanı elinden alındı.

Elçibey 4 yıl 4 ay sonra, Ekim 1994 tarihinde Keleki'den Bakü'ye döndü. Azerbaycan Halk Cephesi Başkanı ünvanıyla Elçibey hızla siyasete geri döndü ve seçimlere katılma kararı aldı. Bağımsız Azerbaycan'da düzenlenen ilk genel seçimler için partileşme süreci başladığı için Azerbaycan Halk Cephesi de partileşerek Azerbaycan Halk Cephesi Partisi'ne dönüştü. Artık ana muhalefet partisi lideriydi. 2000 Azerbaycan genel seçimleri döneminde Elçibey'in sağlığı yerinde değildi. "Atatürk'ün askeriyim" diyen Elçibey, 22 Ağustos 2000'de 62 yaşında prostat kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Ankara'da hayata gözlerini yumdu. Defin törenine sekiz yüz bin kişi katıldı. Dönemin Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev de törene katılarak, Elçibey'in cenazesi önünde baş eğdi. Haydar Aliyev'in salona girişinde salondakiler onu "Elçibey! Elçibey!" sloganlarıyla karşıladı.

Elçibey aynı zamanda Bakü'ye döndükten sonra Bütün Azerbaycan Birliği'ni kurarak çalışmalarını Kuzey ile Güney Azerbaycan'ın birleşmesi üzerine yoğunlaştırmıştı. Türk dünyasının simge isimleri arasında yer alan eski Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey'in bir İngiliz gazeteciye verdiği "Bozkurt" cevabı, insanların belleklerinde hâlâ silinmiyor. Bugün dahi sosyal medyada gündemini koruyor. Elçibey, İngiliz gazeteci tarafından sorulan "Bozkurt neden Türklerin simgesi" şeklindeki sorusuna yanıt veriyor:

Röportaj sırasında İngiliz televizyoncunun dikkatini duvardaki Hilâl ve Bozkurt çeker.  Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçibey'e bunun ne olduğunu sorar. "O Bozkurt'tur" der Elçibey ve ekler: "O gördüğünüz Türk Milleti'nin sembolüdür." İngiliz televizyoncu biraz düşündükten sonra özür dileyerek tekrar sorar; "Ne için kendinize vahşi ve yırtıcı bir hayvanı sembol olarak seçtiniz?" Elçibey'in cevabı: "İngilizler'in sembolü olan arslan hayvanların kralıdır değil mi? Ancak bu kral dediğiniz hayvana sirklerde 3 kilo sosis verip yanan halkaların içinden sağa sola zıplatırsınız... Vahşi ve yırtıcı dediğiniz Bozkurt'a bunu yaptıramazsınız. O, özgürlüğünü ve onurunu hiçbir şeye değişmez. Bozkurt'u zincire vurup kafese atsanız bile ya üzüntüden ölür, ya da zincir ve kafesi parçalayıp gider. Onu yok edebilirsiniz. Onu öldürebilirsiniz ama sindirip esir edemezsiniz. Bozkurt'u kendinize tâbi kılamazsınız. İşte bu nedenle Türkler kendilerine mücadele sembolü olarak Bozkurt'u seçmiştir."

Ruhun şad mekanın cennet olsun Elçibey!...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları