Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ayşegül ARASIL

Ayşegül ARASIL

Yazar

Eğitim süreçleri: Özgüven

Eğitim süreçleri yazı dizisini hem öğrencilere hem de velilere faydalı olması niyetiyle yazıyorum. İki tarafın da bu süreçte ne yaşadığını, çekilen zorlukları ve tüm süreçleri yakından gözlemliyor ve yaşıyorum. Bugünkü yazımda gerek eğitim hayatıyla ilgili olan gerekse tüm hayatımızı ilgilendiren "Özgüven" konusuna değinmek istiyorum.

Özgüven kazanma/kazandırma doğumdan itibaren başlayan ve hayati öneme sahip bir yeti. Özgüven; bireyin duruşunda, oturuşunda, konuşmasında, hareketlerinde kendini belli eder. Özgüven, bir kısmı doğuştan getirilse de büyük bir kısmı ailede edinilir. Aile olarak çocuğumuzun yaşına uygun işleri yapmasına müsaade ediyorsak, onu bizim bir parçamız ya da uzantımız gibi görmek yerine, evde bir birey olarak kabul ediyorsak, varlığına ve hareketlerine saygı duyuyorsak, herkesi ilgilendiren ortak işlerde veya onunla ilgili işlerde onun da fikrini alıyorsak çocuğumuz çok büyük oranda "Özgüvenli" bir birey olacaktır. Büyürken ise onu yüreklendirmek, gerekli yerlerde destek olmak, "Yapabilirsin", "Sana İnanıyorum", "Lütfen sen de kendine inan demek" harika sonuçlar almaya vesile olacaktır.

Yaşam bir süreç, süreklilik istiyor, değişip, dönüşüyor.  Her şeyi tamamladım artık çalışmayayım yok, öyle olmuyor. Sürekli gelişeceksin, çalışacaksın, çaba göstereceksin. En büyük çaban da kendine yönelik olacak.

Başkalarıyla uğraşan, sürekli diğerlerini takip edip vaktini harcayan insanlara şaşırıyorum; öyle ki kendini tanımaya, geliştirmeye, eksiklerini tamamlamaya çalışsan, kendinin en iyi versiyonunu ortaya çıkarmaya ve sürekliliği korumaya çalışsan yeter, kimseyle uğraşmaya vaktin kalmaz zaten. Kişi kendiyle bu kadar uğraştığında, kendini geliştirip, sürekli daha yukarıya çıkarma gayretinde olduğunda özgüvensiz olabilir mi? Bu gayretler özgüvenli olmayı, kendini sevmeyi, kendine güvenmeyi de beraberinde getirir.

Özgüven sahibi olduğumuzda yaptığımız işler kendimizi memnun etmek içindir. Kişi kendi yaptığı işten memnunsa ona yeter, kimseyi memnun etmesine gerek yok. Böyle olduğunda başarının tanımı da değişir. Ben kendime en uygun programı yaptığımda ve yapmam gereken çalışmalarımı tamamladığımda bu başarıdır. Sınavı kazanamadım, ödülü alamadım, şuraya yetişemedim, onun gibi olamadım; bunlar başarısızlık değildir. Sen kendine göre bir rota çizmişsindir ve ona uygun planı hayata geçirmişsindir, üzerine düşeni, elinden geleni yaptıktan sonra başarısızlık yoktur, tecrübe vardır, öğrenme vardır. Bu yolun sonu aydınlıktır. Sizi mutlaka güzel bir yere ulaştırır, yeter ki vazgeçmeyelim.

Özgüven olmadığında, kişi kendine güvenemez, yaptığı işten keyif ve dolayısıyla verim alamaz. Ne kadar çalışsa da sonuç istediği gibi olmaz. Çevrenizde omuzları düşük, gözlerinde coşku olmadan yaşayan insanlar vardır. Hayat o kişiler için bir sorumluluk yumağıdır, adeta bir yüktür. Bitse de gitsek modunda yaşarlar. Oysa ki harcanan kendi hayatıdır. Herkes kendi cebinden yiyor, her geçen gün ömürden gidiyor ve o kadar kıymetli ki. Her anımızı dolu dolu yaşamaya çalışsak, bunun bize bir hediye olduğu bilincini idrak etsek özgüvensizliğimiz olabilir mi? Bazı şeyleri istediğimiz gibi yapamıyor olabiliriz, o yönümüzü geliştirmeye çalışalım ama kendimize de haksızlık etmeyelim. "Olduğu kadar" tabirini burada da belirtmek isterim. "Bizler koşarız koşarız yetiştiğimiz sadece nasibimizdir." Biz iyileştirmeye gayret edeceğiz tabii ama her şey olduğu-olacağı kadar olacaktır. Onun yerine bir illüzyonla baktığımız yönümüzü değiştirip, iyi yaptığımız şeylere odaklansak, daha da iyi yapmaya çalışsak ve o konuda uzmanlaşsak hiç de fena olmaz diye düşünüyorum. "Odağını Pozitifte Tutmak" özgüveni geliştirmenin keyifli yollarından biri de budur.

Özgüvenimizin arttığı, kendimizi iyi hissettiğimiz, yaşamdan keyif aldığımız, bize iyi gelecek kişileri bulup seçtiğimiz ve keyif aldığımız yollardan yürüdüğümüz bir hayat yolculuğu dilerim değerli dostlar...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları