Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Deniz gücü, kara gücüne boyun eğer

Bugün sizlere Kartacalı komutan Hannibal'dan söz edeceğim. Hannibal, "Savaş kazanmak için gerekli olan iyi ordu, iyi komutanlar değil de, sağlam devlet yapısı gerekir" der. Bu söz için de Hannibal'in Canea zaferi Roma'yı yıkamamış, Sikippio'nun Zama zaferi Kartaca'yı geri dönmesi imkansız bir yıkıma uğrattığını örnek gösterir.

Şimdi de iki bin iki yüz yıl öncesine giderek Roma Cumhuriyeti ile Kartaca arasında yapılan Pön Savaşları'na göz atalım:

Pön Savaşları; MÖ 264-146 yılları arasında, Akdeniz deniz ticaretini ele geçirmek ve elde tutmak için üç ana bölüm olarak yapılan ve döneminin bilinen en geniş çaplı savaşları olan Kartaca ile Roma arasında yapılan savaşlardır. Pön sözcüğü, Latince'deki Punicus (Poenicus) sözcüğünden türetilen bir sözcük olup "Kartacalı" anlamına gelir ve Kartacalıların Fenike kökenini belirtir… Bu nedenle bu savaşlar ''Kartaca Savaşları'' olarak da anılır…

Pön Savaşları'nın başladığı tarihlerde Kartaca, Batı Akdeniz'de, yaygın deniz imparatorluğu ile egemen bir güçtür. Roma ise İtalya yarımadasında hızla genişleyen ve yayılan bir güç olmakla birlikte Kartaca'nın deniz gücüne sahip değildir. Stratejik evrensel bir kuraldır: Aynı ortamda hayat sahası arayan güç odakları çatışırlar. Burada da öyle olur. Kartaca ve Roma savaşır. Ancak Pön Savaşları'nın sonunda Kartaca ortadan kalkar, Batı Akdeniz egemenliğini Roma'ya geçer… Böylece Kartaca üzerinden Pön Savaşları'yla sağlanan Roma zaferi, Roma'ya MS. 5. yüzyıla kadar elde tutacağı bir hâkimiyet sağlar… 

 

Pön savaşları öncesinde Kartaca donanması, antik çağda Batı Akdeniz'de en büyük deniz gücüdür. Buna karşılık Kartaca'nın sürekli, güçlü, düzenli bir kara gücü yoktur. Kara gücü, gerektiğinde silah altına alınan paralı askerlerden oluşur. Ancak subayların çoğu varlıklı Kartacalılardır. Donanmada ise çoğunlukla, denizcilikteki ustalıklarıyla ünlenmiş orta ya da alt sınıftan Kartacalılar bulundurulur…

Roma ise Kartaca'nın aksine sürekli ve düzenli bir kara ordusuna sahiptir. Deniz gücü ise Birinci Pön Savaşı'na kadar düzenli bir güç değildir. Bununla birlikte savaşlar sırasında yeni filolar oluşturarak ve müttefiklerinin filolarını komutası altında birleştirerek güçlü bir deniz gücü oluştururlar.

Pön Savaşları, aralarında barış dönemlerinin olduğu üç bölümde gerçekleşir...

Roma'nın Kartaca'nın kontrolündeki Akdeniz ticaretine karşı giriştiği bir hâkimiyet mücadelesidir. Basitçe I. Pön Savaşı Roma'nın Kartaca'nın elinde bulunan Sicilya adasını ele geçirme savaşlarıdır.

MÖ 260 yılında Sicilya'ya yönelen bir Roma donanması, Sicilya adasını Kartaca egemenliğinden alamasa da Korsika adasını alır…

MÖ 256 yılında bir Roma donanması bu kez Afrika kıyılarına bir çıkartma yapar. Başlangıçta Roma üstün gelse de ertesi yıl Kartaca kuvvetleri Afrika kıtasındaki Roma kuvvetlerine ağır süvarinin ve savaş fillerinin desteğinde saldırarak Roma ordusunun kıtayı terk etmesini sağlar…

Akdeniz egemenliğinin kilit noktası olan Sicilya için mücadele, ertesi yıllarda yeniden alevlenir. MÖ 241 yılına değin taraflar birbirlerine karşı belirgin bir üstünlük sağlayamaz. 241 yılında 200 parçalık bir Roma donanması, Sicilya'daki Kartaca egemenliğine son verir. Bu şekilde I. Pön Savaşı sona erer.

II. Pön Savaşı ise en uzun ve hareketli geçen Pön savaşıdır. Roma, I. Pön savaşının getirdiği sınırlı başarıyla yetinmek niyetinde değildir, MÖ 238 yılında Sardinya adasını istila eder.

Kartacalı komutan ve devlet adamları, yaşanan savaş deneyimlerinden yola çıkarak deniz savaşlarında Roma'ya karşı bir üstünlük sağlayamadığını, fakat kara savaşlarında çok daha fazla şansları olduğunu görür. Bu düşünce doğrultusunda Hannibal MÖ 219 yılında İber yarımadasına çıkar. Ertesi yıl yirmi bin piyade, altı bin ağır süvari ve savaş fillerinden oluşan ordusuyla Pirene Dağları'nı aşıp güney Fransa'dan geçerek Alp Dağları'nı aşarak Po Ovası'na iner.

Hannibal'ın Po Ovası'na indiğini öğrenen Roma, kuvvetlerini ovaya sevk eder. Hannibal, bu birliklerle istemediği yerde karşılaşmamak için güney İtalya yönünde ilerler. Hannibal'ın maksadı; düşmanının oluşturduğu bir pozisyona karşı savaşa girmek yerine onu, pozisyonunu bozarak, kendi düzenlediği bir pozisyonda savaşa girmek zorunda bırakmaktır... Nitekim, MÖ 217 yılının baharında, Hannibal, kendisini izleyen Roma ordusunu, Tresimen gölü çevresinde tuzağa düşürerek imha eder.

Kazandığı bu zafere rağmen Hannibal, Roma üzerine yürümez. Pek çok tarihçi Hannibal'in bu tutumunu, kuşatma silahlarının olmamasına bağlar.

Gelin Hannibal'in Roma seferinde yaşananları bir başka güne bırakalım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları