Temmuz ayının başındaki, "Çözüm Süreci Suriye'den geçti, geliyor..." başlıklı yazımı şöyle bitirmiştim: "Türkiye, teröristbaşının, ilk çözüm sürecinden daha farklı şekilde, bu sefer 'siyasi aktör' haline getirileceği bir sürece ilerliyor. Her ne kadar bölücübaşının İstanbul seçimi için HDP'ye tarafsızlık çağrısı yapan mektubu sandıkta ters tepmiş olsa da, bu durum yeni çözüm sürecine engel değil. Çünkü AKP'nin yeni sistemin partilerin ve adayların önüne koyduğu iktidar olma barajını ittifaksız aşma gücü kalmadı. MHP ile ittifaktan bu zamana kadar oy noktasında bir fayda göremeyen AKP, yalnızca üzerindeki küresel ihale nedeniyle değil, iktidarda kalabilmek için de ikinci çözüm sürecine sarılacak. Ancak sanılanın aksine, ikinci çözüm süreci MHP ile AKP'nin ittifakını kesin bitirir diye bir durum söz konusu değil. Mecliste Andımız, T.C. ibareleri gibi konularda ortaya çıkan AKP-MHP ve HDP ittifakı, 23 Haziran İstanbul seçiminde AKP-Bahçeli-İmralı ittifakına dönüştü. Öcalan'ın avukatları ile görüştürülmesine ve tarafsızlık çağrısı yapan mektubuna Bahçeli ne tepki verdiyse, önümüzdeki aylarda açıklanacak olan yeni çözüm sürecinin yol haritasına da MHP'nin 'kontrollü yaklaşım' sergilediğini göreceğiz." Bu yazımın üzerinden bir ay geçmeden, 22 Temmuz günü HDP Diyarbakır'da 'Onurlu barış için demokratik çözüm' temasıyla bir miting düzenledi. HDP'nin yeniden çözüm süreci çağrısında bulunmak için gerçekleştirdiği bu mitingin dikkat çekici yanı teması değil, bir gün önceden Diyarbakır Valiliği'nin izin vermesiydi. HDP çözüm süreci çağrısında bulunacağı bir miting gerçekleştirecek ve Diyarbakır Valiliği bu mitinge iktidarın haberi olmadan onay verecek. Bu mümkün değil.

İlk çözüm süreci, 7 Haziran 2015'te AKP'nin tek başına iktidarını kaybetmesiyle buzdolabına kaldırılmıştı. O günden beri de HDP, AKP karşısında yükselen toplumsal muhalefetin etki alanını daraltma işlevi gördü. İkinci çözüm sürecinin ise, AKP iktidarının 23 Haziran'da yenilenen İstanbul seçimine teröristbaşı Öcalan'a yaptırmaya çalıştığı müdahalenin sandıkta ters tepmesine rağmen, bu sefer buzdolabına kaldırılmayacağı görülüyor. Bunu nereden anlıyoruz? İktidar ya da HDP çevrelerinden bu yönde gelen bir sinyalden mi? Evet, bu yönde bir sinyal var ama sinyali veren Cumhur İttifakı'nın ortağı olan Devlet Bahçeli.

23 Haziran öncesi, mitili atacağını söylediği İstanbul'da en fazla iki gün duran, PKK elebaşı Öcalan'ın hukuki süreci tamamlanmış bir mahkûm olmasına rağmen avukatlarıyla yeniden görüştürülmesinde beis görmeyen ve o süreçte peş peşe gelen İmralı mektuplarına sessiz kalan Bahçeli, teröristbaşının HDP'ye yaptığı tarafsızlık çağrısını ise desteklemişti. Bahçeli, 23 Haziran sonrasında ise, yaşanan sistem tartışmalarına odaklanıp tek adam rejimini savunmaya geçti. Bahçeli, en son Amasya'ya yaptığı ziyarette konuştu, Cumhur İttifakı ve sisteme yönelik mesajlar verdi ve bu kapsamda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı ama HDP'nin çözüm çağrısı yaptığı mitingine hiç değinmedi! Yine millî bekadan bahsetti ama "HDP'ye böyle bir miting yapması için Valilik'ten onay nasıl çıkar?" diye iktidara sormadı! İyi de, siz millî beka ve huzurun temini için iktidar partisi AKP ile ittifak yapmıyor muydunuz? 

FETÖ ve PKK elebaşlarının istediği başkanlık sistemini AKP'ye tedarik eden Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun, "Türkiye'nin tek adam rejimine geçtiğini söylemeye devam ettiği takdirde millî vicdanda mahkûm olacağını" ve "Türkiye düşmanlarına taşeronluktan insan içine çıkamayacağı günlerin yaklaştığını" söyledi. Kılıçdaroğlu'nun başkanlık sistemine tek adam rejimi demesi, Öcalan'ın mektuplar üzerinden siyasi aktör haline getirilmeye çalışılmasından, HDP'nin çözüm mitingi yapmasından daha mı tehlikeli? Peki, o zaman beka için getirdiğiniz bu sistem İstanbul seçiminde Cumhur İttifakı'nın İmralı'ya muhtaç kalmasını, HDP'ye çözüm mitingi yapabilmesini neden engelleyemedi? Sahi, anayasa Erdoğan'a uygun hale getirilirken, MHP 'biz destek vermesek HDP ile anayasayı değiştireceklerdi' demiyor muydu? AKP, MHP ile anayasayı değiştirip rejimi tek adamlığa dönüştürdü. Ama AKP, 23 Haziran'da İmralı ile ittifak yaptı! O zaman bu sistem niye getirildi? Türkiye yeni çözüm sürecinin icrasına geçildiğinde, bu ucube sistemin neden getirildiğini madalyonun arka yüzünden de görecek...