Dünyadan Gazze'deki olaylara tepki

Dünyadan Gazze'deki olaylara tepki
BM ve AB başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinden İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama kınama ve tepki gösterildi.

Dünyadan Gazze'deki olaylara tepki

Avrupa Birliği (AB), İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama zayıf tepki göstererek, "İsrail, barışçıl gösteri hakkına ve güç kullanımında orantılılık ilkesine saygı göstermelidir." dedi.

Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, yaptığı yazılı açıklamada, Gazze sınırında İsrail tarafından açılan ateşlerde aralarında çocukların da olduğu Filistinli onlarca kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin kınama yapmaktan kaçındı.

Mogherini, sadece daha fazla can kaybının önüne geçmek için tüm taraflara itidal çağrısında bulundu.

Açıklamasında "İsrail, barışçıl gösteri hakkına ve güç kullanımında orantılılık ilkesine saygı göstermelidir." ifadesiyle yetinen Mogherini, şiddetin tırmanmasının barış perspektifini ve güvenlik ortamını zayıflatacağını, sadece iki devletli çözümün tarafların amaçlarına ulaşmasını sağlayacağını ifade etti.

Gazze'nin İsrail sınırında çadırlar kuran Filistinliler, ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasını ve İsrail'in kuruluş yıl dönümü olan Nekbe'nin (Büyük Felaket) 70. yılını protesto etmek için "milyonluk yürüyüş" adını verdikleri kapsamlı gösteriler düzenliyor.

İsrail askerlerinin Gazze sınırında düzenlenen barışçıl gösterilere müdahalesinde şimdiye kadar 43 Filistinli şehit olurken, binden fazla kişi yaralandı.

BM komitesinden İsrail'e kınama

Birleşmiş Milletler (BM) Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Uluslararası Sözleşmesi’nin denetim organı olan Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi'nin Cenevre'de düzenlenen 95. Oturumu'nun sonunda yapılan yazılı açıklamada, Gazze sınırında 30 Mart'tan bu yana devam eden "Büyük Dönüş Yürüyüşü"ne katılan ve aralarında çocukların da bulunduğu en az 43 Filistinlinin şehit olduğu belirtildi.

Açıklamada İsrail'in şehit ettiği ve yaraladığı binlerce Filistinli göstericinin hiçbir şekilde güvenlik tehdidi oluşturmadığı vurgulandı.

İsrail güvenlik güçlerinin Filistinli göstericilere orantısız güç kullanmasının kınandığı açıklamada, Gazze'deki durumdan büyük endişe duyulduğunun altı çizildi.

"Göstericilere yönelik saldırılar durdurulmalı"

Açıklamada, göstericilere yönelik saldırıların durdurulması, Filistinleri şehit eden güvenlik güçlerinin tespit edilip yargılanması, Gazze halkının gösteri yapma hakkına saygı duyulması ve Gazze'deki ablukanın kaldırılması için İsrail'e çağrıda bulunuldu.

Fransa da AB gibi Gazze'deki katliama zayıf tepki gösterdi

Fransa, üyesi olduğu Avrupa Birliği (AB) gibi İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama zayıf tepki gösterdi.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, İsrail yönetimini ölçülü olmaya ve orantılı güç kullanmaya davet ederek, şiddet olaylarının daha da artmaması için taraflara sorumluluk çağrısında bulundu. 

Gazze Şeridi’nde son haftalarda yaşanan şiddet olaylarına ve bugün artan ölümlere vurgu yapılan açıklamada, “Fransa, İsrail yönetimini bir kez daha, kesinlikle orantılı olmak zorunda olan güç kullanımında ölçülü ve ayırt edici olmaya çağırıyor.” ifadesi kullanıldı. 

Fransa’nın İsrail yönetimini bir kez daha Filistinlilerin barışçı protesto hakları ve başta çocuklar olmak üzere sivilleri koruma görevini hatırlattığı belirtilen açıklamada, siyasi bir çözümün şartlarının oluşturulmasına acil ihtiyaç olduğu da vurgulandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un "ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını onaylamadığı" hatırlatılan açıklamada, ABD'nin "özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları olmak üzere, uluslararası hukuka aykırı bir karar aldığı" kaydedildi. 

Ayrıca, Kudüs’ün durumu hakkında uluslararası hukukun belirgin olduğu vurgulanan açıklamada, iki devletli bir çözümü hedefleyen uluslararası hassasiyetlerin de dikkate alındığı bir müzakere ile kararın verilebileceği savunuldu.

Guterres Gazze için kaygılı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Özellikle çok sayıda insanın ölümüne ilişkin Gazze Şeridi'nden gelen haberler beni çok kaygılandırıyor." dedi.

Guterres, Viyana'daki resmi temasları kapsamında Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ile bir araya geldi. 

Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Guterres, "Özellikle çok sayıda insanın ölümüne ilişkin Gazze Şeridi'nden gelen haberler beni çok kaygılandırıyor." diye konuştu.  

Guterres-Kurz ikili görüşmesinde uluslararası sorunlar ele alındı

Öte yandan ikili görüşmede gündeme gelen diğer konularla ilgili de değerlendirme yapan BM Genel Sekreteri Guterres, küresel ısınma sorununa dikkati çekerek, tek başına yeterli olmasa da Paris’de alınan kararların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. 

Kuzey Kore’nin nükleerle ilişkili tesislerini kapatacağına yönelik açıklamalarından duyduğu memnuniyeti dile getiren Guterres, bu adımın Kuzey Kore’nin nükleer çalışmaları bıraktığının en kuvvetli göstergesi olacağını ifade etti. Guterres ayrıca, Kuzey Kore ve ABD arasında yapılacak görüşmenin önemine de işaret etti.

"Anlaşma olumlu şekilde işlevini yerine getiriyor"

Avusturya Başbakanı Kurz da BM’nin Viyana Ofisi’nin yaklaşık 40 yıldır Viyana’da bulunduğunu belirterek, BM ve Avusturya arasındaki iş birliğinin çok iyi olduğunu kaydetti.

Guterres ile görüşmesinde ABD'nin çekilme kararı aldığı İran nükleer anlaşması konusunu da ele aldıklarını söyleyen Kurz, "Bu anlaşmanın muhafaza edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Anlaşma olumlu bir şekilde işlevini yerine getiriyor.” diye konuştu. 

Kurz, bölgede yoğun kontrollerle güvenliğin sağlanabileceğine dikkati çekerek, “Bölgede istikrara katkı sağlayan anlaşmanın iptali olumsuz yönde bir etki yapacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan), Filistin topraklarının en küçük bir parçasından bile vazgeçmenin mümkün olmadığını bildirdi.

Lavrov ve Şukri Gazze'deki katliamı kınayamadı

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin Kudüs'te büyükelçilik açmasını "olumsuz" karşıladıklarını belirttti, Filistin-İsrail meselesinin doğrudan diyalog yoluyla çözülebileceğini vurguladı. 

Lavrov, Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri ile yaptığı görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında, gazetecilerin ABD'nin Kudüs'te büyükelçilik açmasına ilişkin sorularını cevaplandırdı. 

ABD'nin Kudüs'te büyükelçilik açma kararını Moskova'nın daha önce açıkça birçok defa olumsuz şekilde değerlendirdiğini hatırlatan Lavrov, "Uluslararası toplumun kararları ile belirlenen anlaşmaların tek taraflı olarak buna benzer şekilde revize edilmesi mümkün değildir." ifadesini kullandı. 

Filistin-İsrail meselesinin çözümünde Kudüs'ün statüsünün önemli olduğuna dikkati çeken Lavrov, "(Filistin-İsrail meselesi) sadece İsrail ve Filistin yönetimlerinin doğrudan diyaloğu ile çözülebilir. Rusya birçok defa doğrudan diyaloğu başlatmak için önerilerde bulundu. Bizim önerilerimiz hala geçerlidir." dedi.

Mısır Dışişleri Bakanı Şukri ise "Mısır, ABD'nin tek taraflı bu kararı ile uluslararası anlaşmaları ve İsrail ile Filistin arasındaki anlaşmaları ihlal ettiğini açıkladı ve tekrar ediyor. Kudüs'ün statüsünü İsrail ve Filistin belirlemelidir. Bu sorun oldukça hassastır." diye konuştu. 

ABD'nin bu kararının barış sürecini ve iki taraf arasındaki diyaloğu olumsuz etkileyeceğini kaydeden Şukri, gerilimin de artacağına işaret etti. 

Şukri, Filistinli vatandaşların yasal hakları çerçevesinde yaptığı barışçıl gösterilerde çok sayıda Filistinlinin ölmesi ve yaralanmasını uluslararası toplumun dikkatini çekmesi gerektiğini ifade etti.

Öte yandan basın toplantısında, İsrail askerlerinin Gazze sınırında düzenlenen barışçıl gösterilere müdahalesinde şimdiye kadar 52 Filistinli'nin şehit olmasıyla ilgili Lavrov ve Şukri'den kınama gelmemesi dikkati çekti.

İngiltere İsrail'in şiddetinden kaygılı

İngiltere, Gazze sınırında barışçıl gösteriler düzenleyen Filistinlilere yönelik şiddetten kaygılı olduğunu bildirdi.

İngiltere Başbakanlık Ofisi “10 Numara”dan yapılan açıklamada, “Gazze’deki şiddet ve ölüm haberlerinden kaygılıyız.” ifadesi kullanıldı.

“Barış çabalarını yıkacak eylemlerden kaçınma ve ölçülü olma çağrısı yapıyoruz.” denilen açıklamada, İngiltere’nin, bölgede Kudüs’ün ortak başkent olacağı iki devletli bir çözüme kuvvetle bağlı bulunduğu kaydedildi.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsiclisi Federica Mogherini ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres gibi İngiltere'nin de Gazze sınırındaki katliamdan dolayı İsrail'i kınamaktan kaçınması dikkat çekti.

Mescid-i Aksa boynumuzda emanettir

İhvan Sözcüsü Talat Fehmi, yaptığı yazılı açıklamada, "Filistin ve Kudüs, Arap ve Müslüman kalmaya devam edecektir. İlk kıble ve Harem-i Şeriflerin üçüncüsü Mescid-i Aksa boynumuzda emanettir. Topraklarından bir zerresinden dahi vazgeçilmeyecektir." ifadelerine yer verdi.

İsrail'in siyonizm ideolojisine bağlılığına dikkati çeken Fehmi, "Yarın siyonizm yok olacak, hainlerle birlikte tarihin çöplüğüne atılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Katar İsrail askerlerinin Gazze'deki saldırılarını kınadı

Katar, İsrail'in, Gazze sınırında barışçıl gösteriler düzenleyen Filistinlilere yönelik saldırılarını kınadı. 

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lulu el-Hatır, ülkenin resmi ajansı QNA'ya yaptığı açıklamada, "İşgalci İsrail güçlerinin, aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı sivil Filistinliler aleyhinde Gazze'de işlediği sistematik ve acımasız katliamı en sert şekilde kınıyoruz." ifadelerini kullandı.

 Ürdün'den Filistinlilere 'uluslararası koruma' çağrısı

Ürdün, Gazze'de işlenen katliamın sorumluluğunun İsrail'e ait olduğunu ifade ederek, Filistin halkı için uluslararası koruma çağrısında bulundu.

Ürdün resmi ajansı Petra'nın haberine göre, Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumeni, İsrail'in savunmasız Filistin halkı aleyhinde orantısız güç kullanmasını kınadı.

Mumeni, Filistinlilerin uluslararası normlara uygun yasal bir şekilde topraklarına dönüş haklarını ifade etmek için gösteriler düzenlediğini vurguladı.

Hükümet sözcüsü, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları dahilinde bağımsız Filistin devletinin yer aldığı iki devletli çözüm temelinde Filistinlilerin haklarının yerine getirilmesi ve tüm sorunların nihai şekilde sonlandırılması çağrısında bulundu. 

Uluslararası toplumdan, barış görüşmelerini aksatan, bölgeyi daha fazla şiddet ve çatışmaya sürükleyen İsrail saldırılarından Filistin halkının korunması için sorumluluklarını yerine getirmesini isteyen Mumeni, şu ifadeleri kullandı:

"İsrail askerlerinin Nekbe'nin 70'inci yılında meşru haklarını müdafaa eden savunmasız Filistinlilere gösteriler sırasında orantısız güç kullanması, İsrail politikalarının hukuka aykırılığının, bölgesel barış ve güvenliğe yönelik tehdidinin bir başka göstergesi.

Mısır'dan İsrail'in Gazze'deki saldırılarına kınama

Mısır, İsrail işgal güçlerinin Filistinli barışçıl göstericileri hedef almasını şiddetle kınadı.

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirilen barışçıl yürüyüşlere karşı güç kullanılmasının kesinlikle kabul edilmediği belirtildi.

Açıklamada, işgal altındaki topraklarda gerginliğin tırmandırılmasının sonuçlarına karşı uyarıda bulunularak, Mısır'ın, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulması başta olmak üzere Filistin halkının meşru haklarını tamamen desteklediği ifade edildi.

Arap Birliği'nden ABD ve İsrail'e tepki

Arap Birliği, ABD'nin uluslararası tepkilere rağmen Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına ve İsrail askerlerinin Gazze sınırında düzenlenen gösterilere katılan Filistinlileri şehit etmesine tepki gösterdi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, yaptığı yazılı açıklamada "ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması son derece tehlikeli bir adım. ABD'nin bu tehlikeli adımın kısa ve uzun vadede ortaya çıkacak gerçek sonuçlarını idrak ettiğini zannetmiyorum." ifadelerine yer verdi.

Bazı ülkelerin de büyükelçiliğin taşınması kutlamalarına katılmalarının "utanç verici" olduğunu belirten Ebu Gayt, Arap Birliği'nin Kudüs'ün tarihi, dini kimliğini ve statüsünü savunmak için diplomasi mücadelesini sürdüreceğini kaydetti. 

Ebu Gayt ayrıca İsrail askerlerinin Gazze sınırında gösteri düzenleyen Filistinlileri şehit etmesine tepki göstererek, "Filistinlilerin İsrail askerlerinin kurşunuyla şehit düşmesi nedeniyle tehlike çanları çalması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

 İİT'den ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına tepki

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ABD'nin uluslararası tepkilere rağmen Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını kınayarak, uygulamaya destek veren ülke ve kuruluşlara karşı siyasi ve ekonomik uygulamalara gideceğini açıkladı.

Teşkilattan yapılan yazılı açıklamada, büyükelçiliğin taşınması kararı “gayrimeşru” şeklinde nitelendirildi.

Açıklamada, Filistin halkının yasal ve tarihi haklarının hedef alındığı ve uluslararası kararların hiçe sayıldığı hatırlatıldı.

Açıklamada ayrıca, bütün dünya ülkelerine ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasına destek vermekten ve büyükelçiliklerini Kudüs’e taşımaktan kaçınmaları çağrısında da bulunuldu.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, İsrail'den abluka altındaki Gazze sınırında düzenlenen gösterilere katılan Filistinlilere yönelik katliama son verme çağrısında bulundu.

El Hüseyin, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin sosyal medyadaki resmi hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'e tepki gösterdi.

"İsrail'in hakiki mermiler kullanarak Gazze'de şok edici şekilde düzinelerce insanın öldürmesi ve yüzlercesini yaralaması şimdi durmak zorunda." ifadesini kullanan El Hüseyin, İsrail'in yaşam hakkına saygı duymak zorunda olduğunu vurguladı.

El Hüseyin açıklamada, "Bu korkunç insan hakları ihlallerinin sorumlularından hesap sorulmalıdır. Uluslararası toplum kurbanlar için adaletin sağlandığından emin olmalıdır." ifadesine yer verdi.

 Ezher'den ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına tepki

Mısır'daki Ezher Kurumu, ABD'nin uluslararası tepkilere rağmen Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını kınadı.

Ezher tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Arap ve İslam dünyasının dağınıklığı, ABD'nin kararının arkasından gitme ve büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma konusunda bazı ülkeleri cesaretlendirdi. Bu durumdan üzüntü duyuyoruz. Büyükelçiliği Kudüs'e taşıma adımı dünyadaki bir buçuk milyar Müslümanın duygularına karşı bir meydan okuma. Tüm bunlar ise uluslararası toplumun daha önce görülmemiş acziyeti gölgesinde gerçekleşiyor." ifadelerine yer verildi.

"Kudüs'teki ABD büyükelçiliği yok olmaya mahkûmdur" 

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat, Kudüs'e taşınan ABD büyükelçiliğini İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerine benzeterek yok olmaya mahkûm olduğunu söyledi. 

Filistin resmi televizyonuna konuşan Ureykat, "Kudüs'teki ABD büyükelçiliği yok olmaya mahkûm yeni bir yerleşim birimidir." dedi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeyi siyasi çöküş aşamasına ulaştırdığını belirten Ureykat, "Trump yönetimi, halklar ve sınırlar olarak bölgeyi, şiddete, anarşiye ve kan dökmeye itti." diye konuştu.

Ureykat, ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyarak iki devletli çözümü ve barış sürecini toprağa gömdüğünü, Filistinlilerin karşı çıktığı "yüzyılın anlaşması" olarak sunulan planın uygulamaya başlandığını dile getirdi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.