Bugün sizlere hemen hemen her dönem insanların merak ettiği üzerine düşündüğü bir konudan dünyanın şeklinin farklı yorumlarından söz edeceğim. Dünyanın şekli için savunulan ilk görüşten bir tanesi Düz Dünya modeli olarak geçmektedir.
Dünya'nın şeklinin bir düzlem olarak algılandığı bu eski, Klasik döneme kadar Yunanistan, Helenistik döneme kadar Yakın Doğu'nun Tunç Çağı ve Demir Çağı medeniyetleri, Gupta İmparatorluğu dönemine kadar Hindistan, 17. yüzyıla kadar Çin ve şu an gençlerimizde dahil olmak üzere birçok kültürde kendine taraftar bulmaktadır. Avrupa'da yaşanan bilimsel devrim sonrasında Dünya'nın düz olduğu İngiltere'de 1838 yılına kadar rafa kalktı.
*
Yazar Samuel B. Rowbotham'ın Old Bedford nehrinde yapılan deneyi sonucunda Modern Düz Dünyacılar olarak kendilerini tanımlayan gurup ortaya çıkmıştı. 1870 yılında deney tekrarlanınca bu iddia iyice popülerlik kazandı Düz Dünya inancı o dönem ki şiir, astronomi ve diğer pek çok eserde ifade edilmektedir. Genellikle dünyayı saran bir su ile tanımlanan bu durum taraftarları gibi geoit olan dünya şeklinin daire olduğunu savunanlar da tarih boyunca kendilerini ispat etmek istemişlerdi. Pisagor düşüncesini dile getirmiş yıllar sonra coğrafi keşifleri başlatan ve dünyanın yuvarlak olduğuna inanan Kolomb, sürekli batıya ilerleyerek Çin'e ve Hindistan'a ulaşabileceğini düşünürken farkında olmadan Amerika Kıtası'na ulaşmış ilk denizci olmayı başardı. Fiilen dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan kişi ise yaptığı deniz seferi ile Macellan olacaktı. Dünyanın şekli maceraperestleri çektiği kadar sürükleyici ve yenilikçiydi. Çağının ötesinde düşünen Giordano Brunno düşüncesinden dolayı yakılmıştı. Galileo, dünyanın yuvarlak olduğunu savunduğu için Roma Engizisyonu tarafından yargılanmış ev hapsine kapatılmıştı. Düz Dünya savunucuları tarih boyunca inançla bağlı oldukları fikri binlerce yıl sonra internet üzerinden savunmaya devam etmekteler ve hatta kanıtlayabilmek adına 1956 yılında Samuel Shenton tarafından kurulan "Flat Eart Society" Dünya'nın düz olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Samuel Shenton kişisel gözlemleri ve hisleriyle başlattığını ve dünyanın şeklinin geoit olduğunu savunmanın dogmatik olduğunu ileri sürmüş. Geoit şekli savunanları Dünya'nın gerçeklerini saklamakla suçlamaktaydı. Özellikle dünyanın sonunun buzullarla kaplı olduğuna bu yüzden Antarktika'yı kapsayan anlaşmanın bir şeyleri insanlardan gizlemek için olduğunu kuvvetle savunuyorlardı. Aya iniş de dahil olmak üzere pek çok konuyu yapay olarak servis edildiğini aktaran bir internet sitesi ile fikirlerini dünyaya duyurmayı başardılar. Bir sonra ki yazımda sizlere gençlerin Düz Dünyacılara bakış açılarından bahsedeceğim.
