Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Dünyadaki ekmek kavgası sürerken

"Buğday, arpa ve mısırda gümrük vergisi sıfırlandı" haberi bir anda ortalığı karıştırdı, ayrıca bol bol da eleştiri aldı. İthalat Rejimi Kararına Ek Cumhurbaşkanı Kararı'yla buğday ithalatında yüzde 45, arpa ithalatında yüzde 35 ve mısır ithalatında yüzde 25 oranındaki gümrük vergileri 2021'e kadar yüzde sıfır oluyordu.

Bu karara büyük eleştiriler geldi. Eleştirilerin odağında; "Türk çiftçisi, korunmazken milyon dolarlar dökülerek yabancı çiftçiler zengin ediliyor" vardı.

Ancak bütün eleştirilere rağmen; konuya ilişkin İthalat Rejimi Kararına Ek Cumhurbaşkanı Kararı Resmî Gazete'de yayımlanmıştı.

Söz konusu karar uyarınca, tahıl ithalatındaki sıfır vergi uygulamaya konulmuştu. Malum, tarım deyince ilk akla gelen buğday gelir. Buğday bu ürünlerin başında yer alır. Türkiye, gariptir buğdayı hem ihraç hem de ithal eden bir ülke.

2003-2017 yılını kapsayan son 15 yılda Türkiye 9 sene boyunca buğdayda kendi ihtiyacını kendi karşılarken 6 sene ise ihtiyacından daha az buğday üretti. Bu da; her 3 seneden 1'inde Türkiye'de buğday üretimi tüketimi karşılamıyor, demektir.

TÜİK verileri; üretilen tüm buğdayın arza dönüşmediğini ve üretim kayıplarından dolayı, kullanılabilir üretim miktarının esas alınmasına işaret ediyor. TÜİK her sene buğday yeterlilik derecesini açıklıyor. Bu, üretimin tüketimi ne oranda karşılaştığını gösteriyor.

BM raporuna göre; Dünyayı kurtarmak için gıda üretimini değiştirmek zorundayız. Ancak; Türkiye'nin 2018 tarım ürünleri tablosuna göre sadece şeker üretiminde kendi kendimize yetiyoruz.

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Çin'in, dünya buğday stokunun yarısını elinde bulundurduğunu hatırlatarak, Türkiye'de 5 yıl önce 400 bin ton seviyelerinde olan lisanslı depoculuğun, bugün 6 milyon ton seviyelerine ulaşarak pandemi gibi süreçlerde güvenli gıdaya ulaşımda öne çıktığını kaydediyor.

Türkiye un sektörünün pandemi döneminde önemli bir sınavı başarıyla verdiğini aktaran Ulusoy, insanların temel gıda maddesi una ve unlu mamullere en çok ihtiyaç duyduğu dönemden geçildiğini vurguluyor. Bu dönemde tedarik zincirinde en başlarda birtakım aksamalar olmasına rağmen büyük bir sorun yaşanmadan tüketicilere ürünlerin ulaştırıldığını belirten Ulusoy, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sektörümüzün kapasitesinin yüksek olması ve anında reaksiyon sağlamış olması önemli bir etkendir. Pandemi sonrasında halen pandemi öncesine göre perakende tarafında yüksek bir tüketim görüyoruz. Ancak pandeminin ilk açıklandığı, Türkiye'de ilk açıklandığı döneme göre daha düşük bir tüketim söz konusu. Bu arada sektörümüz de pandemiye göre hazırlıklarını artırdı. İkinci bir dalga olduğunda hem ham madde olarak hem üretim hem ambalaj ve paketleme kapasitesi olarak gerekli hazırlıklarını tamamlamış durumda."

IAOM Avrasya ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Ulusoy, Pakistan'ın, normal süreçte hiç ithalat yapmayan bir ülkeyken, üst üste ihalelerle buğday aldığını, Çin'in de kendi stoklarını güçlendirmek için 7 milyon ton ithalat yapacağının öngörüldüğünü aktardı. Mısır ve Suudi Arabistan'ın her yıl olduğu gibi güçlü alımlarına devam ettiğini, bu yüksek alımların, fiyatların yükselmesine sebebiyet verdiğini belirten Ulusoy, Çin'in, yılı 163 milyon ton stokla kapatmasının beklendiğini, bunun da dünya stokunun yarısı anlamına geldiğini vurguladı. Andemi sonrası bütün ülkelerin gıda güvenliğinde buğdayı çok önemli, stratejik bir noktaya koyduğuna işaret eden Ulusoy, şunları kaydetti: "Buğday stratejik bir ürün oldu. Pandemi sonrası ülkeler, buğday stoklamaya başladı. Pek çok ülke tedarikte aksama olmaması için stoklarını yüksek tutuyor. Buradan yine Türkiye'ye dönersek Türkiye'de de benzer bir durum söz konusu. Gıdanın önemi, önceki dönemden artan öneminden dolayı yüksek bir talep görüyoruz."

Evet Günhan Ulusoy'un söyledikleri bunlar.

Dünyada ve Türkiye'de etkili koronavirüs salgını devam ederken, Rusya ve Ukrayna gibi başlıca hububat ihracatçısı ülkelerin de ihracatı kısıtlamaya yönelik tedbirler alması dikkat çekiyor. Ayrıca, Çin gibi ithalatçı ülkelerin gerçekleştirdiği yoğun ithalat ve kuraklık nedeniyle de gelecek yıla ait ekilişlerin olumsuz etkilenmesi gibi sebeplerle dünya hububat fiyatlarında artış yaşanıyor.

Bu arada, gerek iç gerek dış piyasa fiyatlarında devam eden yükselişlerin yem ve gıda piyasaları ile tüketici fiyatlarına yukarı yönlü baskı yapmasının önüne geçmek için Türkiye de ithalatta gümrük vergisi düzenlemesine gitme ihtiyacı duydu. Buğday, arpa ve mısırda gümrük vergisi sıfırlanması galiba yabancı üreticiyi zengin etmek için değil de, ileride Türk insanının aç kalmasını önlemek için alınmış bir karar olsa gerek.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları