22 Şubatta Ekşi Sözlük hakkında erişimin engellenmesi kararı verildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu''nun başvurusu ile alınan karar başvurusunda, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü''nün aynı günkü yazısı dayanak gösterildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Ekşi Sözlük''e erişimin engellenmesi için 21 Şubat''ta Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi''ne başvurdu. Başvuruda, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü''nün aynı günkü yazısı dayanak gösteriliyor.
Yasal gerekçe olarak 5651 sayılı İnternet Ortamındaki Yayınların Denetlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun''un 8/A maddesi işaret ediliyor.
Madde şu şekilde:
''Yaşam hakkı ile can ve mal güvenliğinin, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi…''
Gecikmesinde sakınca bulunan hâller kapsamında Ekşi Sözlük''e erişimin engellenmesine yönelik idari tedbir kararı verildiği vurgulanıyor. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, ''Cumhurbaşkanlığı veya bakanlıkların talebi üzerine içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı 24 saat için sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kararını 48 içinde açıklar'' hükmü hatırlatılıyor ve tedbirin onaylanması isteniyor.
Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği bu talebi 22 Şubat''ta onayladı. Asıl gerekçenin depreme ilişkin paylaşımlar olduğu açıkça belirtilen kararda, şöyle deniyor:
"Talebe konu sitenin, yetki verdiği yazarları tarafından kamuoyuna yanlış bilgiler verildiği, toplumun yönlendirilmeye çalışıldığı, ilgili site hakkında ülke çapındaki sulh ceza hâkimlikleri tarafından sürekli erişim engelleme kararları verildiği, site yetkilileri tarafından hâkimlik kararları yerine getiriliyor olsa da bu süre zarfında toplumun doğru bilgiye ulaşamadığı, bu durumun da kamu düzenini etkilediği, özellikle 6 Şubat 2023''te meydana gelen deprem sonrasında, ilgili site tarafından depremle ilgili devlet kurumları ve askeriye hakkında gerçek olmayan bilgiler verildiği, toplumun yönlendirilmeye ve devletin de aciz halinde gösterilmeye çalışıldığı, toplum kesimleri arasında kargaşa ortamının çıkartılmasını amaçlayan paylaşımlar olduğunu tespit olunduğu, site yöneticileri tarafından yanlış ve iftira boyutunda olan yazılara gerekli reaksiyonun gösterilmediği, iç denetimin yeterince sağlanmadığı, zararlı paylaşımların ve yorumların site yöneticileri tarafından engellenmediği kanaatine varılmakla talebin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir."
Ekşi Sözlük''ün kapatılmasındaki asıl gerekçenin deprem paylaşımları olduğu biliniyor. Deprem sonrasında "yaraları sarıyoruz" gibi tüm depremzedeleri kucaklayan anlayışın yerine ne yazık ki gazetecilere ceza verildiği, medya kuruluşlarının susturulduğu ve ekran karartmalarla karşı karşıya kalındığına tanık oluyoruz.
2015 yılında Bilişim Teknolojileri Kurumunun yasasına eklenen madde şöyle:
"Cumhurbaşkanlığı veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine, millî güvenlik veya kamu düzeninin ve genel sağlığın korunması amacıyla erişimin engellenmesi kararı verilebilir."
Topluma bilgi veren internet site ve medya kuruluşlarının, yayınlarında millî güvenlik, kamu düzeni ve toplum yararını gözetmeleri ve özen göstermeleri çok kararı önemlidir. Yayıncılık açısından olmazsa olmaz kurallar arasındadır. Ülkemizin olağanüstü bir dönemden geçiyor. Herkes yıkımlar ve ölümler konusunda suçu başkalarına atmaya çalışıyor. Sinirler gerildi. Göçük altında kalanları kurtarmakta geç kalmamız, sahra hastanelerinin geç kurulması, organize olmakta yaşanan büyük eksiklikler, ev kiralarını normalin üstüne çıkaran fırsatçılar ile yıkılmış evleri yağmalayan talancılar hepimiz derinden yaraladı.
"Asrın Felâketi" ile karşı karşıya kalan ve binlerce canını yitiren ülkemizde tüm devlet kurumları ve sivil toplum örgütleri, depremzedelere destek olmak için dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyecek bir dayanışma içindeydi. Depremzedeler maddi ve manevi destek için yurt genelinde yardım kampanyaları düzenlendi. Onlara başlarını sokacakları bir ev, geçişi misafirhane, otel, yurt bulunması, konaklama sorunlarının acilen çözülmesi için gerek devlet kurumları gerekse sivil toplum örgütleri ve varlıklı insanlar bağışları ile seferber oldu.
Gün birlik, beraberlik ve dayanışma günüdür. Bu acıların bir daha yaşanmaması dileğiyle…
